Sevgili okuyucularım, bir zamanlar adı Hürriyet olan gerçek bir gazete vardı. Güçlü kadrosuyla, attığı manşetlerle gündem yaratır, Türkiye’yi sarsardı. O geçmiş yıllarda Hürriyet’in adı Türk basınının amiral gemisi idi. Bundan daha doğru, daha gerçekçi bir benzetme olamazdı.
Ben de o gazetenin bir köşe yazarı idim. Görevimi onurla, mutlulukla yerine getirir, her iktidarı eleştiren yazılar yazardım.
Gazetede sansür, korkaklık, yazıları makaslama yoktu. Muhabir arkadaşların verdiği her haber gazeteye girerdi…Çünkü gazetenin sahibi Erol Simavi gerçek bir gazeteci idi. Başka işi yoktu, iktidarlardan ve hükümetlerden iş, ihale beklentileri de yoktu.
Gün geldi, gazeteyi işadamı Aydın Doğan satın aldı. Onun ilk dönemlerinde de rahattık. Gazetede sadece gazetecilik yapılıyordu ve olması gereken de buydu.
Sonra gün geldi, AKP iktidar oldu. Daha birinci yılı geçmemişti ki, tüccar patrondan ilk uyarıyı aldım:
“Hükümeti fazla eleştirme, Maliye Bakanlığına hiç dokunma, TMSF’nin ihalelerine asla değinme…”
Çünkü milyarlarca dolarlık beklentileri vardı.
Başımı eğmedim, bildiğim gibi yazmayı sürdürdüm. Ancak bu kez patronun çömezi, vekilharcı olarak görev yapan Ertuğrul Özkök isimli birini karşıma diktiler. Yazılarımı benden habersiz makaslıyor, sansür ediyor, sonra da torunlarının üzerine yeminler edip bir daha yapmayacağını söylüyordu!
Sonra beni kovmak zorunda kaldılar ki, bu öyküyü herkes bildiği için bir kez daha anlatmıyorum.
Hürriyet, AKP döneminde giderek yozlaştı, yandaş oldu.
İktidarın hoşlanmayacağı hiçbir haber artık gazeteye girmiyor. Yazarlar eleştiri yaparken fazla ileri gidemiyor. Yazılar frene basılarak yazılıyor.
Yılların amiral gemisi Hürriyet, artık AKP iktidarının refakat gemisi. Her manşeti ve sayfaları, patronun ve Tayyipgillerin çıkarlarına endekslenmiş durumda.
Her türlü saygınlığını yitirmiş, durumu magazin haberciliği, verdiği ekler ve kestirdiği kuponlarla kurtarmaya çalışıyor.
X X X
Yazıya bu girişi niçin yaptığıma gelince…Hürriyet’in bir de internet sitesi var. Türkiye’nin en çok tıklanan haber sitelerinden biri. Şimdi burada bir anayasa anketi var. Anketin tanıtımını size siteden veriyorum. Şu sözlerden bile fışkıran yandaşlık ve iktidara destek sözcüklerine bir bakınız:
“Türkiye, geleceğini şekillendirecek çok önemli, tarihi bir sürecin eşiğinde. Ülkemizde ilk kez, isteyen herkesin katkısıyla yazılacak sivil bir anayasa yapma şansı doğdu…”
Tamamen yalan. Hayal aleminde yaşıyorlar. Okuyucular iktidar ağzıyla yanlış bilgilendiriliyor. Tanıtım devam ediyor:
“Hürriyet.com.tr olarak biz de bir ilki gerçekleştirerek, halkın bu tarihi sürece katkı sağlayabilmesi amacıyla hazırladığımız yeni anayasa sayfasını tüm Türkiye’nin hizmetine sunuyoruz.
Siz de Türkiye’nin geleceğinde söz sahibi olmak istiyorsanız bu sayfaya üye olun, değiştirilmesini veya kaldırılmasını istediğiniz maddeleri işaretleyin, öneri ve görüşlerinizi TBMM’ye ulaştırmak üzere yazıp gönderin.
Unutmayın, görüş ve düşünceleriniz sizin adınız ve imzanızla yeni anayasa yapımında değerlendirmek üzere TBMM Başkanı Cemil Çiçek’e ulaştırılacak. Türkiye’nin geleceğinde sizin de imzanız olsun.”
İktidar herkesin katkısıyla yeni bir sivil anayasa hazırlayacakmış da, halkın görüşleri dikkate alınacakmış da, bunları Cemil Çiçek okuyup değerlendirecekmiş de!..
AKP ağzıyla bir sürü palavra atılıyor. Ölme eşeğim ölme!
X X X
İşin çok acı, yüz kızartıcı ve utandırıcı boyutuna şimdi geliyorum. Ankete katılımı sağlamak amacıyla anayasanın bütün maddeleri alt alta sıralanmış. Yani okuyucu bunları değerlendirecek, değiştirilmesini ve kaldırılmasını istediği ne varsa yazacak…
Bunun hemen altında anayasanın ilk dört maddesi yer alıyor:
“Madde 1- Türkiye Devleti bir Cumhuriyettir.
Madde 2- Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, milli dayanışma ve adalet içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletidir.
Madde 3- Türkiye Devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür. Dili Türkçedir. Bayrağı, şekli kanunla belirtilen beyaz ay yıldızlı al bayraktır. Milli Marş İstiklal Marşıdır. Başkenti Ankara’dır.”
Şimdi çok önemli olan dördüncü maddeye geliyoruz.
“Madde 4- Anayasanın 1. maddesindeki Devletin şeklinin Cumhuriyet olduğu hakkındaki hüküm ile 2. maddesindeki Cumhuriyetin nitelikleri ve 3. maddesi hükümleri DEĞİŞTİRİLEMEZ ve değiştirilmesi TEKLİF EDİLEMEZ.”
Hürriyet’in internet sitesi, anayasanın değiştirilemez, değiştirilmesi teklif edilemez diye tanımladığı hükümlerini koymuş ekranına, vatandaşa çağrıda bulunuyor:
“Bunlar dahil, neyin değiştirilmesini ve kaldırılmasını istiyorsan görüş bildir, biz de senin görüşlerini Cemil Çiçek’e iletelim!”
Ayıptır yahu, insan utanır.
Şimdi size bundan sonra neler olacağını söyleyeyim!
Memlekette ne kadar entel, liboş, hain, Atatürk düşmanı, Kürtçü, şeriatçı, Fethullahçı varsa, bu anayasa maddelerinin değiştirilmesi veya kaldırılması doğrultusunda görüş bildirip oy kullanacak ve sonuç bir süre sonra büyük tantana ve yaygara ile açıklanacak:
“Vatandaşların çoğu, ilk dört maddenin de değiştirilmesini, ya da kaldırılmasını istiyor!”
Hürriyet’in bu tezgahta başrolü kapması ne kadar ilginç!
X X X
Şimdi işin Hürriyet açısından daha da yüz kızartıcı, acı ve ayıp bölümüne geçiyorum.
İki gün önce bu anketi sitede görmüştüm. Fakat sözünü ettiğim bu ilk dört maddeyi koymamışlar, ankete dahil etmemişlerdi. Doğrusu da buydu.
Oysa dün bu maddeler yeniden girmişti. Bu işin nasıl olduğunu da dün yandaş bir iktidar gazetesi olan Taraf’ın birinci sayfasındaki haberden öğrendim. Size Taraf’ın haberinden özetliyorum:
“Hürriyet’in internet sitesinde anayasanın ilk dört maddesinin anket kapsamı dışında bırakılması dikkat çekti. Taraf’ın konuyla ilgili olarak aramasından ve sayfanın editörü ile yaptığı görüşmeden kısa bir süre sonra bu kısıtlama kaldırıldı!”
Olaya bakar mısınız, yandaş Taraf gazetesi ilk dört maddenin ankette yer almadığını görünce kızıyor, Hürriyet yetkililerini arıyor, çok büyük olasılıkla bir parça azarlayıp hafiften fırça çekiyor…
Ve Hürriyet, bu fırça sonrasında ilk dört maddeyi de anket kapsamına almak zorunda kalıyor!
Bunca yıllık gazeteciyim, böyle bir şey ne gördüm, ne de duydum.
AKP’den fırça yiyince diz çöküp 180 derece dönen medya patronları gördüm de, böylesini hiç duymadım!
Geçmişin amiral gemisi (!) Hürriyet, iktidarın 50 bin ancak satan yandaş gazetesinin azar ve uyarısı sonrasında anketini değiştiriyor, yeniden düzenleyip ekrana koyuyor!
Vay benim yıllarca emek verdiğim, binlerce yazı yazdığım, bir zamanlar onur duyarak çalıştığım, şimdi ise anayasanın değiştirilmesi teklif bile edilmesi mümkün olmayan ilk dört maddesini bile tartışmaya açma cüretini gösteren eski gazetem!
Vayyy, seni nerelerden nerelere sürüklediler ki, artık iktidar basınından aldığın uyarılarla yayın yapıyor, yayın değiştiriyorsun…
Seni bu duruma düşürenler utansın.
Ben utandım, acaba utanması gerekenler de utandı mı!
Emin Çölaşan
Sözcü