Maya Geleneği, Batı Trakya Türklerini Buluşturdu


Batı Trakya’dan 1948-1980 yılları arasında göç ederek, İzmir’in Kınık İlçesi Osmaniye Mahallesi’ne yerleşen soydaşlar, geleneklerinden kopmadı, Maya kutlamalarını 12 yıldan bu yana İzmir/Kınık’ta sürdürmektedirler.


12. Maya etkinliğine davetli olan Batı Trakya Türkleri Dayanışma Derneği İzmir Şube Başkanı Aydın Özcan ve Başkan Yardımcısı Mümin Durmuş, Ulusal Eğitim Derneği İzmir Şubesi başkanı Osman Gazi Oktay ve Süleyman Aydın’ı da alarak etkinliğe katıldılar.


Etkinliği düzenleyen, Kınık Osmaniye Mahallesi Muhtarı Ali Yılmaz, Kınık Osmaniye Mahallesi ve Kınık köylerinde yaşayan soydaşları ve demokratik kitle örgütlerinden 2000’e yakın kişiyi davet ettiklerini, Maya için 150 kilo pirinç, 70 kilo et, 20 kilo nohut, ayran için yoğurt ve yemek sonrası için çay aldıklarını; giderlerin, Osmaniye Mahallesi’nde ikamet eden 400’e yakın Batı Trakya’dan göç etmiş ailenin gönüllü katkılarıyla sağlandığını belirtti.


Güler yüzlü, içten ve çalışkan olan Muhtar Ali Yılmaz, konuklarını mahalle sınırları içindeki Ulu Cami kapısında kucaklayarak karşıladı. Pilav üzeri et kavurmasının ayranla servisi sonrası çaylar yudumlanırken yapılan sohbette Yılmaz; ‘’ Maya’nın amacı Kınık ve köylerindeki Batı Trakya Türkleri arasındaki birlik, kardeşlik ve dayanışma duygularını güçlendirmektir ‘’ dedi.


Halen, anne babası Batı Trakya’da yaşayan, 2011 yılında yapılan milletvekili seçimlerinde 700 oyla milletvekiliğini kaçıran, Ekim 2012 tarihinde yapılacak İzmir Barosu seçimlerinde Cumhuriyetçi Avukatlar Grubu’ndan başkan adayı olan Aydın Özcan, tüm masaları ziyaret ederek tek tek tokalaştı. Soydaşları, Aydın Özcan ile onur duyduklarını ve kendisini desteklediklerini belirtti.


Aydın Özcan, mayayı geleneksel hale getirmeleri ve soydaşlar arasındaki birlik ve dayanışmayı güçlendirmeye katkıları nedeniyle muhtar Ali Yılmaz ve hemşerilerine teşekkürlerini iletti. Dernek olarak üzerlerine düşeni yapmaya hazır olduklarını vurguladı.



Maya Etkinliğinin Mitolojik öyküsü;

Doğum yeri Kamberler köyü olan ve şimdi Dedeağaçta yaşayan 80’li yaşlarını süren Zeynep Kâzim

”Mehrikoz yakınlarında bulunan Kamberler Köyü, eskiden bizim köyümüzdü. Sonradan buraya geldik. Köyümüzde halâ bulunan pınar, eskiden hiç su vermezmiş. Her gece de sesler çıkarıp bağırırmış ve köylüleri rahatsız edermiş. Köylüler susuzluktan ne yapacaklarını şaşırmışlar. İçmek için bile su bulamazlarmış. Köylüler bir araya gelip düşünüp taşınmışlar. Başka bir yere göç etmeye karar vermişler. O gece pınarın yanından geçerken köyün çobanı durmuş, pınara doğru bakmaya başlamış. O sırada pınarın başında sarı saçlı güzel bir peri kızı belirmiş. Çoban şaşırmış kalmış. Peri kızı çobana doğru gelip, ” Başka yere göç etmeyin. Her sene bana, bensiz kara kuzu kesin. Suyunuz akacak ” demiş. Çoban duyduklarını sonraki gün köylüye anlatmış. Hemen pınarın başında, bensiz bir kara kuzu bulunup kesilmiş ve aylardır akmayan sular birden akmaya başlamış. Sonra da pınarın suyu hiç kesilmemiş. O gün bu gündür, her sene Kamberler köyünde maya yapılır. Kara kuzular kesilir. Bütün Batı Trakya halkı bu mayaya davet edilir. Yemekler yenip içilir, dualar edilir. O günden beri de Kamberler Köyü susuzluk görmemiştir.” diye anlatır.



Ulusal Eğitim Derneği İzmir Şubesi

Yorum Gönder

0Yorumlar
Yorum Gönder (0)