Melih Aşık yazdı:"Güncel teşekkür!"

Süleyman Demirel, Amerikan üsleri için “Onlar üs değil tesis!” demiş, bu laf yıllarca unutulmamış, siyasi literatürümüze girmişti. Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in son zamlar için, “Zam değil güncelleme” lafı da sanırız ekonomi literatürümüze girecek. Okurumuz Gürkan Özdemir dün geçtiği notta diyor ki:
“Zam sözcüğü sevimsiz çağrışımlar yapar. Bir ara fiyat ayarlaması deyimini buldular ama pek tutmadı. Bakanımız Mehmet Şimşek’in ‘güncelleme’si tutarsa artık o sevimsiz kelimeyi duymayacağız demektir. Bizleri önemli bir sıkıntıdan kurtardığı için kendisine teşekkür ediyorum! Güncellemeyi duyunca, müritlerine ve eşlerine tecavüz eden ama bu eylemine ‘badeleme’ gibi hoş! bir ad koyan Bursalı şeyhi hatırlamamak mümkün mü?”
* * *
Yandaş basın vergi artışı ve zamları okuyucularına ince yöntemlerle, acı hissettirmeden duyurdu… Mesela…
Star: Haberi birinci sayfadan; “Cari açık önlemi: İçki, sigara, cep telefonu ve lüks otomobile ÖTV zammı” başlığıyla verdi. Tek satırlık bu haberin altına çok daha geniş şekilde şu “pembe haberi” koydu.
“Babacan, Orta Vadeli Programı açıkladı: 12 bin dolar milli gelir, 1.3 milyon kişiye iş.”
Sabah: Birinci sayfanın dibinde, “5.5 milyar TL’lik cari açık zammı” başlığıyla verdi. Ama bu zammın yaratacağı olumsuz tepkiyi, hemen üstüne koyduğu, “1.5 milyon gence iş, emekliye eşit maaş” pembe haberiyle telafi etti!
Zaman’a göre zammı hükümet değil, “Ekonomi yönetimi” yapmıştı.
Bugün: Zam haberini, “Emekliye intibak zammı pakette” haberi eşliğinde verdi… Bu haberden hükümetin ana amacının emekliye zam olduğunu anlıyorduk…
AKP iktidarına göre BOP ülkelerindeki silahlı gösteriler “demokratik hareket”, Türkiye’deki al bayraklı Cumhuriyet Mitingleri “darbe teşebbüsü”…
G. Elmas
Bülent Arınç’tan bakla: “Laikliğe yeni yorum sosyal bir ihtiyaç.”
Bu yorumu laiklik karşıtı eylemlerden mahkum olmuş bir partinin yapacak olması ayrıca hoş tabii…
Haldun Ertem
OECD’nin araştırmasına göre “Türkler hayatından memnun değil”miş.
Ama seçim sonuçlarına bakılırsa bize bu hayatı yaşatan “böyüklerimiz”den memnunuz..
Fahrettin Fidan
Ar Hınç’ın yorumu
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, 32. Gün programında Mehmet Ali Birand’ın zam sorusu üzerine dedi ki:
“Yapılan zamlar 74 milyonu tek tek ilgilendiren bir konu değil. Zam yapılan sektörler veya ürünler belki sizin gibi birkaç kişiyi kapsıyor”.
Zam yapılan “sektör veya ürünler” malum: Cep telefonu, sigara, içki, motor hacmi 1600 cc’nin üzerindeki motorlu taşıtlar. Bu zamlar başka alanlara da mutlaka yansıyacaktır. Ancak Bülent Bey zam yapılan ürünlerin kullanım alanını daraltıyor. Böylece vatandaşa:
- Laik kesimdekiler gibi kötü huyları olmayanlar bu zamlardan etkilenmez, mesajı veriyor…
Tabii vatandaş yerse…
Blair biliyor…
İngiltere’nin eski Başbakanı Tony Blair, görevi bıraktıktan sonra verdiği konferanslar ve benzer faaliyetlerle “emekliliğinde en çok kazanan eski İngiliz Başbakanı” ünvanını ele geçirdi. Bu arada bize de uğradı. Bizi en çok ilgilendiren ise tabii Blair’in İstanbul’da kaldığı sürece özellikle terör konusunda söyledikleriydi..
Blair’in şu sözlerini 13 Ekim tarihli Hürriyet’te okuyoruz:
“IRA’ya şunu net olarak söyledik: ‘Görüşmeler devam ederken arka planda tehdidin devam etmeyeceği konusunda çok açık olmalısınız. Eğer söylediklerinizi kabul etmezsek ya da yapmazsak gidip insanları öldürmeye başlamayacağınızdan emin olmamız lazım. Şu andan itibaren barışçıl yöntemler konusunda ortak kabul olmalı.’ Aslında yaptığımız karşı tarafın barış sürecine tam angaje olabilmesi için müzakerelere bir dizi kriter getirmekti. Bu kriterlerin en önemlisi de elbette şiddete son vermeleriydi.”
* * *
Bu sütunun okurları iyi bilirler… Yıllardır terörün yok edilmesi için atılacak adımların ön koşulunun PKK’nın silah bırakması olduğunu yazar dururuz… İki yıl önce “Açılım” açıklandığında da ısrarla bu konu üzerinde durduk… Silahlar susmadıkça atılacak her adımın taviz anlamına geleceğini, öldürerek siyasi kazanç sağlayan örgütün elinden silahı bırakmayacağını savunduk.
İktidar ise silahların bırakılması ya da susması koşulunu getirmeden açılımlar yaptı… Ne oldu?
Terör önlenemedi…
Atılan yanlış adımlar sürecinde büyük rakamlarda şehit verdik… Analar ağladı.. Aile ocaklarına ateş düştü…
İktidar ise yaptığı yanlışlar için “Pardon” bile demedi…
AA’nın noktası!
Rumlar, Akdeniz’de petrol ve doğalgaz aradıkları bölgenin adına “Afrodit” diyorlar. Bizim sismik araştırma yaptığımız bölgeye verdiğimiz ad ise; G Bölgesi.
Görevi gereği her gün Anadolu Ajansı bültenlerini satır satır okuyan meslektaşımız dün telefonda gülerek anlatıyor:
“Yanlışlıkla, dalgınlıkla ya da bilinç altının etkisiyle midir bilemem… Anadolu Ajansı’nın bu konudaki haberlerinde G Bölgesi yerine (G noktası) deniyor. Ve tabii ben her okuduğumda ister istemez kıs kıs gülüyorum.”
G noktası ne mi? Bilenler bilmeyenlere fısıldasın!

Melih Aşık
Milliyet
Tags

Yorum Gönder

0Yorumlar
Yorum Gönder (0)