Bizim ileri demokrasi Putin'e ezildi!
Çarşamba, Temmuz 11, 2012
Türkiye’nin yıllardan beri bir türlü çözemediği “oy avcılığına kurban edilmiş çok kötü, çok çarpık, çok çirkin , çok berbat şehirleşmeyi” bitirme kararı aldılar, yol alıyorlar demiştim. Umutlanmıştım.
Türkiye büyük sorunu çözüyor.
Halk memnun.
Gecekondudan kurtuluyor.
İşadamları memnun.
Para kazanıyorlar.
Ekonomi memnun.
İnşaat sektörü ile büyüyor.
İşsizler memnun.
İnşaatlarda işçilik buluyorlar.
İktidar Partisi AKP ve onun Başkanı Başbakan, bir yandan “ileri demokrasiye geçildiğini, Türkiye’nin hesap sorulur, hesap verilir, yanlış yapanın yanına kar kalmaz bir ülke haline geldiğini” ilan ediyor, diğer yandan da TOKİ’yi (dolasiyle inşaat sektörünü) kalkınmanın lokomatifi haline getiriyordu.
Kentsel dönüşüm başlatılmıştı.
Kötü kentleşme bitecek.
Çağdaş, yeşil alanı bol, çevreye uyumlu, parlaklarında binbir çiçekler, göletler, göletlerinde yüzen yeşil başlı ördekler ve deprem olunca içinde yaşayanı öldürmeyen, sel olunca boğdurmayan, yangın olunca diri diri kavurmayan ve kesilmeyecek suyu, kesilmeyecek elektriği, kesilmeyecek telefonu, kesilmeyecek doğal gazı, trafikten tıkanamayacak yolu olan kentler kurulacaktı.
Kentsel dönüşüm buydu.
Xxx
TOKİ’ye imtiyaz verilmişti.
Dokunulmaz kılınmıştı.
Sayıştay denetiminden çıkartılmıştı.
İhale Kanunundan, Muhasebe Kanunundan, Yapı Denetim Kanunu’ndan da çıkartılmıştı.Sadece Başbakan’a hesap veren hale getirilmiş: hazine arazileri, ormanlar, meralar, yamaçlar, dere yatakları üzerinde arsa üretip belediyelerle anlaşarak ya da anlaşamaya gerek duymadan “imar planları” yapabilecek güce ulaştırılmıştı.
30 kat bina dikiyordu.
Samsun’da ilk örneğini “nehir yatağında Fransız balkonlu yıldız Proje” ile vermiş. Başbakan tarafından da projeyi yürüten belediye başkanına “örnek alınsın ödülleri” verilmişti.
Yağmur sele dönüştü.
Gözü olan gördü.
Kentsel dönüşüm insan boğmuştu. Sel öldürmemişti, Bakan öldürmüştü. Çünkü desteğini Başbakan’dan alan bakanın kurduğu model aç gözlü çıkmıştı.
Yani pis bir tamahkar.
Hasis ve nekes.
Kendisine verilen dokunulmazlık imtiyazını kötüye kullanmış, dere yataklarının hakkını çalmış, 12 katlı apartmanlar dikmiş, bodrum katlarını bile iskana açmıştı.
Xxx
İleri demokrasiye geçtik.
Ben de umutlanmıştım: Şimdi Başbakan, tatil yaptığı Bodrum’dan kalkıp bodrum katlarında kapıcı çocuğu boğduran “kentsel dönüşüm apartmanları yapanlara” hesap sormaya gelecek.
Bakanı görevden alacak.
Bu açgözlülüğü, nekesliği, hasisliği, tamahkarlığı kalıcı kılan sosyal yapıyı kim ve kimler ayakta tutuyor topluma açıklanacak. İleri demokrasi işleyecekti.
Hiçbir şey işlemedi.
Başbakan Bodrum’dan kalkıp selin boğduğu insanların arasına gelemedi. Kendisinin ve Partisinin “başarı sembolü” olarak takdim ettiği Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar’ı görevden alamadı. Rusya’da ileri demokrasiye henüz geçememiş Putin ise sorumlu bakanı istifa ettirdi.
Putin’in altında ezildi.
(uyan borusu)
Kim doğruyu
söylüyor?
Genel Kurmay, “Düşen F-4’te şehit olan pilotların botları ayaklarından nasıl çıktı” sorusuna “Su akıntısı bağcığı çözebilir. Yüzer malzemelerden yapıldıkları için su yüzeyine çıkabilirler” açıklaması yapmıştı. VATAN Gazetesi muhabiri , botları imal eden YDS firmasına sordu. Şu yanıtı aldı: Bu botlar ancak gevşek bağlanmışsa ayaktan çıkar. Normal bağlanmış botu, darbe ya da akıntı ayaktan çıkartamaz. Kim doğruyu söylüyor?
Necati Doğru
Sözcü
Tags