Öyle “asarız keseriz, bizden büyük yok, her şeyin en iyisini biz bilir, biz yaparız” türü böbürlenme ve havalarla, bir yere varılmıyor…
Tek parti iktidarı AKP’de, son zamanlarda, çöküşe doğru gitmenin de yarattığı agresif havayla, toplumu ve halkı rahatsız edici tavırlar ortaya konuluyor…
Başta başbakan olmak üzere kimi bakanlar, köşe yazarlarının eleştirilerine tahammül edemez duruma geldiler…
Kimi bakanlar, şehit cenazelerinde çalınan cenaze marşlarından rahatsız olup, askeri bandolara; “kesin şunu tekbir getirilecek!” diye hakları ve yetkileri olmadığı halde, kamuoyundan tepki çeken tavırlar ortaya koymakta…
Eski bir sosyal demokrat ve koyu solcu(!) olan AKP’nin Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay’ın, bu yöndeki çıkışı, pek çok insanı şaşırtmış ve “Günay nereye koşuyor?” soru ve düşüncesini akla getirmiştir..
Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, Hürriyetin köşe yazarı, halkın sevgilisi Yılmaz Özdil’in demiryolları konusunda yazmış olduğu yazıya vermiş olduğu yazılı yanıtta, Özdil’e eleştirel yönde bazı açıklamalar yapmışsa da, Yılmaz Özdil’den köşesinde aldığı “muhteşem yanıt”tan sonra adeta suspus olmuştur…
Yozgat Milletvekili Bekir Bozdağ, Yerköy’deki şehit cenazesinde cenazeye katılanlar tarafından protesto edilmiş, daha doğrusu yuhalanmış. Bozdağ cenaze namazından sonra, kaçarcasına uzaklaşmış
Yeniçağ Gazetesi köşe yazarı Arslan Tekin’in ”Bozdağ niye yuhalandı?” başlıklı 28 Ağustos 2012 tarihli köşe yazısında, şehit cenazesine katılan AKP Genel Başkan Yardımcısı ve Devlet Bakanı Bozdağ’ın yuhalanışı ayrıntıları ile anlatılmış.
AKP’nin Bakanları gün geçtikçe halkın önüne çıkmaktan, şehit cenazelerine katılmaktan, başlarına ne geleceğini bildiklerinden görünen o ki büyük ölçüde tedirginler…
Öyle ya…
“Kanları yerde kalmayacak”, şehit Mehmetçiklerimiz için “Kutsal şehitlik mertebesine ulaştılar” tarzı inandırıcı olmayan tamamen şova dönük söylemleri, artık halkı tam anlamıyla AKP’ye ve Bakanlarına karşı ciddi ölçüde tepkili hale getirdi…
İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin’inin son Hakkari gezisinde, halk tarafından protesto edilmesi ve toplumun tepkisinin yoğunlaşması üzerine, kendisini çaresiz bir kafeye atması, belleklerde kalan tepki olaylarından birisi…
“Birine karşı beğenilmeyen veya öfke duyulan bir durumda haykırılan söz, yuha.”
Türk Dil Kurumu yuhalanmayı böyle tanımlıyor.
Son zamanlarda AKP’nin özellikle dış politikada yaptığı büyük hata ve beceriksizlikler, giderek halkı galeyana getiriyor…
Açıktır ki, AKP iktidarı teröre karşı tam bir yenilgi ve çaresizlik içerisinde olup adeta ne yapacağını bilemez durumda.
“Suriye olayı” her şeyin tuzu biberi oldu. Komşu devletle durup dururken senin ne alıp veremeyeceğin olur? ABD’nin taşeronluğunu yapmak size mi düştü?
Düne kadar Esad’la ailece sıkı fıkı iken ve iki ülke arasında hiçbir sorun yokken, gelinen şu duruma bakın!
Kanlı bıçaklı olduk ve PKK denilen hain teröristlere de yeni mevziler kazandırdık…
Son Söz:
Bakanlara ve iktidara yönelik tepkilerin giderek artması, terör çözümsüzlüğü, Suriye bataklığı alarm zillerinin çalmaya başladığını ve giderek arttığını gösteriyor.
Çözümleri getirmek, bataklığı kurutmak iktidarın görevidir.
Aksi halde son çözüm derhal ERKEN SEÇİM!...