Hedef yoksa başarı yok


Yurtdışı eğitimin vereceği başarı duygusuna, ama daha önemlisi, ileride kapılarını açacağı ve gerçekleştirilmesini mümkün kılacağı somut başarılara ulaşabilmek için

Yurtdışı eğitimin vereceği başarı duygusuna, ama daha önemlisi, ileride kapılarını açacağı ve gerçekleştirilmesini mümkün kılacağı somut başarılara ulaşabilmek için yurtdışında eğitime gitmeden önce gerçekçi, açık ve ölçülebilir hedefler belirlemek şarttır.

Başarı, en basit tanımıyla, hedefe ulaşmaktır. Ama kendini başarısız hisseden, başarısızlıktan şikayet eden çok sayıda insan vardır. Başarısızlık duygusunun en temel sebebi, hedeflerin doğru belirlenmemiş olmasıdır. Bir hedef belirlenmişse tabii!

Başarı, motivasyon, adanmışlık, çaba ve eldeki tüm imkanların ona ulaşmak için seferber edilmesini gerektirir. Hedefi olmayan insanlar ise, ona ulaşmak için motive olamaz, kendilerini adayamaz, gereken çabayı gösteremez, ellerindeki tüm imkanları ona ulaşmak için seferber edemezler. Hedef olmayınca, başarısızlık kaçınılmazdır.

Başarıya ulaşabilmek için, olmayan bir hedefe ulaşılamayacağını anlamak önemlidir. Başarı yolculuğuna başlamadan önce, yolun sonunda nereye varılmak istendiğine karar verilmeli, gerçekçi, açık ve ölçülebilir hedefler belirlenmelidir.

Yurtdışı eğitim de bu kuralın bir istisnası değildir. Yurtdışı eğitimin vereceği başarı duygusuna, ama daha önemlisi, ileride kapılarını açacağı ve gerçekleştirilmesini mümkün kılacağı somut başarılara ulaşabilmek, ondan maksimum verim elde edebilmek için, yurtdışında eğitime gitmeden önce gerçekçi, açık ve ölçülebilir hedefler belirlemek şarttır. Hedefler gerçekçi değilse, onlara zaten asla ulaşılamaz. Hedefler açık değilse, onlara ulaşılıp ulaşılamadığı asla bilinemez. Hedefler ölçülebilir değilse, onlara ne oranda ulaşılabildiği asla değerlendirilemez.

Yurtdışı eğitim için hedefler belirlemek, kişisel bir yol haritası oluşturulmasına, iyi planlanmış bir kişisel gelişim süreci geçirilmesine ve süreç boyunca kişisel performansın sürekli değerlendirilerek, gerekli durumlarda planda küçük düzeltme ve değişiklikler yapılıp yurtdışı eğitim deneyiminden maksimum fayda sağlanmasına imkan verir. Yurtdışı eğitim için gerçekçi hedefler belirlemek, onlara ulaşabilmek için ihtiyaç duyulacak motivasyon, adanmışlık, çaba ve seferberlik seviyesine ulaşılabilmesine, açık hedefler belirlemek, yurtdışı eğitimi süresince hedeflere ulaşılıp ulaşılamadığının ve planların neresinde olunduğunun kontrol edilebilmesine, ölçülebilir hedefler belirlemek, yurtdışı eğitimi süresince hedeflere ne ölçüde ya da ne oranda ulaşıldığının değerlendirilebilmesine olanak sağlar.

Yurtdışı eğitim için belirlenecek hedefler kuşkusuz kişiye özel olmalıdır. Hedef belirleme sürecine, başta kişinin kendisi olmak üzere, ailesi, sponsoru, varsa ya da mümkünse (potansiyel) işvereni ve varsa eğitim danışmanı mutlaka dahil olmalı, hedefler üzerinde fikir birliği sağlanmalıdır. Ancak kişinin hedeflerine ulaşabilmesi, doğrudan o hedefleri sahiplenip, içselleştirmesine bağlı olduğundan, son söz mutlaka kişinin kendisinde olmalıdır. Hedefler kişininin kendisi tarafından sahiplenilip, içselleştirilmediği takdirde, kişi onlara ulaşmakta zorlanabilir, ulaşamayabilir, ulaşabilse dahi, “başarılı” hissetmeyebilir. Bu nedenle, yurtdışı eğitim için hedef belirlenirken, kişinin motive olacağı, kendini adayacağı, gereken çabayı göstereceği, elindeki tüm imkanları onlara ulaşmak için seferber edeceği hedeflerin belirlenmesi önemlidir.

Örneğin, yurtdışında dil okuluna gidecek bir öğrencinin, katılacağı üç aylık programın sonunda TOEFL skorunu 72’den 80’e çıkarmayı hedeflemesi, gerçekçi, açık ve ölçülebilir hedef belirlemeye güzel bir örnektir. Katılmak istediği MBA programı için gereken GMAT skoruna ulaşamamış bir öğrencinin, programa şartlı kabul için başvurması, MBA programından önce bir teste hazırlık programına katılmayı ve GMAT skorunu gereken seviyeye çıkarmayı hedeflemesi yine gerçekçi, açık ve ölçülebilir bir hedeftir. Kuşkusuz bu hedefler öğrencinin kapasitesine göre değişkenlik gösterebilir, göstermelidir. Üniversiteyi 3.9 ortalamayla bitirmiş, mezun olduğu alanda bir yüksek lisans programına katılmayı hedefleyen, TOEFL’dan 110, GMAT’ten 740 almış bir öğrencinin, katılacağı programı yüksek bir ortalama ve dereceyle bitirmeyi hedeflemesi hiç de gerçekçilikten uzak değildir. Önemli olan, kişinin, gerekli durumlarda hedeflerini parçalara ayırması, ulaştığı her hedefin kendisini bir sonraki hedefine hazırlayacağı şekilde bir öncelik sırasına koyması, acele etmeden ve sabırla, doğru yerde, doğru zamanda, doğru adımları atmasıdır.

Yurtdışı eğitim için belirlenecek hedefler, kişinin kişisel, akademik ve profesyonel hedefleriyle, ekonomik durumuyla, sosyal ve kültürel ihtiyaçlarıyla da uyumlu olmalıdır. Büyük resimde yeri olmayan hedefler, kendi içlerinde ne kadar gerçekçi, açık ve ölçülebilir olurlarsa olsunlar, onlara ulaşılıp ulaşılamamasının bir önemi yoksa, bir anlam ifade etmez, orta ve uzun vadede kişiyi mutlu etmez, vakit ve nakit kaybının ötesine geçmezler.

Örneğin, kişinin, akademik bir kariyer planlamadığı halde, uygulamalı bilimler dışındaki bir alanda doktora yapmayı ya da kariyerini başka bir alanda planladığı halde, sırf başvurusu kabul edildiği ve yurtdışını görmek istediği için kariyerine hiçbir pozitif katkı sağlamayacak bir alanda eğitim almayı hedeflemesi faydaları tartışmaya açık kararlardır. Okul ücretini karşılayacak yeterli kaynaklara sahip olmadığı ve bir sponsor ya da burs bulamadığı halde, sırf başvuru koşullarını sağladığı için imkanlarının dışında bir okulda ya da sırf gitmek istediği ülkede diye, sosyal ve kültürel ihtiyaçlarını karşılamaktan çok uzak bir şehirde eğitim almayı hedeflemek de kişi için mutsuzlukla sonuçlanması kaçınılmaz hatalardır. Yurtdışı eğitim için belirlenen hedefler, kişinin hayatının gerçekleriyle uyumlu olmalıdır.

Yurtdışı eğitim için hedefler belirlenirken, hedeflerde belirli bir tolerans ve esneme payı bırakmak da önemlidir. Kişinin, işin içine girdikten sonra daha önce yanlış ya da eksik kararlar aldığını farketmesi halinde bu yanlışlardan dönebilmesi, eksikleri tamamlayabilmesi ya da karşısına baştan öngöremediği engel ya da fırsatlar çıktığı takdirde bu engellerin etrafından dolaşabilmesi, fırsatları değerlendirebilmesi için planlarında gereken düzeltme ve değişiklikleri yapabilmesi hayati önem taşır.

Özetle, gidilmek istenen yere varabilmek için, önce nereye gidileceğine karar verilmesi gerekir. Nereye gidileceğine kesin olarak karar verilmeden, oraya asla varılamaz, o anda yolun neresinde olunduğu asla bilinemez. Elde olmayan ve değiştirilemeyen nedenlerden gidilecek yere gidilememesi de söz konusu olabilir. Bu gibi durumlarda yola alternatif yollar aranmasında ya da gidilecek başka bir yer bulunmasında herhangi bir sakınca yoktur. Ama unutulmamalıdır ki, nereye gidileceğine karar verilmez, bir şekilde yola çıkılmazsa, hiçbir yere gidilemez!

Milliyet

Yorum Gönder

0Yorumlar
Yorum Gönder (0)