Bugünkü dinciler de üç yıl öncekilere benzemiyor!


Diyeceksiniz ki, “Kitap çıkalı üç seneyi geçti... Bu sütunlara bugün konu olmasının nedeni ne?”

Bu sorunun birden fazla yanıtı var:

1) Yayıncılık dünyası ciddi bir yaz rehavetine girdi. Kitapçı raflarında ilgimi çekecek yeni bir kitap bulamadım.

2) Ben de bu fırsattan yararlanarak tam üç yıldır masamın üzerindeki “okunacak kitaplar yığını”nda duran bu kitabı (nihayet) tercih ettim. Şaşırmayın, itiraf ediyorum; Soner’in daha önce ve sonra yazdığı bütün kitapları okudum ama bu kitabı okumayı nedense hep öteledim.

3) “Madem geç okudum; düşündüklerimi kendime saklayayım” da diyebilirdim. Ama aradan geçen üç yıla karşın, ne yazık ki bugün de “Bu dinciler, o Müslümanlara benzememeye” devam ediyor... Hatta artık bırakın benzemeyi; aralarına “dünyalar” girmiş vaziyette... Yani konu hâlâ güncel ve benim gibi okumakta gecikenlerin mutlaka okumasında yarar görüyorum.

İşte bu üç nedenle; ilk kez yıllar önce yayınlanmış bir kitaptan söz etmeye karar verdim.

***


“Bu Dinciler O Müslümanlara Benzemiyor”, Soner Yalçın’ın en çok ilgi gören kitaplarından biri...

2009’un en çok satan kitaplar sıralamasında ilk beşe girdi.

Çok satıldı, çok okundu ve çok tartışıldı...

Kitabı en iyi anlatan cümle bana göre, “İslam’ın akil adamı gibi övgü sözleriyle yüceltilenler, bugün karşımıza ‘tecavüz sanığı’ olarak çıkıyor. Mücahitler müteahhit oldu...”

Benim de yıllardır sık sık vurgulamaya çalıştığım “dindar” ile “dinci” arasındaki farka kafa yormuş Soner Yalçın...

Dindarın şükrediciliği ile dincinin doymak bilmeyen açlığını anlatmış...

Gözünü para, makam ve güç sevdası bürümüş bazı kişilerin nasıl “cemaatleştiklerini” ve organize hâle geldiklerini gözler önüne sermiş...

Peki; “bu dinciler” gerçekten inanıyor mu? Onlar için dinleri mi ön planda; para mı, makam mı, iktidar mı?

Bu soruyu doğrudan yanıtlamaktansa, hayattan örnekler vermekle yetinmiş...

Çoğunu bildiğimiz, duyduğumuz, okuduğumuz, izlediğimiz olayları bir mantık silsilesi içinde yorumlamış...

***


Kitabı okuyup bitirdikten sonra bazı liberallerin ve cemaat üyesi yazarların üç yıl önce bu kitabı karalamak için neden onca yazı yazdıklarını da anlıyorsunuz...

Çünkü bu kitap, onları eleştiriyor!

Gerçek yüzlerini açığa çıkarıyor.

“İslamî” kılıfı giydirilmiş derin devleti... Ticaret ve siyasette büyüyen cemaati... CIA-Fethullah Gülen ilişkisini... ABD’den maaş alan dinci köşe yazarlarını anlatıyor.

***


Doğrusunu söylemek gerekirse bu kitabı okuyup bitirdiğim geçen cuma akşamına kadar Soner Yalçın’ın “Ergenekon çuvalı”na tıkılmasına çok da anlam veremiyordum.

Ama artık bunun nedenini biliyorum:

Soner bu kitapla birilerini fena halde rahatsız etmiş...

Uzun uzun anlattığı “dinci derin devlet ajanları” da boş durmamış; hem Soner’in, hem de birlikte çalıştığı gazetecilerin bilgisayarlarını suç içeren metin taşıyan “virüs”lerle doldurmuş...

Tabii olaya sadece “intikam alma veya cezalandırma eylemi” olarak bakmak da son derece iyimser bir yaklaşım olur.

Bana göre asıl amaç, bu kitabın güncel örneklerle sürekli geliştirilmesi olasılığı...

Soner, ne yapıp etmeli; Silivri Cezaevi’nin olumsuz koşullarında bile, bu kitabın son üç yıldaki yeni örneklerle bezenmiş ikinci cildini bir an önce yazmalı...

Çünkü bugünün dincileri de ne yazık ki üç yıl öncenin dincilerini mumla aratıyor...

BU DİNCİLER O MÜSLÜMANLARA BENZEMİYOR

Türü: İnceleme, araştırma

Yazarı:

Soner Yalçın

Yayınevi: Doğan Kitap

Baskı tarihi: 2009

Sayfa sayısı: 440

Fiyatı: 23 lira

İnternet (www.dr.com.tr) fiyatı: 17.99 lira

Kişisel not: Daha önce de yazdım; Soner Yalçın, hayatımda bir kez yüz yüze geldiğim ve merhabalaştığım, ancak gazete yazılarını ve kitaplarını kaçırmamaya özen gösterdiğim bir yazardır.

*****


ZER altın, ZEVAT kişi ise hıyar ve domates nasıl zerzevat olabiliyor’

“Nasıl oluyor da YOKSULluğun dizboyu olduğu ÜLKEmDE, zayıflama KİTAPları YOK satabiliyor?”

“DÜŞÜNce ÖZGÜRlüğünü hep düşünCE Mİ ANLAYACAĞIZ?”

***


Her yazar ya da şairin sözcüklere takıntısı vardır ama başlıktaki ve girişteki bu ilginç soruları soran Veysel Boğatepe bu işi fazlasıyla abartmış...

Aforizmalar üretmiş, yetmemiş; o aforizmanın içindeki bazı sözcük köklerini ya da heceleri büyüterek farklı bir slogan yaratmış...

Peki; kitabın adı neden “Akıl Tamircisi?”

Yanıtı yazar veriyor:

“Bu kitabı bitirdiğinizde toplumsal sağlığımız için ‘Akıl Tamir Servisi’ne uğramanızı tavsiye ederim.”

Eğlenceli ama kesinlikle boş olmayan, ciddi emek ürünü bir kitap...

Sözcüklerle cilveleşmeyi sevenlere öneririm.

AKIL TAMİRCİSİ

Türü: Mizah

Yazarı: Veysel Boğatepe

Yayınevi: Koda Yayın

Basıldığı tarih: Nisan, 2012

Sayfa sayısı: 92

Fiyatı: 7.5 lira

İnternet (www.idefix.com) fiyatı: 6.4 lira

Kişisel not: Yazarla tanışmadım ama 2006’da yayınlanan “Git Bu Şehirden” isimli öykü kitabını okumuş ve beğenmiştim.

Yorum Gönder

0Yorumlar
Yorum Gönder (0)