Madımak ve Başbağlar’da yarılan bilinçler ve bölünen yürekler
Pazartesi, Temmuz 02, 2012
Bugün bulunduğumuz yere Madımak ve Başbağlar’dan geldik.
BÜTÜN TÜRKİYE’NİN CANLARI
2 Temmuz 1993 günü Madımak’ta canlarımız yakıldı. Onlar bütün Türkiye’nin canlarıydı. İçlerinde öncü aydınlarımız vardı. Metin Altıok gibi önemli şairimiz ve Parti yoldaşım; Nesimi Çimen, Hasret Gültekin, Asım Bezirci gibi can dostlarım Madımak’ta yakıldı. Aydınlık gazetesinin o zamanki başyazarı Aziz Nesin o yangından kurtuldu. Madımak tertibinin bir hedefi de, Aydınlık’tı.
BAŞBAĞLAR’DAKİ HALK DÜŞMANI KIRIM
Madımak’tan 3 gün sonra PKK, bizim Kemaliyemizin Başbağlar köyünü bastı ve 34 köylümüzü kurşuna dizdi. Başbağlar baskını da, Madımak’ın yakılması gibi halk düşmanı bir eylemdi.
BÜYÜK TERTİBİN UYGULAMALARI
Madımak ve Başbağlar kırımları, insanlığa karşı cinayetler olmanın ötesinde, milleti ve halkı bölmeye yönelik büyük tertibin uygulamalarıdır. Süreç, aslında 24 Ocak 1993 günü Uğur Mumcu’nun ve 17 Şubat 1993 günü Jandarma Genel Komutanı Org. Eşref Bitlis’in katledilmeleriyle başlatılmıştı. 1996 Gazi Mahallesi tertibi o sürecin devamıdır.
PKK’nın Başbağlar kırımı, aslında ABD’nin Türkiye halkını bölme tertibindeki rolünü yansıtan çarpıcı bir gerçektir. PKK, 1991’den sonra ABD planı içinde aldığı rolü Başbağlar’da kanıtlamıştır.
YARILMIŞ BİLİNÇLER BÖLÜNMÜŞ YÜREKLER
Biz İşçi Partisi ve Aydınlık olarak, ciğerimiz hem Madımak’ta hem de Başbağlar’da yandı. Yanan, her iki yerde bizim halkımız, bizim vatanımız, bizim Cumhuriyetimizdi. 19 yıldır tutumumuz budur. Bu tutum, halkın tutumudur, milletin tutumudur.
Yazıktır ki, diğer partiler ve çeşitli siyasal örgütlerde bunu göremiyoruz. Bir kısmı Madımak’ta, bir kısmı Başbağlar’dadır. Bazı solcularımıza, bazı sağcılarımıza ve mezhep tavrı içinde olanlara bakınız, bir kısmı Madımak’ı anarlar; diğerleri ise Başbağlar’ı. Halkı bölen anlayış, çeşitli ideolojik kanallardan onlara da yansımıştır.
Hatta şu da bir gerçektir: Başbağlar, Doğu Anadolumuzun unutulmuş bir köyüdür. Onlar köylüdür.
MADIMAK VE BAŞBAĞLAR’DA SINANAN BİLİNÇ
Başbağlar’ın yarası, yalnız Kemaliyeli yerdeşlerimizin ve İşçi Partisi’nin bilincinde ve eyleminde kanar. Her yıl 5 Temmuz günü bu gerçek bir kez daha yaşanır. Başbağlar, yoksul halkın tarihin derinliklerinden gelen terk edilmişliğini yaşar. Başbağlar köylüsü, Erkan Önsel arkadaşımın deyişiyle “Cumhuriyetin kimsesizleri”dir. AKP de cemaatler de ona sahip çıkmaz. Başbağlar’a sahip çıkan Cumhuriyet’in gerçek temsilcileridir.
Kendisine solcu diyenler, ne kadar solcu, ne kadar devrimci olduklarını Başbağlar’da sınayabilirler. Onlar, yoksul halkı ve emekçiyi terk eden veya bölen hakim sınıf tavrını paylaşırlar.
Madımak veya Başbağlar’da yarılmış bilinçlerle, bölünmüş yüreklerle insancıllığa kavuşamayız. O tavırlarda halk devrimciliğini veya Müslümanlığı temsil eden bir tavır aramak da boşunadır. Çünkü bilinçlerindeki halk bölünmüştür. İnançlardaki Müslümanlık da mezheplerine göre bölünmüştür.
Bu tavırlar, bizi ne barışa, ne huzura, ne uygarca yaşama, ne de devrime götürür.
PROGRAM AÇIKLAMASI
Madımak ve Başbağlar’da yarılan veya birleşen bilinç, aslında iki karşıt programı, iki karşıt çözümü temsil eder.
Türkiye’nin siyasal partileri ve toplulukları, Madımak ve Başbağlar’daki bölünmüş veya birleşik duruşlarıyla nasıl bir toplum kuracaklarını açıklarlar. Bu duruş, bir program ilanıdır. Yarılmış bilinçlerle devrim yapılmaz; ancak köle olunur.
Halkı bölerek yapılan eylemlerden halkın bütününü kucaklayan çözümler çıkmaz. Yürek, halkın bir kesimi için çarpıyorsa, yapılan iş, hiçbir zaman emek, halk ve devrim adına bir başarıya ulaşmayacaktır.
Türkiye, bu karanlık süreçten Madımak ve Başbağlar için çarpan yürekler birleştiği gün çıkacaktır. İşçi Partisi, yarılan bilinçleri birleştiriyor ve bölünen yürekleri birbirine kavuşturuyor.
İşçi Partisi ve Aydınlık’ın bilinci ve duyguları, 1993 yılından beri bu büyük çözümü temsil ediyor.
Doğu Perinçek
Aydınlık
Tags