‘Tevatür’
Pazar, Mart 25, 2012
Komisyon kavgası yön değiştiriyor.
Yeni bir anayasaya bağlanan umutları da beraberinde sürükleyerek…
Kavga, CHP’nin 4+4+4’ün yeniden görüşülmesi istemiyle yeni bir aşamaya girdi…
…küfürler, yumruklar, tekmeler yerini bu kez ağır hakaretlere bıraktı.
CHP, Meclis Başkanı Cemil Çiçek’in yetkisini kullanarak yasa önerisinin komisyona iadesini istedi.
Yetki tartışmaları sürüp giderken Başkan Çiçek, Komisyon Başkanı Nabi Avcı’ya gönderdiği yazıda, muhalefetin başvurularını gözden geçirmesini istedi.
Bu davranış üzerine CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi; belki de Türk parlamento tarihinde bir Meclis Başkanı’na bugüne dek görülmeyen ağır hakaretler içeren bir açıklama yaptı.
“Sayın Meclis Başkanı, bugün itibarıyla akil adam konumunda olmayacağını, aciz adam konumunda olacağını kamuoyuna ilan etmiştir” dedi.
Yetinmedi. Hem Komisyon Başkanı Avcı’yı hem de Meclis Başkanı Çiçek’i “sanal demokrat” diye niteledi.
“Sayın Meclis Başkanı, AKP sıkıştığı anda imdadına koşan, arabanın yürümesini sağlayan bir stepne konumundadır” diye devam etti ve CHP’yi bağlayan şu cümleyi söyledi:
“CHP açısından Sayın Çiçek güvenirliğini, itibarını kaybetmiştir.”
***
Hamzaçebi, sıradan bir milletvekili değil. Söylediği her söz, her öneri partisini bağlayan, partisi adına işlem gören sorumlu bir yönetici.
Hamzaçebi’nin; Çiçek’in tavrını aciz adamlığa bağlayan, zor durumlarda AKP’ye stepne görevi üstlendiğini vurgulayan sözlerini siyaset dünyamız belki sindirebilir ama; Başkan Çiçek’e CHP’nin güvenirliği kalmadığını ilan etmesi…
…üzeri örtülebilecek, üzerinde durulmayacak bir açıklama değil…
Zira Grup Başkanvekili Hamzaçebi’nin bu saptaması; kuşku yok, CHP damgasını taşıyor…
Üstelik bu saptama, vekâleten görev yaptığı Genel Başkan’ını da bağlıyor.
***
Hamzaçebi’nin açıklamaları veya söylemleri dengeli, dikkatli. Mantık sınırlarını zorlamadı bugüne dek…
Ne var ki, CHP’nin Meclis Başkanı’nın güvenirliğini yitirdiğini ilan etmesi beraberinde kimi olası soruları da, beklentileri de gündeme taşıyabilir. Taşıması da gereklidir.
Zira Meclis Başkanı; partiler arası yeni anayasayı yapmakla görevli Uzlaşma Komisyonu’nun hem başkanı hem de bu konudaki girişimleri, görüşmeleri partiler adına yürütüyor.
Meclis Başkanı şayet sanal bir demokratsa, akil değil aciz bir adamsa ve…
…daha önemlisi “sıkıştığı anda AKP’nin imdadına koşan bir stepne” ise CHP:
Çiçek’in başkanlığında, partilerin, sivil toplum kuruluşlarının üzerinde anlaşacağı, uzlaşacağı yeni anayasayı hazırlayan komisyonda nasıl üye bulundurabilecek?
Uzlaşma Komisyonu’nda yer almaya, görev yapmaya devam edebilir mi? Etmeli mi?
Tabii Genel Başkan Kılıçdaroğlu; Hamzaçebi’nin açıklamalarını, örneğin kişisel görüşleridir gibi, yeni bir açıklamayla “düzeltmezse”; doğal olarak bu sorular gündeme girebilir, girmelidir de…
***
Meclis Başkanı Çiçek; Hamzaçebi’nin açıklamalarını “düzeysiz ve seviyesiz” diye yanıtlarken; “akil veya aciz adam olmasına” ulusun karar vereceğini söyledi. Haddini bilmeye çağırıyor Hamzaçebi’yi.
Fakat bir başka haber Çiçek’in de yeni anayasadan fazla umutlu olmadığına işaret ediyor.
Genç Anayasa Çalıştayı’ndaki konuşmasında; Meclis’teki sürekli gerginlikten yakınıyor; “hoşgörü yok, kavga var” diyor.
Nikbin değil, karamsar.
Şu cümleleri bu saptamayı doğruluyor: “Anayasa yapım süreci bir iklimdir. Bayram havasına ihtiyaç var. Bu kavga ortamında anayasa yapılsın istiyoruz. Ama konuşamıyoruz. Herkes bulunduğu noktadan bir santim gerilemiyor.”
***
CHP, yeni anayasanın baş yapımcısına güvenmiyor.
Meclis Başkanı, “bu iklimde” yeni bir anayasa yapılmasındaki, en azından zorluğa işaret ediyor.
Açıklamalara göre; 2012 sonuna kadar yeni bir anayasa hazırlanacak!
İleri demokrasi gibi bu da, bir “tevatür” (bir haberin ağızdan ağıza yayılması, yaygın söylenti); hayırlara vesile olur mu acaba?
Cüneyt Arcayürek
Cumhuriyet