Adalet ve Oturtma Partisi


Tek kişi, iki açıklama ve onlarca soru…

İlk açıklama 15 MART 2011 tarihinde: "Parası olan var olmayan var, parası olana git kullan, olmayana sen de git askerlik yap diyemezsin. Bunu adalet terazisine oturtmak gerekir. Belli bir kesimi mağdur etmeyeceğine inansaydık, biz bunu çoktan hallederdik. Bedelli askerlik konusu ancak "referandumla" çözülür, ben şahsen böyle bir sorumluluğun altına Recep Tayyip Erdoğan olarak giremem. Kimle görüştüysem, hiç bu işe sıcak bakmıyorlar. Biz bu yola çıkarken kimsesizlerin kimi, sessiz yığınların sesi olarak yola çıktık."
(http://www.youtube.com/watch?v=dOhN0Ydxz1c)

İkinci açıklama 20 Kasım 2011 tarihinde: "Değerli milletvekili arkadaşlarım, değerli misafirlerimiz; bedelli askerlik yasa tasarısının ayrıntılarına girmeden önce şu hususu da vurgulamak durumundayım, heyecanlanıyorsunuz biliyorum. Bedelli askerlik, 9 yıl boyunca AK PARTi olarak bizim gündemimizde oldu. Bugün bu güzel, anlamlı toplantıya yakışır diye düşündüm, o da bedelli askerlik konusunda şu anda çalışmalarımızın sonuna gelmiş bulunuyoruz. Ve inanıyorum ki şöyle bu hafta içinde olmazsa bile önümüzdeki hafta bu işi tamamlayıp hemen adımı atacağız ve bedelli askerlik ile ilgili inşallah yasayı çıkarmış olacağız. Ve bu da ülkemiz için hayırlı olsun diyorum"
(http://www.akparti.org.tr/site/haberler/basbakan-erdoganin-22-kasim-2011-tarihli-ak-parti-grup-toplantisi-konusmasi/16269)

Görüldüğü gibi taban tabana zıt iki açıklama ve günümüzde gelinen noktada bedelli askerlik için elinden geleni yapmaya çalışan bir hükümet. Tabii ki yandaş medya bu küçük! çelişkiyi gözden kaçırdı!

"Parası olan var olmayan var, parası olana git kullan, olmayana sen de git askerlik yap diyemezsin. dendiğinde haberi manşetlerden işte eşitlik, işte halkçılık başlıklarıyla verirken kısa süre sonra "Bedelli askerlik, 9 yıl boyunca AK PARTİ olarak bizim gündemimizde oldu. Bedelli askerlik konusunda şu anda çalışmalarımızın sonuna gelmiş bulunuyoruz." haberini ise “bedelli müjdesi” diye manşetlerden duyurdu. İçine girdiği kabın şeklini alan "akışkanlar" misali...

Çoğunun sahte çürük raporlarıyla o sıkıntıdan kurtulması, çoğunun ise elde avuçta para kalmadığı için bedelli kapsamına girememesinden ötürü beklenen ilgi uyanmadı halkta… Bedelli askerlikten yararlanabilecek 450 bine yakın insan var iken bu rakamın beklenenin çok altında yani 27 binlerde kalması iktidarda soğuk duş etkisi yaptı.

Ve 24.05.2012 tarihi itibariyle bedelli askerliğe gerekli katılım sağlanamadığı için mahkeme kararıyla yaş büyütmenin yolu açıldı böylece 30 yaşında olmayanlar dahi yaş büyütme kararıyla bedelli askerlikten yararlanabilecek. Diğer kolaylık ise yarısı peşin yarısı 6 ay sonra olan bedelli ödemeleri 1 sene sonrasına bırakıldı. Vade uzatıldı. Bakalım bu esneklikte bedelli sayısını arttıramazsa neler yapılacak.

Tabii hepimizin aklında aynı sorular var değil mi?

Madem “referandumla çözülebilecek olan böylesi hayati bir sorumluluğun altına Recep Tayyip Erdoğan olarak giremem” dediniz ne değişti de yine bir tepeden inmeye maruz bırakıldık?

Madem bu yola “kimsesizlerin kimi” olarak çıktınız, parası olmayan kimsesizlerin durumu ne olacak? Öyle ya “Parası olan var olmayan var”

Madem “Belli bir kesimi mağdur etmeyeceğine inansaydık çoktan hallederdik.” Diyorsunuz, sizi insanların mağdur olmadığına inandıran neydi?

Madem “Bunu adalet terazisine oturtmak gerekir” diyorsunuz bunu adalet terazisinin tam olarak neresine oturttunuz?

Gerçi biz yine medyadan izlemeye devam edeceğiz…

Görür gibiyim manşetleri: “kimsesizlerin kimi, sessiz yığınların sesinden bedellide kolaylık müjdesi”

Dedim ya “akışkan” bunlar, “ben demiştim” derim diğer yazıda havam olur…

Ömer YILDIZ
Yazıları Facebook’tan takip etmek için : http://www.facebook.com/mryldz46
Sayfa: http://www.facebook.com/omeryildizyazilari

Yorum Gönder

0Yorumlar
Yorum Gönder (0)