Kalkan Yasaklar… Konan Yasaklar…
Salı, Mayıs 22, 2012
Yasaklar iktidarların simgeleridir:
Hangi yasaklar kalkıyor…
Hangi yasaklar konuyor…
Şöyle bir bakarsanız, her iktidarın ruhunu, meşrebini, ideolojik yönelimini anlarsınız!
***
Yasaklar aynı zamanda hukuk ve yargı yoluyla toplumu biçimlendirmenin de en etkin yollarından biridir:
Toplumu yeniden biçimlendirmek isteyen iktidarlar, kimi zaman sadece kamu yaşamını ilgilendiren, kimi zaman da özel yaşam dahil, bütün toplumu kapsayan yasaklar koyar.
Böylece sadece o kuşağın değil, gelecek kuşakların da tutum ve davranışları biçimlendirilir.
***
Dini ve milli bayramlar, törenler, kutlamalar, bir toplumun temel değerlerini yansıtan etkinliklerdir:
Böyle günlerde, toplumun üyelerini bir arada tutan değerler vurgulanır…
İnsanların bir arada yaşama iradesi ortaya çıkar.
***
Ordu gibi, polis gibi, devletin meşru olarak güç kullanma yetkisine sahip kurumları, genellikle kendilerine özgü kurallar koyar:
Çünkü bunların meşru güç kullanmaya ilişkin özel yetkileri, bu yetkilere uygun tutum ve davranışlar göstermelerini gerektirir…
Bu kurallar bir örnek giyim, yani üniforma ile simgelenir…
O üniformayı giyen kişi artık mesleğinin gerektirdiği kurallara uymak zorundadır.
***
Orduevlerine konuk olarak gelenlerin giyim, kuşam ve sakal yasakları kaldırıldı…
Ordu mensuplarının, toplumun tüm kesimleri ile kucaklaşmasını simgelemesi açısından olumlu bir karar.
Milli bayramlarda Atatürk anıtlarına çelenk koymak, önceden izne bağlandı ve yasaklandı…
Çelenk koymak isteyen CHP örgütleri bazı yerlerde polis zoruyla engellendi.
Bilmiyorum Atatürk anıtlarına çelenk koyma yasağına ne ad vermeli:
Atatürk karşıtlığı ya da hatta düşmanlığı mı?
Türkiye Cumhuriyeti’nin bağımsızlığını ve çağdaşlığını simgeleyen kurucu lidere olan bağlılığı yok etmek isteyen bir yasak mı?
Vatandaşların ortak değerlerini vurgulayan simgelerden birini zayıflatma, yok etme çabası mı?
***
Bir toplum, bir devlet, kendisini var eden olayları, liderleri, ortak değerleri inkâr ederek nereye gidebilir?
Hangi iktidarlar, ne niyetle böyle kararlar alır?
Böyle kararların kısa ve uzun dönemli etkileri ne olur?
Yanıtları korkutucu olan sorular bunlar!
***
Ben, 12 Eylül döneminde, bir 10 Kasım konuşmam nedeniyle, kendini Atatürkçü sananların eleştiri ve ihbarlarıyla, aynı türde bir sıkıyönetim komutanının “Atın bunu içeri” dediği biriyim.
1970’li yıllarda, yine bir konuşmamda Atatürk için “Adam devrim yapıyordu, halka soracak zaman ve zemin yoktu” dediğim için, “Atatürk’e adam diyerek hakaret etti” ihbarıyla hakkımda savcı tarafından soruşturma açılmıştı.
***
Şimdi soruyorum; o dönemdeki yasakçı ve baskıcı zihniyetle bugün Atatürk anıtlarına çelenk konulmasını önceden izne bağlayan ve yasaklayan zihniyet arasında ne fark var?
Emre Kongar
Cumhuriyet
Tags