1 Mayıs’ların görevi emekçi ve Cumhuriyet hareketlerini birleştirmek


Türkiye’de bağımsızlık ve demokrasi, bu iki dinamiğin birleşmesiyle kazanılacaktır. Emek ve Cumhuriyet düşmanları da, kuşkusuz bu gerçeği saptıyorlar.
Artık her iki hareket, araya örülen duvarları yıkmak ve ortak hedefe ilerlemek durumundadır.

2010’ların 1 Mayıs gündemi, Emek ve Cumhuriyet güçlerini birleştirmektir.
Küresel efendiler, dünya ölçeğinde 2 hedefe saldırıyor: Emek güçlerine ve milli devlete.

Halk hareketinin iki dinamiği
Bugün bütün Gelişen ve Ezilen Dünyada emeğin ön cephesi milli devlettir. Milli devletin temel gücü ise, emekçi sınıflardır.
Türkiye’de halk hareketi iki cephede mücadele etti.
1989 Baharında başlayan işçi hareketi Tekel işçilerinin kahramanlık destanına kadar dalga dalga, inişler ve çıkışlarla geldi.
Cumhuriyet dalgası ise, özellikle 2007 yılı baharında dünya tarihinin en büyük kitle hareketiyle AKP iktidarını salladı.
Çok açıktır: Türkiye’de bağımsızlık ve demokrasi, bu iki dinamiğin birleşmesiyle kazanılacaktır. Emek ve Cumhuriyet düşmanları da, kuşkusuz bu gerçeği saptıyorlar.

Küresel görevliler
AKP’nin denetlediği Türk-İş yönetimi, işçi hareketini 2007’deki Cumhuriyet yürüyüşlerinin dışında tutmaya çalışmıştır. Sözümona “sınıf mücadelesi” adı altında, emekçiyi vatan mücadelesinden koparan ve etnik bölücülüğün peşine takılan ekonomistlerin tavrı da aynıdır. Bugün görmeyenler, yarın görecektir: Emeği ve vatanı karşı karşıya koyanlar, küreselleşmenin piyonlarıdır.
Öte yandan Cumhuriyet hareketi içinde, emekçi sınıflarla birleşmenin belirleyici önemini anlamayanlar vardır.
Artık her iki hareket, araya örülen duvarları yıkmak ve ortak hedefe ilerlemek durumundadır. 1989’dan beri yürütülen mücadelelerin en temel dersi budur.

Vatan ve emek savunması
İşçi sınıfı, kendisini kurtarabilmek için, bütün milletin kurtuluşuna önderlik etmek zorundadır. Bu, iki yüzyıldır böyledir. Bütün emekçi iktidarları vatan savunmasıyla kurulmuştur.
Öte yandan çağımızın vatan savunması savaşlarına bakalım, ancak emekçi sınıfları seferber edenler başarıya ulaşmıştır. Bizim Kurtuluş Savaşımız çarpıcı bir örnektir, Mustafa Kemal Paşaların da saptadıkları gibi bir köylü savaşıdır.
1876’dan bu yana aydınlar ve gençlik, halk hareketiyle birleşerek, Türkiye’nin önündeki düğümleri çözmüştür.

Birleşmek kaçınılmaz
Emeğin ve Cumhuriyetin büyük tehditlerle boğuştuğu bugün, artık emekçi hareketinin de, Cumhuriyet hareketinin de iki ayrı kanalda mücadele etmeleri mümkün değildir. Birleşme kaçınılmazdır ve bu yöndeki işaretler yoğunlaşmaktadır.
İşçi sınıfı içinde Sendikal Güçbirliği ve Ulusal Demokratik İşçi Hareketi (UDİH) yükselen eğilimi temsil ediyorlar.
Cumhuriyet güçleri içinde de emekçi hareketiyle birleşme ihtiyacı, artık daha kuvvetli vurgulanıyor. Milli Anayasa Kurultayı’na hakim olan eğilim budur.

1 Mayıs’ların temel görevi
Bundan sonra 1 Mayıs’lar işçiyi Cumhuriyetten ve vatandan koparan küresel merkezlerin denetiminde olmayacaktır. İşçi sınıfının köleliğe mahkûm eden etnik bölücülük ve sahte “sınıf mücadelesi” aktörleri için, deniz bitmiştir.
Emekçiler vatanı, vatanseverler emeği savunacaktır.
Emekçi hareketini ve Cumhuriyet güçlerini birleştirmek, bugün 1 Mayıs’ın temel görevidir.



Doğu Perinçek
Aydınlık

Yorum Gönder

0Yorumlar
Yorum Gönder (0)