
Tabir amiyane olsa da, anlaşılan kabak hâkimlerin başında patlayacak, öyle görünüyor, oysa AKP ne umutlarla yargıda düzenleme yapmış, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nu düzenlemişti.
Zaten Başbakan Erdoğan, yargının işleyişinden şikâyetçiydi, dört mısralık bir şiir yüzünden 4 aya mahkzm olmasını, içeride yatmasını kim unutabilirdi ki!
* * *
Lakin yeni düzenleme ve biçimlendirme pek hoşlarına gitmedi...
Hele hele MİT müsteşarını sorguya çekmeye teşebbüs ve tevessül bardağı taşıran son damla oldu, Sayın Başbakan’ın tepesi attı:
“-Onu ben görevlendirdim” dedi.
Hangi görev bu?
Başbakan’ın görevlendirdiklerinin PKK ile görüşmeleri...
İşte savcılık bunun için onları sorguya çağırıyordu, dedik ya Başbakan’ın tepesi attı:
“-Onları ben görevlendirdim” dedi;
“-Gelin benim ifademi alın!”
O kadar kızmıştı ki, iki gün içinde iki maddelik bir kanun Meclis’e geldi, bundan böyle, onların ifadesini almak için Başbakanlık’tan izin isteyeceklerdi.
* * *
Şimdi hedef Özel Yetkili Mahkemeler...
Onların yetkilerini almayı planlıyorlar.
Bir zamanlar Tansu Çiller’in yanındaki hukukçu Ahmet İyimaya ise ateş püskürüyor:
“-Biz yargıyı vesayetten kurtarmak için düzenlemeler yaptık, ama bazı hâkimler kendilerini Allah sanmaya başladı. 1903’lerde de Amerika’da böyle olmuştu. Hakimler devleti gibi bir görünüm oluşmuştu.” (H.T./Saliha Çolak/29 Haziran 2012)
* * *
Özel Yetkili Mahkemelerden yana olanlar ise bu mahkemelerin kılına dokunulmasını istemiyorlar, onlara göre bakın neler olacak:
“Darbe davaları dahil tüm yargılamalarda kaos yaşanır. Soruşturmalar sekteye uğrar, faili meçhullere kapı açılır. Yolsuzluk ve uyuşturucuyla mücadele zorlaşır. Sokak çeteleri ve kapkaç yeniden kâbus olmaya başlar. Ve özetle Türkiye 1950’li yıllara geri dönecek.”
Özel Yetkili Mahkemeleri en çok savunan “Zaman” gazetesi ve “Samanyolu” televizyonu...
* * *
Peki, bu mahkemeler kaldırıldığında ne olacak?
Yeni mahkemeler kurulacak...
Bu mahkemelerin işlevi ne olacak?
Bu mahkemeler diğer mahkemelerin demokrasiyi gölgeleyen davranışlarını saptayacakmış...
Mesela...
Savcının şüpheli ile ilgili arama, takip, dinleme ve tutuklama gibi özgürlüğü kısıtlayıcı tedbirleri, yeni kurulacak mahkemelerin alması öngörülüyormuş...
Bu hâkimin adı da, sıfatı da “Özgürlük hâkimi” olacakmış, Fransa ve bazı ülkelerde varmış???
Yanılmıyorsak meşhur bir roman vardır:
“Müfettişler Müfettişi.”
Bu “Hâkimlerin Hâkimi” olur.
Hayırlısı, bakalım daha neler göreceğiz?