Mümtaz İdil yazdı:"Dur Denmezse Ucu Kimlere Uzanacak"
Perşembe, Aralık 29, 2011
12 Eylül faşist rejimi, daha önce sözlüklerde bulunmayan bir deyim yaratmıştı: “Muhbir vatandaş”... Ama o dönemde bile “muhbir gazeteci” ortaya çıkmamıştı.
Türk medyası, kendi eliyle bir takım “medyatikler” yarattı, onları kolladı, besledi ve piyasada tutunmalarını sağladı. Bunlar da, hakkını vererek görevlerini gerçekten gereği gibi yaptılar.
İşte bunlardan biri olan Rasim Ozan Kütahyalı da, öyle bir belden aşağı vuruş yaptı ki, herkesin gözü yerinden fırladı. Evet, bu gazetecilik oynayan genç adam bir takım “kodoman” gazetecinin izinleriyle, istekleriyle ve yönlendirmeleriyle belli bir yere kadar gelmişti, ama bu kadarı da fazlaydı doğrusu...
Hani sıradan vatandaşları, askerleri, yargı mensuplarını, sanatçıları filan gammazlamak hoş görülebilirdi de, şimdi kendi meslektaşını gammazlayan bu adama kim dur diyecekti? Eğer “dur” denmezse bunun ucu kimlere kadar uzanacaktı?
Medyamızın Dr. Frankeştaynları şaşkındı. Kendi yarattıkları canavar kendilerine düşman olma eğilimi gösteriyordu birdenbire...
Nedenini anlamak çok uzun süre alabilirdi, bir an önce önü kesilmeli ve haddi bildirilmeliydi.
Rasim Ozan Kütahyalı’nın Ahmet Hakan için yazdıkları, benzer bütün gazeteciler için bir “uyarı” oluşturdu.
Kendilerinden emin olanlar bile, “ne oluyor?” diye sorma ihtiyacı duydular.
Yazıları dışında Ahmet Hakan’ı tanımam, ama Odatv ile nasıl ilişkilendirildiği konusunu merak da etmiyor değilim.
Bu yılın başlarında, 14 Şubat’ta yani Soner Yalçın, Barış Pehlivan ve Barış Terkoğlu tutuklanınca, geriye yetkili olarak Doğan Yurdakul ile ben kalmıştık.
3 Kasım’da bizleri de gözaltına aldıklarında, künye itibarıyla dışarıda Odatv yetkilisi kalmamıştı.
Benim “sağlık” nedeniyle tutukluluğumun kaldırılması sonucu, Odatv’nin başında resmi olarak en üst yetkili bir tek ben kaldım.
Bunu ne için yazıyorum? Üç yıla yaklaşan Odatv maceram, birlikteliğim içinde, Ahmet Hakan’ın bu sitenin sayfalarında bir tek cümlesinin bile bulunmadığını biliyorum.
Şu anda da sitenin dışarıda kalan tek yetkilisi olarak da söylüyor ve iddia ediyorum ki, Ahmet Hakan’ın Odatv ile şu veya bu şekilde bir ilişkisi olmamıştır.
Tek satır yazısı yayınlanmamıştır.
Hatta Ahmet Hakan ile ilgili olumsuz yazılar bile yazılmıştır.
Ama Ahmet Hakan fiili olarak Odatv içinde bulunmamıştır.
Şimdi, işkembeden atmakta üzerine adam tanımadığım Rasim Ozan Kütahyalı adlı muhbir gazetecinin buna vereceği cevap ne olacaktır?
Hemen söyleyeyim: “Savcılar bunu iddianameye döktüklerinde görürsünüz...”
Ne biçim bir ülkede yaşıyoruz ve ne pis kokulu sarmaşıkların arasından geçiyoruz...
İnanılır gibi değil...
Mümtaz İdil
Odatv
Tags