“Sömürgecilik ve emperyalizm yeryüzünden yok olacak ve yerlerine milletler arasında hiçbir renk, din ve ırk farkı gözetmeyen yeni bir ahenk ve işbirliği çağı geçecektir.” Mustafa Kemal ATATÜRK
BASIN AÇIKLAMASI
18 Mart 1915 sadece Çanakkale ve Mustafa Kemal destanının başlangıç tarihi değil, aynı zamanda tüm mazlum milletlerin beş yüz yıldır ters giden yazgısının dönüşünün de başlangıcıdır.
Çanakkale direnişi sadece bir sömürgeci devletin değil, hemen hemen bütün sömürgeci Batı devletlerinin aynı anda yenilgiye uğratıldığı bir başlangıçtır. Çanakkale, Türk ulusunu yok olmaktan ve Türk yurdunu yabancı eline geçmekten kurtardığı gibi aynı zamanda sömürgeciliğin, savaşan ve birleşmiş bir ulus iradesi karşısında ne kadar çaresiz olduğunu tüm mazlum milletlere göstermiştir.
Çanakkale, kimilerinin ileri sürdüğü gibi ne bir “Türk Mucizesi”, ne “Çılgın Türkler”in çılgınlığı değil, ulusal bilincin, yüksek bir bilgeliğin, özgüvenin ve özgürlük düşüncesine doğrulukla bağlı kalan bir komutanın önderliğinde emperyalizmin tarihsel yenilgisidir.
Çanakkale Savaşları’na bir yarbay olarak giren, ancak bir ulusun tek umudu olarak çıkan Mustafa Kemal “Türkiye’nin bugünkü mücadelesi yalnız kendi nam ve hesabına olsaydı belki daha kısa, daha az kanlı olur ve daha çabuk biterdi. Türkiye azim ve mühim bir gayret sarf ediyor. Çünkü müdafaa ettiği, bütün mazlum milletlerin, bütün şarkın davasıdır” derken bu gerçeğin bilincinde olduğunu haykırıyordu.
“Atatürksüzleştirilen” Türkiye hayali ile yanıp tutuşan Küresel çete ve ülkemizdeki devşirmeleri, satılmış kalem erbabı dönmeler bu nedenledir ki; Çanakkale Zaferinin gökten ve gaipten güçlerin, rüyalara giren mollaların sayesinde kazanıldığı yolundaki akıl, mantık ve bilim dışı, hastalıklı düşüncelerin yaymak için ahlak dışı her yola başvurmaktadırlar.
Batı emperyalist planlarının, Asya’nın kilidini kırma umutlarının paramparça edilişini 97 yıldır unutmadı. Çanakkale’yi yalnız silahıyla değil milli bir bilinç, yüksek bir bilgelik ve özgüvenle savunan Mustafa Kemal Atatürk’e ve Türk ulusuna düşmanlıkları, kinleri bu nedenledir. O günden bu güne gerici, sömürgeci, bölücü bilinç-saptırma, uyuşturma, kimliksizleştirme ve “Mustafa Kemal” adını saklama, gölgeleme, ulusal bilinci iğdiş etme “Türkiye’yi açıkça “Atatürksüzleştirme”, “Arap derbederliğine sürükleme” çabalarından asla vazgeçmediler.
“Necef Çanakkale’den bin kat faziletli” diyen küresel çetenin uşağı, BOP eşbaşkanı, Küresel çetenin yüzyıllık emellerinin uygulanmasını kolaylaştırmak için, 1915′te Çanakkale’ye saldıran Haçlılar ile kader birliği yapıyor. Türk askerini Afganistan’da tutup, Küresel çetenin işgaline ortak oluyor. Irak’a saldıran ABD’ye İncirlik Üssü’nü açıyor. Libya’ya hava operasyonlarının komuta merkezi olarak İzmir’i kullandırıyor. Türkiye ile Suriye arasında bir savaşın fitili ateşlemek için çırpınıyor.
BOP Eşbaşkanı Erdoğan, Vatanı savunmasız, milleti pusulasız bırakmak için ne yaparsa yapsın, onu ne eşbaşkanlığını yaptığı BOP, ne Liman von Sanders Paşası, ne gökten gaipten gelen güçler, ne de rüyalara giren mollaları kurtaramayacak, yapılanların hesabı mutlaka sorulacaktır.
Çünkü Bu ulus, bu ulusun anaları; Çanakkale’de Mustafa Kemal olmaya, gerekirse yeni ordular yaratarak, küresel çete ve işbirlikçilerine bu toprakları dar edecek yurtseverleri doğurmuştur, doğuracaktır. Bağımsızlık ateşinin Karargâhı milletin kalbinde kuruludur. Bu millet istikbali ve istiklâli için binlerce yıldır kanını, canını vermekten onur duymuştur, yinede duyacaktır.
Büyük kurtarıcımız ve kurucumuz Mustafa Kemal Atatürk’ün ve tüm Çanakkale şehit ve gazilerinin anıları önünde saygıyla eğiliyoruz.
YÖNETİM KURULU ADINA : MAHMUT ÖZYÜREK
ADD ISPARTA ŞUBE BAŞKANI