Koltuk kavgasını yeni zenginler körükledi!


Devlet “çift başlı yönetilmez” sözleri işin propaganda cilası. Barikatın esnetilmesi de bahane.
İşin aslı koltuk kavgası.
Tepede iki koltuk vardı.
Parlamenter sistem; “zirvede çift başa ve iki koltuğa” izin veriyordu. Koltuklardan biri Cumhurbaşkanının, diğeri Başbakanın oluyordu. Herkesin koltuğunun hükmünün sınırı da yasalar da tarif ediliyordu.
Gururlanırısın.
Balkon konuşması yaparsın.
Zafer işareti gösteririsin.
Kuru koltuğa oturursun.

İngiliz Yazarı Oscar Wilde, kendi ülkesinin başbakanları ile kraliçesini eleştirirken; “dünyanın en kıymetli koltuğuna bile insan poposuyla oturuyor” diye yazmıştı. Ve “asıl bakılması gereken koltuğa oturanın kimi zenginleştirip koruduğudur” diye anlatmıştı.

Xxx

Bu analiz, evrensel.
Her topluma uyar.
Her ülke için geçerli.
Koltuğa oturanının arkasında kimler var; onu görmezsek, “barikatın gevşemesine” takılıp kalırız. 12 yıldır iktidardalar. Ülkenin serveti, mal varlığı, devlet mülkleri, Hazine imkanları el değiştirdi. 12 yılda “Tayyip Erdoğan ve Abdullah Gül zenginleri” oluştu.
Ülkenin yeni sahipleri oldular.
Cumhuriyetle oynuyorlar.
Niteliğini değiştiriyorlar.
İlkelerini tersyüz ediyorlar.
TÜSİAD’da toplanmış eski zenginleri sindirdiler, batırırız diye korkuttular, kaçırttılar. İşçi sınıfının zaten gücü tırpanlanmıştı. Askerler de “Balyoz ve Ergenekon” etiketli kurgulanmış davalarla çökertildi.
2023 hedefleri belirlendi.
Türkiye AB’ye girmeyecek.
Saydamlık gelmeyecek.
Yolsuzluk gizlenecek.
Yeni zenginler rahat ettirilecek.

Xxx

Bunun için; 1950’den buyana süregelen “parlamenter sistemden” vazgeçilip tepedeki “iki koltuğun” yetkilerinin “Tek Adam’a verileceği” model olan “Başkanlık Sistemine” geçilmesine karar verildi. Tepedeki büyük koltuğu (başkanlık) “Tek Adam” dolduracak. İkinci koltuğa(başbakanlık) kimin oturacağını da yine “Tek Adam” seçecek.
Dönüşüm başlayacaktı.
Tayyip Erdoğan ve Abdullah Gül zenginleri; yolları beraber yürümüş, beraber yenilmiş, iktidar nimetleri beraber paylaşılmış; 12 yılın sonunda “sen fazla yedin bana az pay verildi, devletin imkanları onlara çok aktarıldı, bize damlası kaldı çatışmasına” düşülmüş olmalı.
Dönüşümü zorlayan buydu.
Pasta kavgası.
Tek Adam olsun.
Bizden olsun.
Pasta bize kalsın.

Xxx

Tahminler dumanlıdır.
Asıl olan gerçektir.
Tayyip Erdoğan ezer geçer diyenler çoğunlukta; Abdullah Gül’ü yabana atmayın, onun da zenginleri güçlü.
Yedirmezler.
Gül’ün potansiyeli var.
ABD’de Hocaefendi!
Boş oturacak değil.
Tayyip Erdoğan’ı tutan yeni zenginler varsa Abdullah Gül’ü de destekleyip beğenen yeni zenginler de oluştuğu için olsa gerek; Kamu Deneticiliği Yasası kapsamında yapılacak “Başombudsmanlık” seçiminde ilk çekişme yaşanacak.
Abdullah Gül’ün adayı (Durmuş Yılmaz) ile Tayyip Erdoğan’ın adayı (Nihat Ömeroğlu) “Başombudsman olmak için” yarıcaklar.

(uyan borusu)

Van Bayram
Otel’de
ölen gazeteciler!

9 Kasım 2011’de meydana gelen ikinci depremde; Van-Bayram Otel’de 24 insan hayatını yitirdi. Birinci depremden sonra; bizzat bakanlar tarafından otelin güvenilir yer olarak gösterilmesinin üzerinden 15 gün geçmeden otel yıkıldı. Ölenler arasında 2 gazeteci de vardı. Soruşturmayı yürüten Savcılık, sorumlu Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay hakkında yargılama yapılabilmesi için TBMM kararı gerektiğini belirterek; Van Valisi, AFAD Merkezi görevlileri ve Van İli AFAD görevlileri için dosyayı Yargıtay Başsavcılığına göndermişti. Bayram Otel’de hayatını kaybeden gazeteciler Sebahattin YILMAZ ve Cem EMİR’in Aileleri ve Avukatları, “adalet arayışlarını sürdüreceklerini” açıkladılar.

Yorum Gönder

0Yorumlar
Yorum Gönder (0)