İsmet İnönü hayatında bir kez “Lan” dedi mi?

Yaşları 30’un altında olanlar pek tanımazlar ama Ali Topuz, Türk solunun en önemli isimlerinden biridir... CHP’nin hep “muhalif” kanadında yer aldı ve hatta 12 Eylül öncesinde Bülent Ecevit’in Genel Başkan olduğu yıllarda adı “hizipçi”ye bile çıktı. İşte; İsmet İnönü’den Bülent Ecevit’e ve Deniz Baykal’a kadar tüm CHP liderlerinin en yakınlarında bulunma şansını yakalamış olan bu “kurt politikacı”, bugün artık 79 yaşında... Anılarını kitaplaştırmaya iki yıl önce karar vermiş... Tür olarak “nehir söyleşi”yi tercih etmiş... Ve söyleşileri, Ali Topuz’un da yakın arkadaşı olan, bir süre önce kaybettiğimiz sevgili ağabeyim Hikmet Bilâ yapmış... Ancak Bilâ, yaptığı bu söyleşileri yazmaya fırsat bulamamış... Çünkü tam bu sıralarda pençesinden kurtulamayacağı o lanet hastalığa yakalanmış... Söyleşileri yazma işini de Ali Topuz üstlenmiş... Hani başta Başbakan olmak üzere bazı AKP’liler bugünkü CHP’yi, tek parti döneminin CHP’sinin icraatlarını eleştirerek köşeye sıkıştırmaya çalışıyorlar ya... İşte Ali Topuz; bu kitaplarının birinci cildinde özellikle tek partili yılları anlatıyor... “Diktatör” olmakla suçlanan İsmet İnönü’nün, çok partili döneme geçilmesini belki de en çok isteyenlerin başında geldiğini belgeleriyle kanıtlıyor. Sadece bununla kalmıyor; “sıradan bir vatandaş” olarak da müthiş bir İsmet İnönü profiliyle buluşturuyor bizi... Hele bir “Ahmet İsvan’ın iki kaburgasının kırılması olayı” var ki... Kitaplardan, gazetelerden asker ve siyasetçi olarak tanıdığım İsmet İnönü’nün yanına artık rahatlıkla, “arkadaşı için çırpınan, didinen, tasalanan babacan bir yaşlı adam”ı da ekleyebilirim.. Ne yalan söyleyeyim; Ali Topuz gibi yıllarca sert siyaset yapmış birinin, kendi anılarını ve tanıklıklarını yazarken çok da “tarafsız” davranabileceğine ihtimal vermem... O yüzden bu iki ciltlik kitabı okurken, okuduklarımın “sadece Ali Topuz’un baktığı taraf” olduğu gerçeğini hiç unutmadım. Yine de CHP’nin ve Türk siyasetinin yaklaşık 60 yıllık kesitinin kimi sıradan, kimi inanılmaz öykülerini okurken, büyük haz aldım. Özellikle de o günlerdeki siyasi etiğe ve siyaset dilindeki saygıya ve titizliğe hayran kaldım. Dönemin politikacılarının, özellikle de bugün ağır bir şekilde eleştirilen İsmet İnönü’nün, hayatlarında bir kez bile kimseye, “Ulan”, “Yahu”, “Be”, “Şerefsiz”, “Alçak” demediği o günlerden, bugünlere nasıl gediğimizi ise çözemedim! Bu iki ciltlik kitabı Türkiye’nin yakın siyasi tarihindeki bazı ilginç olayları ve CHP’nin gayrı resmi tarihini öğrenmek isteyenlere kesinlikle öneriyorum... ***** Ali Topuz Anlatıyor DEĞİŞİMİ YAŞAMAK (2 Cilt) ***** Türü: Nehir söyleşi Yazarı: Ali Topuz Söyleşiyi yapan: Hikmet Bilâ Yayımcı: Doğan Kitap Baskı tarihi: Kasım 2011 Birinci cildin sayfa sayısı: 512 İkinci cildin sayfa sayısı: 572 Birinci cildin fiyatı: 28 lira. İkinci cildin fiyatı: 32 lira Kişisel not: Ali Topuz’u sadece gazeteci-siyasetçi ilişkisi çerçevesinde tanıyorum... ***** Kapı numarası olmayan tek bina! Bundan tam 50 yıl önce, yani 1960 darbesinden hemen sonra “ulusal güvenlikle ilgili konuları görüşmekle” görevlendirilen Milli Güvenlik Kurulu, bu ülkenin en önemli “kara kutusu”dur... Ve özellikle 12 Eylül 1980 darbesinden sonra yaşanan gelişmeleri anlamak ve doğru yorumlamak için, Milli Güvenlik Kurulu’nun aldığı kararları, izlediği politikaları bilmek gerekir. Ve elbette asker-sivil üyelerin çok da büyük sayılmayacak bir salonda karşı karşıya oturdukları anlarda yaşanan gerilimleri... Deneyimli gazeteciler Saygı Öztürk ve Kemal Yurteri; işte bu “kara kutu”nun şifrelerini çözmek ve bugünü doğru anlamamızı kolaylaştırmak için; imrendiğim bir “meslektaş dayanışması”yla kafa kafaya vermişler... Belgelerle, özel söyleşilerle bu kurum hakkında pek de bilmediğimiz gerçekleri anlatan bir tür “kılavuz” ortaya çıkarmışlar. Bunu yaparken de MGK’nın en önemli organı olan MGK Genel Sekreterliği’nden yola çıkmışlar... Çünkü onların deyimiyle MGK bir yemek masasıysa, o masada tadılan yemeklerin pişirildiği yer MGK Genel Sekreterliği... MGK bu yemekleri tadıyor. Beğenirse hükümetlere tavsiye ediyor... Yani son söz her zaman hükümetlerin! Ve bu kurum, yani MGK Genel Sekreterliği o kadar “örtülü” bir kurumdur ki; binasının kapısında “numara” bile yoktur... Yakın bir zamanda bu kurum için halk arasında kullanılan tanımlama ise hafızalarınızdadır: “Askerlerin, siyasetçilerden hesap sorma yeri...” Bu kitabın en önemli özelliği, tüm Saygı Öztürk kitaplarında olduğu gibi, en zor konuların bile yalın bir dille ve okuyan herkesin anlayabileceği bir üslupla yazılmış olması... Adı ve konusu her ne kadar “soğuk” gibi görünse de; iyi bir roman lezzeti alarak, yorulmadan okuyabileceğiniz bir kitap MGK... Özellikle asker-siyasetçi ilişkilerini anlamaya çalışanlara kesinlikle öneririm. ***** MGK ***** Türü: İnceleme-Araştırma Yazarı: Saygı Öztürk-Kemal Yurteri Yayımcı: Doğan Kitap Baskı tarihi: Kasım 2011 Sayfa sayısı: 258 Kitapçı fiyatı: 15 lira İnternet fiyatı: 11.25 lira Kişisel not: Yazarlar, meslekten kardeşlerim. Birbirimizi çok görmesek de elbette tanıyorum ve takdirle izliyorum. Mustafa Mutlu Vatan

Yorum Gönder

0Yorumlar
Yorum Gönder (0)