Tartışma #kültürümüz...


Tartışma kültürümüz diye bir kültürümüz yok zannediyorum. Daha çok tartıştığımızı zannediyoruz. Tartışmalarımızın çoğu ağız dalaşına ve sonunda da yumruklaşmaya varabiliyor. En çok da bu durumu siyasi tartışmalarda yaşıyoruz. Daha önce tanıdıklarla siyasi tartışmaya çok girerdim. Ama baktım ki karşımdakilerin çoğu tartışmayı bilmiyor. Senin söylediklerine doğru dürüst cevap veremeyince kişiliğinle ilgili şeyler söylemeye başlıyor. Sonuç olarak aranız bozuluyor. Benden bundan böyle yakınlarımla tartışmayacağım. Sadece tartışmayı bilenlerle tartışacağım. Özellikle bu siyasi konularda her akşam haber kanallarında tartışma programları var. Yaptığımız tartışmaların benzerlerini her akşam haber kanallarında yapıyorlar. En son biri programı terk etmişti. Bu tartışmayı bilmediğimize örnek olabilir.

BIRAK, “SÖZÜMÜ KESMEYİN” MUHABBETİNİ
     Tartışma kültürümüz karşımızdakini anlamaya yönelik değil. Tek derdimiz kendimize göre doğru olanı karşımızdakine kabul ettirmek. Yani amaç üzüm yemek değil, bağcıyı dövmek. Böyle olunca da hiçbir tartışma kavgasız gürültüsüz olmuyor. Birde bu tartışmalarda, “Ben sizin lafınızı kesmedim. Lütfen saygılı olun” tarzı söylemlere kızıyorum. Ya bırak adam ne diyecekse desin. Sende ona hemen cevap ver. Bu sözü söyleyenler genelde ne cevap vereceğini bilemeyenler, köşeye sıkışmışlar oluyor. En son birde deve sidiği tartışması vardı. Sunucu bilmem ona on dakika ayırmış, yok buna on dakika ayırmış. Hiç sevmediğim bir tartışma tipi. O zaman tartışmanın bir heyecanı kalmıyor. Adam ne demişti onu unutuyorsun yahu. Bırak, karşılıklı tartışılsın.
Bu konu ile ilgili okunabilecek bir diğer yazı Lütfi Albayrak-Takvim

“SEN ZATEN ŞÖYLESİN” DEYİP, CEVAP VEREMEMEK
     Tartışma dediğinde adrenalin olacak. Sesler yükselecek. Ama adama cevap veremediğinde hemen su koyvermeyeceksin. Adama şahsi saldırmayacaksın. “Sen zaten şucusun” demeyeceksin. Aynı dediğim bu duruma denk geldim. Yine haber kanallarından birinde. Yine bir tartışma programında. Hem de hiç beklemediğim bir konuktan. İsimlere falan girmeyeceğim şimdi. İşin özünü kaçırabiliriz. Karşısındaki konuşmacı çatır çatır konuştu. Baktı ki cevap veremiyor, “Sen zaten bucusun” deyip kestirip attı. Bakın o adam bile bu hale gelmişse, tartışmadan bir şey umamazsın. O tartışmalar sayesinde yanlış olarak gördüğüm bazı şeylerin hiç de yanlış olmadığını gördüm. Ama konuşmacılar yanlışlarını görseler bile bunu kabullenmiyorlardı. Çünkü ideolojilerinin yanlışlarını bile savunmak zorunda hissediyorlar kendilerini. Tartışma kültürümüz hiç olmazsa böyle programlar sayesinde biraz da olsa gelişti diye düşünüyorum.


Cem Kazan
Yaşamdan Yazılar
hakikat.cem@gmail.com

Yorum Gönder

0Yorumlar
Yorum Gönder (0)