İnsanoğlu; o karanlık ve geri Orta Çağ şartlarında bile bayram yapmış. Şimdi her şeyimiz var ama onu bile beceremiyoruz. Saray gibi evler, lüks otomobiller; iletişimde dünyanın bir parçası olmak, bol bol tüketmek yetmiyor bayram yapmak için. Çünkü; tarihten gelmiş önyargılarımız var. Kendimize benzemeyeni; bizim gibi düşünmeyeni ve inanmayanı 'kötü, yanlış, yok edilmesi gereken zararlı bir yaratık' gibi algılıyoruz. Sadece bizim gibi olanı bayramlaşmaya değer zannediyoruz. Bu itekleme, ötekini de böyle davranmaya zorluyor.
Bize bunu atalarımız öğretmiş. Biz de hiç farkında olmadan çocuklarımıza aktarıyoruz. Sohbet ederken kurduğumuz bir cümle ile hatta kullandığımız bir kelime ile ötekileştirmeyi başlatıyoruz.
CENNET BURADA
Tarihten de kutuplaştırıcı sonuçlar çıkartıyoruz. Kavga noktalarını arayıp bulmakta üstümüze yok. İyi de Kutsal Kuran'ın işaret ettiği gibi 'Belki de o beğenmediklerimiz bizlerden iyidir.'
O yüzden; eğer gerçek bayram yapacak isek aramızdaki farklılıkları bela unsuru değil değil zenginlik unsuru gibi görme zamanımız geldi geçiyor bile. Aileler böyle davranmalı; çocuklarını bu bilinçle yetiştirmelidir.
Şu güzelim dünyaya bir daha gelmeyeceğimize göre; burayı kendimize cehennem yaparak öbür dünyada cennete kavuşacağımızı sanmak büyük bir aldanma değil midir?
Bakın ey dostlar! Kimse bu dünyayı insanlar için cehenneme çevirerek cennete gidemez. Bu dünyada cennet kuran öbür dünyada da cenneti kurmuş olur.
Nasıl kuracaksın bu dünyada cenneti?
Kalbini arındırarak...
Senin gibi olmayanı da Allah'ın bir yaradılmışı görüp severek...
Onun hangi dinden, hangi mezhepten olduğuna bakmadan... Hangi coğrafyadan, hangi milletten, hangi kavimden çıktığına bakmadan.
Çok mu zor?
Emin olun ki çok kolay...
Kalbinizle baş başa kalın... Kendinizi sevmeye yönlendirin...
Yüce Tanrı; size benzemeyen; sizin sevmediğiniz o kişiyi veya topluluğu yarattığına göre vardır bir hikmeti değil mi?
Öyleyse kalbinizdeki bütün art niyetleri, önyargıları, olumsuz düşünceleri atın; ötekini de kendiniz gibi değerli ve doğru bilin... Bakın o zaman kalbinizin karanlıktan kurtulup aydınlandığını; içinizde bir hasbahçe yeşerdiğini göreceksiniz.
***
Hünkar Hacı Bektaş Veli 750 sene önce ne demiş: 'İncinsen de incitme.'
16 Ağustos'ta Hacıbektaş'ta törende konuşurken; oradakilere bunu hatırlattım. Tören alanındaki insanlar; bu mesajı aldılar ve iktidar partisinden gelenlere yönelik protestodan vazgeçtiler. Daha da ötesi Bakan Taner Yıldız'ı alkışladılar.
Pir Hacı Bektaş'ın öğrencilerinden Yunus Emre dedemiz 700 sene önce ne demişti:
'Söz ola kese savaşı/Söz ola kestire başı/Söz ola ağulu aşı/Yağ ile bal ede bir söz.'
Ne hikmetse bizim medya bu önemli gelişmeyi vermedi de öncesindeki birkaç gencin cılız protestosunu büyüttü.
Dilimiz barış söylemeli; savaş tamtamları çalmamalı...
Doğudan batıya, kuzeyden güneye...
Gerçek bayramı hep birlikte kutlayacağız.
Türk'üyle, Kürd'üyle, Arnavut'uyla; Çerkez'iyle, Arab'ıyla, Yahudisiyle, Rum'uyla...
Bu ülke hepimize yeter...
Ağız tadıyla daha büyük bayramlara kavuşma dileğiyle herkesin bayramını kutluyorum.