PKK ile el ele verip Esad’a karşı mücadele mi edeceğiz


Suriye’nin teröristleri Başkent Şam’da Ulusal Güvenlik binasını hedef alan bir intihar saldırısı düzenlendi. Saldırıda Esad’ın Savunma ve İçişleri bakanları ile Genelkurmay Başkan Yardımcısı ve özel temsilcisi öldürüldü. Türkiye’de birileri bu katliamı alkışlarla destekledi!..

Türkiye’nin teröristi PKK Ankara’nın kalbi, Başbakanlık binasının dibi Kumrular’a bomba yerleştirdi; bazı vatandaşlarımız hayatını kaybetti, onlarca vatandaşımız yaralandı. Mesaj ise iktidaraydı. "Şah damarın kadar yakınız." dediler. Mazallah, doğrudan Başbakanlık veya Genelkurmay binası da hedef alınabilir ve aynen Esad’ın bakanları gibi bizim bakanlarımız da hayatını kaybedebilirdi. Gördüğümüz, bildiğimiz kadarıyla yetkililerimiz ve malum medya Kumrular saldırısına çok üzüldü... Yoksa üzüntüleri göstemelik miydi?

Suriye’nin teröristleri, yetkililerimiz nazarında "muhalefet" hareketi. Hatta Başbakan Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Putin’le yaptığı görüşmeden sonra bu "muhalefet"in sayısını da verdi. 40 bin göçmenin ülkemizde, 150 bininin Ürdün’de, 20 bininin Lübnan’da olduğunu söyledi. Toplam 210 bin kişi. Peki Suriye’nin toplam nüfusu kaç? 20 milyon civarında... Yani "muhalefet" denilenler yüzde 1 bile değil. İşte bu yüzde 1’in "iradesinin" gerçekleşip kararı onların vermesi isteniyor. İktidarımız ve yandaşları da bunu "demokrasi aşkına" maddi-manevi katkı sunuyor!..

Emperyalizm ve uzantıları Türkiye’nin teröristi PKK’yı "özgürlük hareketi" sayıyor. Kandil dağlarında "çiçek toplayan" 5 bin eli silahlı terörist var. Mahmur Kampı’nda on binlerce "göçmen" olduğundan söz ediliyor... Keza yıllardır Kürt kökenli vatandaşlarımızın bu "özgürlük hareketi"ne destek verdiğini pompalıyor. Yine onlara göre, Kürt kökenli vatandaşlarımızın sayısı 9-15 milyon civarında. Hesaba vurduğunda, "Türkiye nüfusunun yüzde 20’si Kürt’tür ve kendi kaderini tayin hakkı vardır." diyor. Siz yüzde 1’in Suriye’nin kaderini belirlemesini alkışlarsanız elin adamı sizin "yüzde 20"niz için neler istemez ki? Yüzde 1’i desteklerken, gerçekte "yüzde 20"ye dair taleplerin önünü açıyor olmayasınız?

Suriye’nin teröristleri bir sınır kapısını kapatıp "egemenliğini" ilân etti. Bizimkiler yine alkışladı, "Esad’a bir darbe daha" diye sevindi!..

Barzani sınırımıza "Kürdistan" levhası asıp paçavrasını çektiğinde ne kadar da "şok" geçirmiştik. Sonra "Kak Mesut" muhabbetlerine daldılar... Şimdi PKK yol kesiyor, kimlik kontrolü yapıyor; "kınıyor"muş, "kızıyor"muş gibi yapıyorlar. Yarın öbür gün bir sınır kapısına paçavrasını assa, yine üzüntü-kınama beyanlarında bulunmayacak mıyız? Ya birileri, "Erdoğan’a bir darbe daha" derse?!..

Suriye’nin teröristleri yüzünden çıkan çatışmalarda bugüne kadar 18 bin kişi ölmüş. Onun için "Esad gitmeliymiş"...

PKK yüzünden 40 bin insanımız öldü. Sadece 10 yıllık AKP iktidarı döneminde kaybettiğimiz asker, polis, korucu ve vatandaşların sayısı binlerce. Hadi buyurun, burdan yakın; "Biz bu işi beceremedik, gitmeliyiz." mi diyorlar; yoksa "Terörle mücadeleye devam." mı diyorlar? İkincisini söylüyorlar da, ya samimiyet?!..

Suriye’nin teröristleri hapishane basıp arkadaşlarını çıkardı. Sevinen yine bizimkiler oldu...

PKK’nın talimatıyla cezaevlerinde yangın çıkartılıyor. Hadi buna da sevinsenize!..

Emperyalizmin "Büyük Kürdistan" haritasında Irak’ın kuzeyi var... Aldılar. İran’ın Urumiye bölgesi var; üzerinde çalışıyorlar... Türkiye’nin Doğu-Güneydoğu’su var; Sevr’den beri kâh PKK terörü, kâh AB reformlarıyla abanıyorlar... Suriye’nin Kamışlı bölgesi var; birkaç gün önce PKK burayı ele geçirdi. "Esad geri çekildi." diye sevinen bir kez daha "biz" olduk!.. Demek Esad, PKK’dan daha tehlikeliymiş de haberimiz yokmuş... Vazgeçtik "mücadele"den, demek PKK’ya "tepkilerimiz, kınamalarımız" bile göstermelikmiş... Demek PKK "dost"umuzmuş; Gerçi az-çok anlamıştık; ama böylesine kör gözüm parmağı da olur mu yahu?

Ne olacak şimdi? PKK ile el ele verip Esad’a karşı mücadele mi edeceğiz yani? Yoksa Esad Kamışlı’dan bilinçli çekilip PKK’yı başımıza musallat ediyor da ona mı "sevindirik" olduk!..

İşte "deliliğin tarihi"nde yerimizi almaya böyle 'hak' kazandık!..

Silivri, Hasdal, Hadımköy ve Maltepe’ye kucak dolusu sevgiler...

Yorum Gönder

0Yorumlar
Yorum Gönder (0)