Karakollarda hep dayak vardır. Yıllardır bu bilinir ama bilinmezlikten gelinir.
Birkaç gün önce SÖZCÜ‘de, seri halde kare kare yayınlanan “Karakolda kadına dayak” olayı, insan olan herkesi üzdü, milletin tepesini attırdı.
İzmir’deki bir karakolun kamerasından alınan o görüntüler, polislerin bir kadına gaddarca attıkları bir dayağı, bir insanlık suçunu yansıtıyordu.
Görevi vatandaşı korumak ve kollamak olan sivil giysili iki polisi kadını acımasızca dövüyor, resmi üniformalı bir polis de, karakol odasında hiçbir şey olmuyormuş gibi sakin sakin dolaşıyordu.
Vicdanı olan herkes bu sahnelerden azap duyar, insanlığından utanır!
Fakat dayakçı polislerde vicdan da, utanma da yoktu.
Olay ortaya çıkınca “O kadın bir konsomatris” diye açıklama yapmaları daha da utanç vericiydi!
Konsomatris insan değil mi? O da aynı vatandaşlık haklarına sahip bulunmuyor mu? İnsan konsomatris olunca böyle vahşice dayak atmak mı gerekiyor?
Olaydan çok sonra o iki polis memuru ( mecburen ) görevden alındı!
Peki, sadece, kadın döven polisler mi suçlu?
Dayağı seyreden, çirkin olayı engellemeyen, tutukları zabıtta dayaktan hiç bahsetmeyen diğer polisler, karakol amiri, emniyet müdürü, eksik rapor veren ve kadındaki darp izlerini görmezden gelen doktor, kısacası, olaya karışan herkes sorumlu değil mi?
Fakat…
Ülkemizde, hakkın-hukukun, güvenliğin durumu böyle ne yazık ki!
TOKMAK – SÖZCÜ