KPSS topluma her yıl yeni mağdurlar ekliyor. Çok sayıda öğrencinin umut bağladığı bu sınav her yıl katlanan adayları ile umut kapısı olmaya devam ediyor.
Yetersiz kalan kadrolar, yapılan adaletsizlikler öğrencileri çileden çıkarıyor.
Büyük emekler ile sınavlara hazırlanan öğrencilere sınav öncesinde de haksız yerleştirmeleri haber olarak vermiştik. AKP torpilinin belgesi , Nerede Adalet Nerede KPSS!..
Bir öğrencinin KPSS isyanı
Ben KPSS mağduru bir gencim. 2010 yılında büyük emekler harcayıp, hem madden hem manen birçok fedakarlıkta bulunup sınava hazırlandım. Dokuz ay boyunca evden dışarı çıkmadan, gezmeden tozmadan, kendimi toplumdan ve sosyal yaşamdan soyutlayarak, yemeden içmeden sınava hazırlandım. Yeri geldi umutsuzluğa kapıldım, pes ettim, yeri geldi emeklerimin karşılığını alırım umuduyla sabrettim, çalışmaktan vazgeçmedim. Bütün çabalarımın ve fedakârlıklarımın sonucunda sınavdan 81,566 puan aldım. Umut vadeden bir puandı. 2 yıl boyunca toplam dört atama yapıldı ve her atamada şansımı deneyip tercih yaptım. İlk üç atamada şansım yaver gitmedi ve hep son atamada puanlar düşer diye bekledim. Geçen bu iki yıl benim için cehennem gibiydi. Hayatımı askıya almıştım. Her şeyi KPSS sonucuna erteledim. Hayaller kurdum kimi zaman. KPSS’ den atandığımda hayatımın nasıl değişeceğini ve güzelleşeceğini düşündüm, tüm sıkıntıların sona ereceğine inandım. KPSS benim için basit bir sınavdan çok öte, yeni başlangıç olacaktı.
İşsizliğin kol gezdiği, özel sektörde mevcut çalışma şartlarında insana değer verilmediği, üç kuruş para için robot gibi insanların çalıştırıldığı bir ortamda memur olmak büyük nimetti. Ve bugün son atamanın sonuçları açıklandı. Büyük bir hüsran. Atanamadım.
Evet atanamadım. Bir ülkede herkes memur olacak diye bir kaide yok. Beni rahatsız eden ülkenin yöneticilerinin yaptığı akıl almaz adaletsizlikler. Bakın size durumu şöyle izah edeyim. 2012 yılında sadece bir kez haziran ayında atama yapıldı. Ve ön lisans mezunlarına 4776 kadro açıldı. Kadroları araştırdım ve gördüğüm sahne beni dehşete düşürdü. Son bir senede Diyanet İşleri Başkanlığı’na 13.274 kişi alınmış. Bu kişiler imam hatip, müezzin, kuran öğreticisinden oluşuyor. 4776 nerde, 13.274 kişi nerde… Bu rakamları Türkiye’deki ön lisans mezunlarıyla, imam hatip mezunlarının sayısına vurduğunuzda, yapılan adaletsizlik ve haksızlık, ben buradayım diye bağırıyor. İşin en trajikomik yanı da, alınan imam vs.lerin 50 civarı puanlarla alınmaları.
Yani parmaklarını bile kıpırdatmadan memur oldular. Ben ve benim gibilerse tüm çabalarına rağmen emeğimizin karşılığını alamadık. Çoğu mağdur insan koyun misali bu haksızlıklara sesini çıkarmıyor. Sadece bazı sitelerden seslerini duyurmaya çalışıyorlar, hak yiyenlere beddualar ediyorlar.
Bunlar nasıl insanlar ki, dinin temsilcisi gibi görünüp bu kadar adaletsizliğe, kul hakkına sebep oluyorlar. Belki bu yazdıklarım onlar için hiçbir şey ifade etmiyor. Bunu okuduktan sonra sayfayı kapatıp normal hayatlarına devam edecekler. Ama biz edemeyeceğiz. Biliyorum bu dünyada adalet yok. Ben Müslüman’ım deyip de her türlü haksızlığa göz yuman insanlar ülkemizde kol geziyor. Haksızlığı yapan da, ona müsaade eden de birdir. Bu dünyada değil ama öteki dünyada elbet karşılaşırız. İşledikleri günahlar ip gibi boyunlarına dolanmış durumda şimdi. Ben onları ve onlar gibileri Allah’a havale ediyorum. Bizim vergilerimizle ödenen maaşlarının kendi payıma düşen kısmını helal etmiyorum.
Hilal
Sözcü Haber