Muhabir Matt Richtel konuyu, geçen yıl Meksika’da evlilikle ilgili sunulan bir yasa tasarısından yola çıkarak sorguladı. Geçen yıl Meksikalı milletvekili Lizbeth Rosas Montero, meclise sunduğu yasa tasarısında evliliklerin iki yılda bir yenilenmesini istemişti. Montero, çiftlerin evlenmeden önce mal paylaşımına dair bir sözleşme hazırlamalarını, fakat her iki yıl sonunda evliliklerini gözden geçirerek devam veya bitirme kararı alabilmelerini savunmuştu.
Cruise- Holmes iddiası
Kabul edilmemesine rağmen dünyada ses getiren tasarı, akıllara geçen aylarda boşanan Hollywood’un ünlü çifti Katie Holmes ve Tom Cruise’u getirdi. Zira, çiftin evlilik öncesi yaptıkları beş yıllık sözleşmeleri tamamlandığı için ayrıldığı dedikoduları hala etkisini koruyor. Richtel ise, gün geçtikçe yaygınlaşan bu tür evlilik sözleşmelerinin kaç yılda bir yenilenmesi gerektiğini uzmanlara sordu.
ABD’nin Washington Üniversitesi’nden sosyoloji profesörü Pepper Schwartz, “evliliklerin değişen dönem şartlarından etkilendiğini ve bu yüzden temellerini yitirdiğini” savundu.
Schwartz’a göre, kısa yaşam süresi, ailelerle yakın yaşamak ve dine bağlı hayat tarzı evlilikleri ayakta tutan en önemli koşullardı. Fakat, bunların hepsi değişti ve insanlar teknoloji sayesinde daha kısa sürede bir araya gelebildiğinden evlilik de önemini kaybetmeye başladı.
65 yaş üzerinde arttı
Bowling Green Üniversitesi’ndeki araştırmadan elde edilen istatistikler, yeni düzenin evlilik üzerindeki etkilerine ışık tutuyor. Buna göre, geç yaşında evlenen eğitimli insanlar, erken yaşta evlenen az eğitimli insanlara göre daha uzun süre evli kalıyor.
Öte yandan 1990’dan bu yana boşanma oranları 50 ila 64 yaş arasında iki; 65 yaş ve üzerinde ise üç katına çıktı. ABD’deki Modern Aileler Konseyi araştırma direktörü Stephanie Coontz ise, iyi yürüyen evliliklerin tarihe önemli bir katkıda bulunduğunu söylüyor. Coontz’a göre, sağlam evlilikler toplumda eşitlik ve iletişim seviyesini yükseltiyor, aile içi şiddet oranını düşürüyor.
Milliyet