1919’ dan daha zor durumdayız şimdi. Çünkü kendi içimizde yaşıyoruz savaşımı. Tüm yokluklara rağmen İngiliz, Yunan, Fransız ile savaşmak vatanı düşmandan kurtarmak için tek yumruk olmuş, olmazı oldurmuş savaşımızı zaferle, zaferimizi Cumhuriyet ile taçlandırmıştık.
Şimdi aynı bedendeki iki kol nasıl savaşırsa öyle savaşıyoruz ve canımız acıyor, içimiz acıyor. Aynı topraklarda doğan, aynı havayı soluyan, aynı tarihi geçmişi paylaşan, aynı yollarda yürüyen, aynı türküleri,şarkıları dinleyen bizler nasıl oldu da sizler ve bizler
olduk ???
Aynı mahallede oturduğumuz Ayşe Teyze, Fatma Teyze, Ahmet Amca ile yollarımız ayrıldı mı şimdi? Onların dedeleri de bu vatan için ölmedi mi? Şimdi dışarıdan gelen bir tehlike olsa aynı cephede omuz omuza savaşmayacak mıyız? Tek yürek, tek yumruk olmayacak mıyız?
Bu oyun bizim oyunumuz değil, bizi oyuna getirmeye, bizi içten yıkmaya çalışıyorlar. Ellerimiz kanayarak avuç avuç kazandığımız vatan toprağını çuval, çuval aldıkları yetmedi, şimdi gündeme türbanı oturtarak diğer sorunlarımızı unutturmak istiyorlar.
Biz türbanla uğraşırken onlar bir başka stratejik kurumumuzu özelleştirme planları yapıyorlardır, yer altı, yer üstü zenginliklerimize akbaba gibi üşüşüyorlardır.
Gelin etmeyin, eylemeyin başı açık da olsa, kapalı da olsa dindar yine dindardır. Din ruh ve vicdanla ilgilidir, din kul ile Allah arasındadır. Başımda bir metrekarelik örtü yok diye beni sizden biri olmamakla yargılamayın. Sizler, bizler yokuz… hepimiz varız ve hepimiz Türkiye Cumhuriyet’i vatandaşı, hepimiz şehit torunu, hepimiz bu ülke için canını seve seve verecek yurttaşlarız.
Bırakalım şehitlerimiz huzur içinde uyusun,.Biz bu vatanı kurtarırken aç kaldık, susuz kaldık, çarıksız kaldık ama hiç umutsuz kalmadık”
Umut biziz, umut hepimiziz……..Haydı Türkiye, başka Türkiye yok. Oyuna gelme…..
Figen AKGÜL
Hakimiyet-i Milliye