Apo nerede?..


Şimdi bir de terörist başı Apo’nun İmralı’da olup olmadığı derdi çıktı başımıza!.. MHP lideri Bahçeli bu kuşkuyu dile getirdi, iktidar uzun süre sessiz kaldı…

“Sükut ikrardan gelir” derken dün nihayet Adalet Bakanı Sadullah çok ciddi (!) bir açıklama yaptı:

“Öcalan Ümralı’da… İnanmayan gidip baksın.”

İnanmayan ya yüzerek veya sandala binip giderek bakacak; Apo orada mı değil mi?..

Devlet idaresi, bu iktidar sayesinde çocuk oyuncağı haline geldi!..

Bir başka iddia, Apo’nun Bursa’daki MİT Bölge Başkanlığı’na ait misafirhanede ağırlandığı!..

İleri sürüldüğüne göre, zaman zaman zaten oraya MİT’in helikopteriyle götürülüyor, görüşmeler yapılıyormuş…

Apo herhalde bizimkilere akıl veriyor, çeşitli yol haritaları sunuyordur!.. Oslo olmadı, Bursa!.. İktidar, Apo’nun ev hapsini bile gündeme getirirse, bu gibi kuşkular elbette çoğalır!..

İstedikleri kadar açıklama yapsınlar, “Gidip bakın” desinler kimse inanmaz!.. Çünkü iktidar güvenirliğini kaybetti… Zaten onun için de Adalet Bakanı çocukça bir ifadeyle “İnanmayan gidip baksın” demek durumunda kalıyor!..

Oslo, Kandil, yol haritaları filan derken gencecik fidanları toprağa vermeye devam ediyoruz…

“Analar ağlamasın” sloganı ve “Kürtçü açılım” sadece terör örgütüne yaradı!.. İstenen tavizler üçe beşe katlandı!.. “Terörle bir yere varılamaz” denilirken, bakanlar, mahalli yöneticiler Kürtçülere şirinlik olsun diye Kürtçe kelimeler öğrenmeye ve kullanmaya başladılar, köylerin kasabaların tabelaları Kürtçe yazılmaya başlandı!.. Şimdi soruyorlar: “Apo nerede?” Terörle mücadelenin geldiği nokta budur!..

İktidarın acizliği, devlet idaresinde ciddiyetin yerini sululuğun alması!..


Aktörler ve figüranlar!..

SURİYE krizinde başrol oyuncuları ABD ile Rusya Dışişleri Bakanları önceki gün St. Petersburg’ta buluştu…

Dün de aralarında bizim Hariciye Nazırı Ahmet’in de bulunduğu figüranlar Cenevre’de bir araya geldiler!.. Bu arada ilginç bir açıklama yapıldı: “Türk uçağı Suriye karasularında düşürüldü.”

ABD’li istihbarat yetkilileri, Wall Street Journal Gazetesi’ne verdiği bilgiye göre, bu durum Pentagon tarafından da tespit edilmiş…

Eğer gerçek böyle çıkarsa Tayyip Bey’in vay haline!..

ABD Dışişleri Bakanı Clinton ile Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov’un, St. Petersburg’daki görüşmelerinde durum Türkiye’ye göre biraz nane!..

Zira Rusya, Suriye’de Ulusal Geçiş Hükümeti kurulmasına, ancak bu hükümetin içinde Esad’ın bulunması halinde sıcak bakacağını bildiriyor…

“Esad’sız hükümet tezini” ileri süren ABD ise, Rusya’nın ısrarı üzerine yumuşamış görünüyor… Bunları neden anlatıyorum?.. Bu iş bizim dışımızda iki süper güç tarafından pişiriliyor… Karar merci ABD ile Rusya… Türkiye’deki iktidar ise, “Bölge bizden sorulur, gelişmelere biz yön veririz” diye şişinip kendi kendine gelin güvey oluyor, komik durumlara düşüyor!..

Tayyip Bey esip gürlerken, Batı basını Türkiye ile gırgır geçmeye devam ediyor!..


Yüz karası!..

ÖĞRENİYORUZ ki, bazı gazeteciler Esad’la görüşüp röportaj yapmak istiyor… Gazetecilik açısından önemli… Bunu, Türkiye’de yaşayan ve Esad rejimine yakınlığıyla bilinen Suriyeli bir gazeteci organize etmeye çalışıyor ve tam ayarlama yaparken bizim gazetecilerden haber geliyor: “Biz vazgeçtik.” Vazgeçmelerinin nedeni, iktidarın bu gazetelere baskı yapması!..

İktidar, yapılacak röportajın kendilerini zor duruma düşürebileceğini, Esad’ın reklamı olacağını düşünerek gazete patronlarının veya yöneticilerinin kulağını çekiyor!..

Böylece bir kez daha anlıyoruz ki, Türkiye’de gazetecilik onuru maalesef yerlerde sürünüyor, Türk Basını en acı günlerini yaşıyor!..


Mehmet Türker
Sözcü

Yorum Gönder

0Yorumlar
Yorum Gönder (0)