Yeni Bir ‘Muamma’ mı?
Pazar, Ekim 14, 2012
Jetimizin Suriye kıyılarında nasıl düştüğü veya düşürüldüğüyle ilgili resmi açıklamalar doyurucu değil.
Kürt vatandaşlarımıza bombalar yağdıranın kim olduğu hâlâ “meçhul”.
Afyonkarahisar’da mühimmat deposunun nasıl patladığı, gizli kimi ellerin marifeti mi olduğu hâlâ yanıtsız.
Bu muammalara bir yenisi daha eklendi.
Suriye yolcu uçağında Rusya’nın Şam’a gönderdiği silahlar olduğunu Ankara’ya kimin ihbar ettiği -Başbakan buyurdu ki- devlet sırrıdır yani eskilere eklenen yeni bir muamma!
Medyamızın derya deniz bilgili mi bilgili, görgülü, baktı mı olayın içeriğindeki gizemi şıp diye anlayıp izleyicilerine aktaran anchorman’lerinden kimileri, anımsatayım adını, örneğin içlerinden biri MA Birand (MAB), önceki gece Suriye uçağının silah yüklü olduğu ihbarının kimden ve nereden geldiğinin “izlerini” yakaladıklarını söyledi ama, nedense akılda kalacak, heyecan uyandıracak açıklamalar yapmadı.
Habercilerin üzerinde durmadıkları olasılığı ise, olayı TV’lerde yorumlayan bilim adamları akla getirdi.
Devlet mi örgüt mü her kimse, uçakta silah olduğu haberini Ankara’ya uçurarak Türkiye-Suriye arasındaki gerginliği tırmandırmayı, hatta Rusya ile ilişkileri germeyi amaçlamış olabileceğini söylediler.
Bilim adamlarının bu yorumu; gizli istihbarat servislerinin gerçek olmayan ama gerçeğin tıpa tıp aynısı belgelerle başka bir ülkeyi, politikalarını başka yönlere kanalize eden örnekler içeren tarihinden kaynaklanıyor.
***
Başbakan’ı hevesli olduğu Suriye ile savaşa iten kim veya kimler acaba?
Hani yüzme bilmeyen adamın biri birden denize yuvarlanmış, kurtarmışlar. Kıyıya çıkınca “Ulan beni kim itti?” demiş ya; bu öyküye benziyor RTE’nin bugünkü siyasal görüntüsü ve Washington’dan gelen açıklamalar.
Esad ile canciğer kuzu sarması RTE’yi; ABD, sen bu adamı yola getirirsin diye bir güzel yağladı. Sonra kenara çekildi.
Ama dostunu yarı yolda bırakmış görünmemek için, Suriye uçağını indiren RTE’yi, “kuvvetle desteklediğini” açıkladı. Ne çare RTE, yüzme bilmeyen adam gibi Suriye çıkmazına beni kim itti diyemiyor.
***
İlgili bakanlardan yansıyan haberler ihbar yapan olası kaynağı duyumsatıyor.
Zira Suriye uçağının silah yüklü olduğunu Başbakan RTE’ye bir koşu bildiren Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu.
Başbakan RTE de; Dışişleri Bakanı’ndan aldığı “sağlam istihbarat” üzerine Suriye uçağının indirilmesi emrini veriyor.
Bu bilgi yalanlanmadığına, hatta doğrulayan Davutoğlu olduğuna göre ihbar eden kaynağın Dışişleri Bakanlığı’nda olması olasılığı akla geliyor.
Örneğin Moskova’daki, Tahran’daki büyükelçiliklerde her ülkenin büyükelçiliğinde olduğu gibi açık, olanağını bulursa gizli bilgi istihbaratı yapan diplomatlar, uçağın silah yüklü olduğunu “kaynağından öğrenerek” büyükelçiye, büyükelçi de bakanlığa bildirmiş olamaz mı?
***
Suriye uçağında gerçekten silahlar olup olmadığı; kuşkusuz, tartışmaların araştırmaların odak noktası.
Moskova uçakta silah olmadığında ısrar ediyor.
Hükümet ise Suriye uçağının Esad’a silah götürdüğünü açıklıyor ve şimdi uçakta silah bulunduğunu ispat etmek görevi hükümete düşüyor.
Suriye politikasını eleştiren ana muhalefete Şam ağzıyla konuşuyor diye yüklenen RTE’den aynı suçlamaya hedef olmazsa Suriye uçağında silahlar olduğunu gayet basit bir yöntemle kanıtlayabilir.
Örneğin “incelendiğini” söylediği Suriye uçağındaki silahları…
…Emniyet müdürlüklerinin terör örgütüne polis baskınlarında ele geçirilen silahlarla mermileri sergilediği gibi, uçaktaki silahları kameraların önüne koyarak açık, şeffaf bir yönteme başvurabilir.
***
Kaygı verici olan bitenler bir yana. Rahat olun artık. Suriye bombaları topraklarımıza düşmeye devam ederse savaş çıkabileceğini söyleyen MAB…
…önceki akşam Kanal D’de Suriye uçağı olayının savaş çıkarmayacağını müjdeledi de!