Milli Görüş Toplanırken CHP Ne Yapıyor?..


Tevhid-i Tedrisat’ın temeline bomba konulması, eğitimin medreseleşmesi, tarikat ve cemaatlerin bürokrasiye egemen olması!..

Ordu mensupları, gazeteciler ve siyasetçilerin “terörist” iddiasıyla zindana atılması!..

Ve nihai hedef; “Yeni Asya” teranesiyle Cumhuriyetin çökertilmesi…

İşte Hilafet yanlıları, Cumhuriyet düşmanları, rejimle hasım olanlar bu uğurda tek vücut olmuş sürekli taarruz ediyor!..

Siyasette de tablo aynı… Baksanıza bir dönem Milli Görüş’ün gelecekteki lideri olarak lanse edilen Numan Kurtulmuş, AKP lideri Erdoğan’la bir araya gelerek 3 saat boyunca bütünleşmeyi konuştu.

Kurtulmuş bu görüşmeyi şöyle özetledi:

“Başbakan’ın tekliflerini aldık. AKP’nin HAS Parti ile birleşme teklifini aldık. Yeni Türkiye’nin inşası için bir birleşme imkanı olabilir mi müzakere edeceğiz.”

Kurtulmuş’un açıklamasındaki “Yeni Türkiye’nin inşası” sözüne dikkat ettiyseniz, yazının girişindeki saptamalarımızın ne denli doğru olduğu da anlaşılır zaten!..

Bu uğurda yalnız HAS partinin değil, Büyük Birlik Partisi’nin de AKP ile bütünleşme çabaları unutulmasın!..

Yani, Türkiye rejim kaygısı yaşarken, Milli Görüş çizgisi güç birliği yaparak nihai hedefe daha hızlı ulaşma peşinde…

Altı Ok’un omurgası çökmesin!..

Peki ya 50 parçaya bölünen sol?.. Peki solun en güçlü partisi CHP ne yapıyor?..

Ne şaşırtıcı değil mi; Atatürk ve cumhuriyet karşıtları güç birliğine yoğunlaşırken; CHP yanlış söylemlerle, iç kavgalarla kendi insanlarına yönelik kin ve nefretle enerjisini tüketiyor…

İdeolojik kırılma, söylem karmaşası ve tasfiye hatalarıyla partinin tabanında ne yazık ki erozyon yaratılıyor…

Mevzubahis olan vatan ise devlet kuran bir partide, bu erozyonu ve bölünmeyi yaratmaya kimsenin hakkı yok!..

CHP’nin il ve ilçe başkanları, delegeleri, gençleri, kadınları işte bu kaygılarla bu gidişe dur diyecektir…

Çünkü CHP tamamen erirse hiç kuşkunuz olmasın, cumhuriyet de çökecektir…

Bu yüzden CHP’nin yeni Parti Meclisi (PM) şekillenirken, Altı Ok’un gerçek ideolojisini savunan, CHP’nin omurgasını koruyan, partinin kuruluş ruhunu yıpratmayan, ilkelerine sımsıkı bağlı kadrolar göreve getirilmelidir…

Bir CHP il başkanının şu sözleri ise hiç gözden kaçırılmamalı:

‘’Güçlü, dirençli kucaklayıcı bir yönetim yapısı gerçek CHP’lilerin omuzlarında oluşursa parti başarılı olur. Aksine yıpranma artar… Hata yapmaya hakkımız yok.’’

Bu vekil mi CHP’yi büyütecek?..

Yukarıdaki kaygıları göz önünde bulundurarak size CHP içinde ilginç bir örnek vereceğim…

12 Haziran seçimlerinde CHP’den milletvekili olmak için başvuran 201 il ve ilçe başkanından yalnızca Malatya il başkanı Veli Ağbaba aday gösterilmişti… 4 il başkanı ise ancak önseçimle Meclis’e gidebilmişti…

196 il ve ilçe başkanının aday bile gösterilmemesi, CHP tabanının enerjisini tüketmişti…

Şimdi yeni il başkanları görevde… Onlar partiye nasıl katkı sunarız diye çaba içindeyken, onların enerjisini ve umutlarını kıranlar da var!..

Bunlar ne yazık ki, CHP’nin ideolojisini bir türlü benimsemeyen Atatürk’e ve partiye öfkeli bazı vekiller!..

Onlardan biri de, CHP’den vekil olup Altı Ok’la entegre olamayan Faik Tunay…

Talimatla CHP’li, paraşütle de milletvekili yapılan bu zat, anlaşılan Cumhuriyet ve Atatürkçülük konusundaki eski fason söylemlerinde ısrar ederek, CHP’nin il ve ilçe başkanları ile tabanını infiale sürüklemek istiyor…

Bakınız Tunay; önceki gün, Akşam gazetesine AKP’yi överken, kafasındaki CHP’yi nasıl anlatmış:

‘’Atatürkçülük ve laiklik dar söyleminden kurtulan, herkesin sorunlarına eğilen ve kapsayan bir CHP… Ben Türkiye’de irtica tehdidi görmüyorum. Bunlar bizi korkutmak için çıkarılmış paranoyalar. AKP’nin de böyle bir gizli gündemi olduğunu düşünmüyorum. Sadece Türkiye daha fazla muhafazakarlaşıyor. Ama bu Türkiye’ye irtica anlamına geldiğini göstermez. Kemal Kılıçdaroğlu ve CHP yönetiminin çoğu da bunu anlıyor. 2012 yılındayız hala 10.Yıl Marşı’nı söylüyoruz.’’

Söyler misiniz acaba; Pakize Suda’nın televizyon programında ‘’mevsimler nasıl oluşur’’ gibi basit ilkokul sorusunu bile yanıtlayamayan Tunay, CHP’yi nasıl dizayn etmeye kalkışır ki?..

CHP kurultaya giderken, örgütün il başkanları ile CHP’nin geleceğini şekillendirecek delegeler şu soruya odaklanmışlar:

‘’Atatürkçü bir CHP isteyenler mi partiye zarar veriyor yoksa partinin ilkelerine ve ruhuna saldıran Truva atları mı?..’’

Bazı CHP’li vekillerin Atatürk, CHP ve laiklikle ilgili açıklamaları parti tabanında infiale yol açıyor.

Bize bir haller oluyor!..

Cinayetler artıyor, gasp ve hırsızlık olayları çoğalıyor, boşanmalarda nerdeyse dünya rekoru kırılıyor!..

En küçük tartışma katliama yol açıyor… Her gün gazetelere yeni bir cinnet vakası yansıyor…

Devlet korumasındaki kadınların katledilmesi yetmezmiş gibi, komiserler bile polis eşlerini öldürüp intihar ediyor!..

Geçim sıkıntısı, bunalımlar ve sosyal çatışmaların ortasındaki travmalar toplumu hem ayrılıklara hem de şiddete yöneltiyor…

Anlayacağınız milletimize bir haller oluyor…

İnsanlarımız artık denizde boğulan kurbanların kumda cansız yatmasına aldırmadan, cesetlerin yanı başında derin bir vurdumduymazlıkla plaj keyfi yapabiliyor!..

Bir kaç gün önce otobüsün altında kalan bir yaşlının cesedini görüntülemek için cep telefonlarıyla kuyruğa giren insanları gördüğümde ise dehşete kapıldım…

Dedim ki, acaba teknoloji geliştikçe insanlarımız da robotlaşıyor mu?..

Peki, Bilecik’in Gölpazarı ilçesine bağlı Kasımlar köyündeki evinde, 6 ay önce ölen Talat Öngör’ün cesedinin ancak önceki gün bulunmasına ne dersiniz?..

Komşuları, Öngör’ün, 30 yıl önce eşinden ayrıldığını ve yalnız yaşadığını, evden uzun süre çıkmayınca da, Eskişehir’de yaşayan annesine gittiğini tahmin ettiklerini söylemişler!..

Eskiden ‘’komşu komşunun külüne muhtaçtır’’ derlerdi ya?.. Artık insanlık evlerde neredeyse çürüyüp küle dönerken, duyarsız komşuya gerek de kalmıyor!..

Ne demişti Yunus Emre:

‘’Bir garip ölmüş diyeler, üç günden sonra duyalar…

Soğuk su ile yuyalar, şöyle garip bencileyim?...


Mehmet Faraç
Aydınlık

Yorum Gönder

0Yorumlar
Yorum Gönder (0)