Büyük deprem ne zaman olacak?


haTelevizyon seyircileri onu, yıllar önce kavurucu yaz güneşi altında, Saroz Körfezi'nde halkla konuşurken tanıdı.
Önde o, ardında kameralar, plaj plaj geziyor, önüne çıkan yazlıkçılara “Depremi önceden haber verebilecek bir teknoloji henüz geliştirilemedi. Yalanlara inanmayın!'' diyordu.
Yurtdışı kaynaklı “Saroz Körfezi'nde büyük deprem bekleniyor!'' haberlerinden paniğe kapılıp, plajları mesken tutan sakinler de, ak saçlı bu tonton bilim adamının söyledikleriyle rahatlayıp, evlerine dönüyordu.
Nitekim babacan bilim adamının dedikleri doğru çıktı ve çok şükür, korkulan deprem olmadı!
Kandilli Deprem Araştırma Enstitüsü'nün Müdürü Profesör Ahmet Mete Işıkara, bu gergin süreçteki açıklamalarıyla çok sevildi, kendisine büyük güven duyuldu. Halk arasında giderek “Deprem Dede'' olarak anılmaya başlandı. Öylesine sevildi, öylesine sevildi ki, necip medyamız onu “Türkiye'nin en seksi erkeği'' bile seçti!..
O tarihten sonra ne zaman bir sarsıntı olsa, gözler hemen Kandilli'ye çevriliyor, Profesör Işıkara'nın ne diyeceği merakla bekleniyordu...
Enstitüden yapılan açıklamalarsa neredeyse hep aynıydı:
“Türkiye bir deprem ülkesi... Depremle yaşamaya alışmalıyız. Bunun için de gereken önlemleri acilen almalı, depreme dayanıklı yapılar üretmeliyiz!''
“Deprem Dede'' yerden göğe kadar haklıydı. Depreme dayanıklı yapılar biran önce inşa edilmeliydi.
Hoca bunları söylemekle yetinmedi, kolları sıvayıp, depreme dayanıklı bir konut projesinde yer aldı!
Tabii parası karşılığında!
O artık Kandilli Deprem Araştırma Enstitüsü Müdürü değil, depreme dayanıklı konut projesinin reklam yıldızıydı!
Reklam filminde İstanbul-Beylikdüzü'nde inşa edilecek konutların 10 büyüklüğünde depreme dayanacağını söylüyor, alıcılara her türlü güvenceyi veriyordu!
Kamusal görevin sağladığı güveni ve şöhreti paraya tahvil etmesi yasaldı ama hiç de etik değildi.

Ak saçlı, güven simgesi tonton bilim adamına inanıp bu konutlardan alanlar, büyük hayal kırıklığı yaşadılar!..
Çünkü 30 ayda bitecek garantisinin verildiği konutların teslimi, söylenen tarihten çok sonra güç bela yapılabildi.
Yüklenici firma iflas etmiş, ama “Deprem Dede'' parasını almıştı!..
Bu olay, ona güvenenlerin yaşayacağı ilk ve son hayal kırıklığı değildi.
Çok geçmeden tekrar sahneye çıktı.
Bu kez de siyaset arenasının yıldızlığına soyunmuştu!
Beylikdüzü projesinin büyük ortağı Oğuz Satıcı, yerel yönetim seçimlerinde AKP'den Bakırköy Belediye Başkanlığına aday olmuş, “Deprem Dede'' de onun danışmanlığını üstlenmişti.
Halkın sevgilisi Işıkara, artık AKP saflarındaydı. Adı AKP'nin belediye meclisi listesinde, kontenjandan bir numaradaydı.
Ancak Oğuz Satıcı'nın üniversite diplomasının çakma olduğunun ortaya çıkması, CHP'nin adayı Ateş Ünal Erzen karşısında çok zayıf olan seçilme şansını adeta sıfırlamıştı. Çakma diploma skandalı, konut projesinden sonra “Deprem Dede''ye duyulan güven üzerinde ikinci depremi yaratmıştı. Nitekim seçimler, Ateş Ünal Erzen'in zaferiyle sonuçlandı...

Profesör Işıkara, seçim yenilgisinin ardından bir süre ortalıkta görünmedi. Sonra da uzmanlık alanı olan depremler konusunda konuşmaya başladı. Ancak ona duyulan güven sarsılmış, açıklamaları eskisi kadar ilgi çekmez olmuştu.
Ta ki, beklenen büyük İstanbul depreminin 2014 yılında olacağını söyleyinceye kadar... AKP'yi kızdıracak haberlerden özenle kaçınan medya bu açıklamaya balıklama dalmış, her zaman tiraj getiren deprem konusu manşetlere tırmanmıştı. Toplum paniğe kapılacakmış, insanların uykuları kaçacakmış, kimin umurunda!..
Peki durup dururken nereden çıkmıştı bu 2014 tarihi? Her fırsatta “Bilim, depremin ne zaman olacağını belirleyecek bir teknolojiyi henüz geliştiremedi!'' diyen Profesör Işıkara değil miydi?
O halde tarih vererek, halkı korku içinde bırakmaya, hatta paniğe sürüklemeye neden gerek görmüştü?
Bilim dünyasının saygın isimleri, bu kehanete tepki göstermekte gecikmedi. Hatta bazı bilim adamları Profesör Işıkara'nın AKP'nin kentsel dönüşüm planına destek vermek amacıyla konuştuğunu ve 2014 yılını işaret ettiğini öne sürdü.
Onların iddiasına göre hoca, açıklamalarıyla topluma değil, TOKİ'ye hizmet etmişti!..
Bir zamanların “Deprem Dede''si, kendisine duyulan güveni bir kez daha sarsmıştı.

Dileriz hiç yaşanmaz ama, beklenen yıkıcı İstanbul depremi her an olabilir. Ülke çapında önlem almakta çok geciken AKP, nihayet iktidarının 10'uncu yılında kentsel dönüşüm için harekete geçti...
Şimdi soru şu: “Kentsel dönüşüm'' şehircilerin, mimarların ve tarafsız bilim adamlarının onay vereceği şeffaf projelerle mi yapılacak, yoksa vatandaşın hayattaki en büyük dayanağı olan evine el koyup, yandaşa çıkar sağlayacak “rantsal götürüşüm'' projeleriyle mi?..
Bu kritik süreçte Ahmet Mete Işıkara'nın toplumu paniğe sürükleyecek açıklamalar yapması çok dikkat çekici .
Hoca yakında büyük depremin gün ve saatini de verirse hiç şaşırmayalım!


Uğur Dündar
Sözcü

Yorum Gönder

0Yorumlar
Yorum Gönder (0)