Körelme!
Cuma, Ekim 19, 2012
AKP iktidarının bu ülke insanlarına yaptığı en büyük kötülük nedir, bilir misiniz?
Bireylerdeki şaşkınlık ve hayret duygularını köreltmek!
Terör 30 yıldır bir kene gibi ülkeye yapışmış, kanını emiyor.
Tek başına bir iktidar terörle mücadelede başarısız!
Her gün şehit haberleri geliyor. Toplum şaşırmıyor, hayret etmiyor. Hatta olağan karşılıyor.
Medyadaki manşetlerle yorumlar, bir iki gün ulusal haykırışı yansıtıyor: Yeter artık!
İktidarın başarısızlığına muhalefetin terör konusundaki yetersizliği de eklenince, şehit haberleri şaşkınlıkla, hayretle karşılanmıyor artık.
RTE’nin yıllardır topluma şırınga ettiği umursamazlığı, şaşkınlık ve hayret duygularındaki körelmeyi, ara sıra yayımlanan anketler kanıtlıyor.
Halka bugün seçim olsa hangi partiye oy vereceğini soran anketlere göre AKP’nin oyu hâlâ yüzde 50’de, hatta RTE’nin iddiasına göre yüzde 52.5’lerde!
Başarılı veya değil ama gerçekleri göstermeye çalışan ana muhalefetin oyu, kimi anketlere göre son genel seçimde aldığı yüzde 26’ların altında. Kimi anketlerde yüzde 19.5’te...
***
Son Macaristan yenilgisinden sonraki milli takımla ilgili haberlere, yorumlara bakınız lütfen...
Medyada yenilgiye şaşıranlar da hayret edenler de yok!
Milli takımda ulusallık arayışının, birlik ve beraberlik duygularıyla galibiyet öncelikli kafadan yoksunluğun farkına sanki bugün varmışız gibi yorumlar, haberler…..
Gerekçeleri şu: Oyuncular dörde bölünmüş de, sahada birbirlerine yabancı gibi davranıyor, hatta aralarında Almanca konuşuyorlarmış da…
Oysa milli takım Macaristan’dan önceki maçlarda da öyle ahım şahım performans göstermedi. Macar yetkilileri bile maç sırasında Türk futbolcuları arasındaki bölünmeyi, uyumsuzluğu saptıyor, buna göre takımlarını motive ediyorlar ama, bizim Futbol Federasyonumuz, futbolcularımızın yatak odalarına bile giren ünlü spor yazarlarımız…
…sahaya milli forma ile çıkan futbolcularımız arasında ulusal takım ruhunun çöktüğünün, dörde bölündüklerinin, son yenilgiden önce farkında değil!
***
Dünya kupasına kapı kapandı ya, suçlu sorumlu arayan arayana.
Takımın başına büyük umutlarla getirilen Abdullah Avcı, Macar yenilgisinden hemen sonra, “Şu anda istifa etmeyi düşünmüyorum” dedi.
Üstelik bu beklentide olanları, “çalışma ve oyuncu tercihi açısından çok büyük hata, ayıp yapmadığını, gelecekte iyi şeyler yapmaya çalışarak takım başında kalacağını” söyleyerek yanıtladı.
Önünde canlı örnekler dururken neden istifa etsin? Her yanı dökülen konuşmalarıyla anlamsız suçlamalarıyla ve icraatıyla istifa etmesi gereken İçişleri Bakanı İdris Şahin makamında hâlâ oturuyor.
Önce, Macar maçından önce oyunculara yüksek prim dağıtarak para karşılığı galibiyet arayan TFF Başkanı ile yönetim kurulu istifa etmeli.
Eski bir futbolcu, futbol âşığı, her şeyden sorumlu RTE nerede?
***
Tabii hayret ve şaşkınlıkla izlediğimiz gelişmeler de yok değil.
Örneğin yeni anayasada Türk sözcüğü mü yer alacak, yoksa Türkiye vatandaşı gibi bir milleti isimden yoksun edecek tanım mı üzerinde tartışmalar devam ederken hayret edilecek bir olay medyada da siyasal alanda da yeterince değerlendirilmedi...
AKP ve CHP bünyesinde Türk mü, Türkiye vatandaşı mı üzerinde karar verilemezken; Kürt kimliğiyle siyaset yapan BDP’den milletvekili Sırrı Süreyya Önder önce Millet Meclisi kürsündeki bir konuşmasında “Ben Türk’üm” dedi.
Ana muhalefet partisi, beklentileri şaşırtan davranışla kurucusunu yeterince savunmaz, iktidar partisi Cumhuriyetin banisinin adını okul kitaplarından, okul binalarından silmeye çalışırken Sırrı Süreyya Önder..
….bir komisyon toplantısında yüksek sesle; “Atatürk’ün yüzyılın gördüğü en büyük dehalardan, en kıymetli insanlardan biri” olduğunu söyledi.
***
Sırrı Süreyya Önder’in davranışından AKP ve hele CHP, acaba gereken dersi çıkaracak mı?