CHP'ye küfür HAMAS'a alkış
Pazartesi, Ekim 01, 2012
Türk medyasının yüzde 90'ı kaç gündür AKP Kongresinin propagandasını yaptı. Ama dağ fare doğurdu.
Bol bol kahramanlık şiiri okudu Sayın Başbakan, salondakileri ağlattı. Hele birisi neredeyse sakalını yolacaktı.
İkide bir büyük Türk Sultanı Alp Arslan'dan söz etti. Araya padişahlar Yavuz'u, Kanuni'yi koydu ve Gazi Mustafa Kemal'i de lütfen sıkıştırdı.
Sayın Erdoğan tarihin sazına vurduğu her mukaddesatçı mızrap ile CHP'ye nefret saçtı.
MENDERES VE CHP
Başbakan Erdoğan'ın uzun konuşmasında günümüze ait dişe dokunur bir şey yoktu. Kurultaya gelenlerin içindeki en gerici duyguları depreştirmeye uğraştı. Bunun için günümüzü bıraktı, 50 yıl, 60 yıl, 70 yıl gerilere gitti. Buradan da elbette ki -dün yazdığım üzere- CHP'ye hücum etti. Tarihten düşmanlık üretmeye çalışan Sayın Başbakan; yine camilerin ahır yapıldığını söyledi. Ezanın, Kuran'ın yasaklandığı anlamına gelen iddialarda bulundu. Böylece 80 yıldır CHP'yi kötülemek için gerici tarikatlerin yeraltında imal ettiği yalanları; bir kez daha Başbakan olarak sahiplendi. Sayın Erdoğan CHP'ye vurur iken salondaki AKP'liler coşkuyla alkışladılar.
Hedef belli idi: Bir tarafa CHP'yi koyuyor; bir tarafa kendisini ve AKP'yi. Böylece CHP dışındaki her kesimi otomatik olarak AKP'li yapıyor. Yani ikiye bölünmüş bir Türkiye yaratmak hedef. Böylece büyük çoğunluğun tek lideri gibi görünüp seçimleri de cumhurbaşkanlığını da kazanmak.
İşin ilginç yanı; AKP Lideri; MHP'nin kapsama alanını da ele geçiriyor. Sayın Bahçeli'nin 'sessizlik siyaseti'; açıkça AKP'nin işine yarıyor.
YÜZÜ DOĞUYA
AKP kurultayının gösterdiği bir diğer gerçek de şudur: Bu iktidar artık yüzünü tamamen Doğu'ya çevirmiştir. Kongre'ye katılanların tavırları ve Başbakan'ın verdiği mesajlar bunu çok açık olarak gösteriyor.
Davet edilenlerin adları okunurken sıra HAMAS Lideri Halit Meşal'e gelince salon coştu; onu Başbakan Erdoğan'ınkine eş bir coşkuyla alkışladı.
CHP'ye yuh çekenlerin HAMAS'a bu kadar gönülden alkış tutması; sözünü ettiğimiz 'İkiye bölünmüş Türkiye' gerçeğinin en açık görüntüsü oldu.
Bir yandan Türkiye'de herkesin başbakanı olduğunu söyleyeceksin; öbür taraftan CHP'lilere; Atatürkçülere; laik ve çağdaş yaşam tarzından yana olanlara demediğini bırakmayacaksın. Bu kesimler ki darbelerin en ağır mağdurları iken onları neredeyse darbeci ilan edeceksin. Ama HAMAS Lideri Halit Meşal'i coşkuyla alkışlayacaksın. İkinci konuğun Mısır'ın gerici Müslüman Kardeşler örgütünün adamı Mursi olacak... Üçüncü konuğun PKK destekçisi Mesut Barzani olacak. Bunların yanına dünya polisi Interpol'ün terörist diye kırmızı bültenle aradığı Tarık el Haşimi'yi oturtacaksın...
Bunları alkışlayacaksın da şu an yönettiğin Türkiye Cumhuriyeti'ni kuran CHP'ye küfredeceksin.
2023'e bu zihniyetle mi gideceksiniz?
ÖCALAN'A LAF ETMEDİ
Başbakan Erdoğan'ın konuşmasını hatırlayınız... PKK'nın elebaşısı Abdullah Öcalan'a laf etmedi de sadece ondan emir alanlara kızdı, durdu.
Bunun anlamını dünkü yazımda açıkladım: Hükümet; Öcalan ile görüşme yapmaktadır veya yapacaktır; o yüzden de 'Öcalan iyi, BDP ve Kandil kötü!' gibi bir dezenformasyon (haber ve bilgi kirliliği) yürütmektedirler. Mesut Barzani de bu amaçla çağrılmış; AKP kongresinde konuşturulmuştur. O Barzani değil miydi 2000'lerin başında, 'Türk Ordusuna Kürdistan'ı mezar ederiz.' diyerek ABD adına bizi tehdit eden?
AKP'liler yakın zamanlı çıkarları için (ev, araba, iş) uzun zamanlı çıkarlarını (Türkiye'nin ortak geleceğini) tehlikeye attıklarını acaba ne zaman görecekler?
Ve zaten çok azalmış olan muhalif basına, AKP'nin ambargo uygulamasını, 'ileri demokrasi'lerinin neresine yerleştirecekler?
Rıza Zelyut
Tags