Nasıl bir CHP


-AKP’yi iktidara taşıyan İslam-din kimliği midir?

Öncelikle CHP’nin bu soruyu yanıtlaması gerekiyor. Bana göre: AKP’yi iktidara taşıyan sol politikalardır. Kuşkusuz AKP, sol bir parti değildir; yaptığını-söylediğini solcu olduğundan yapmıyor. Hatta bunun sol politika olduğunu bile bilmiyor, pragmatist olduğu için yapıyor. Ama bakın neler yapıyor; sosyal yardımlar; “maaşlar”, giyecek, giyecek, yakıt vermeler vs.

Milli Eğitim’de bedava kitaplar verdiler; sağlıkta kimi kısmi iyileşmeler yaptılar.

Başka yok! Bu kadar. Ve bu AKP’nin iktidar olmasına yetiyor.

(Siyasal mağduruyeti oynamasını ve “ceberrut” devlete karşı mazlum rolü 2011 seçimlerinden sonra sona ermiştir. AKP artık devlettir.)

AKP İLE DİN KONUSUNDA YARIŞMAMALIYIZ

-CHP’nin DP’nin iktidar olmasını engellemek için 1946-1950 arası popülist bir İslami söylemde bulundu ve (İmamhatipler açılması gibi) icraatlara girişti. Başbakan’ı bile en dindar CHP’liydi. Sonuç, CHP sorunun ne olduğunu analiz edememişti.

Ve maalesef yeni CHP’de de bu sorun var. Aynı hata yapılarak politika oluşturulmaya çalışılıyor. Biz, AKP ile, tıpkı İnönü CHP’sinin DP ile yarışmadığı gibi, din konusunda yarışmayız. İnandırıcı da olamayız. Gerek de yok. Millet, iş, ekmek, özgürlük istiyor. Bana bakıyor.

CEMAATE YAKLAŞMAK DOĞRU DEĞİL

-Cemaat müritleri danışman yapılıyor. Anadolu’da şeyh ziyaretlerine gidiliyor.

Oysa CHP devrimci kimliğini öne çıkarmalıdır. Bu şu değildir: Bu ülkenin diniyle, insanlarının inançlarına karşı gelsin. Aksine, insanların inançlarını özgürce yaşamalarını sağlamalıdır. Ama bu demek değil ki, cemaat referans kaynağı olsun!

-AKP, 12 Mart ve 12 Eylül’de üzerinden tanklar geçen, yok edilen sol oyları, sol demeden ama sol söylemle iktidar olmuştur. Halk AKP’nin dürütlüğüne, yapabilirliğine inanmıştır, inandırılmıştır.

Öteki, ötekileştirilmiş partiye oy vermiştir.

Bu süreçte CHP ise, seçkincilikte ısrar etmiştir; devleti koruma tavrıyla gericileşmiştir; halkına uzaklaşmıştır. CHP, salt modernizm söylemiyle seçmen karşısına çıkmıştır. Kaybetmiştir.

LİBERALİZME HAYIR

Yeni CHP’ye düşen liberalizme sarılmak olmamalıdır. Bunun karşılığı yoktur. Sol politikalara sarılıp, yoksulun, işsizin, köylünün, gencin, hukukun, özgürlüğün, demokrasinin yanında durduğunu gösterip; yapabilirliğini ıspat etmelidir. Doğru politika budur.

-Kılıçdaroğlu’nun temiz, ahlaklı, namuzlu kimliği CHP için artı puandır.

Şimdi yapılması gereken, dapa-taşa “CHP” yazacak, umut olduğunu gösterecek bir örgütlenmeye girip, sol (sol demesi de şart değil) politikaları-vaadleri halkın önüne getirmelidir. Ahlakın, namusun, yiğitliğin, kardeşliğin teminatı olduğumuzu ıspat etmeliyiz.

MERKEZ SAĞ SÖYLEMİ YANLIŞTIR

-En temel yanlışlardan biri, “merkez sağdan arkadaşları çağırıyoruz” söylemidir.

CHP, sağ-sol kavramlarını söylemde kullanmamalıdır. Politikalarını net belirleyip kapısını herkese açmalıdır.

Türkiye’de artık “merkez sağcı” kimse yoktur! Olan kendini başka bir kimlikle ifade etmektedir. Örneğin, Hüsamettin Cindoruk.

Sosyal demokrat, sosyalist, liberal vs kimlikler entelektüel dünyanın tartışma konularıdır. Bunlar iktidar yapmaz.

CHP’yi iktidar yapacak (adı kuşkusuz soldur) politikaları olacaktır.

Ecevit, “ben solcuyum” diye 1977’de yüzde 42 oy almazdı; “solcuyum” demeden sol politikaları savunarak oy aldı; tıpkı AKP’nin aldığı gibi. Merkez parti olan CHP’nin kavramlara ihtiyacı yoktur; kavramlarla iktidar olunacak oy alınamaz Türkiye’de.

AVANTAJ CHP’DEN YANADIR

Medyaya rağmen; işsizlik, üretimsizlik, yoksulluk gerçeği dile getirilmelidir. Dış politikadaki maceralı, ülkeyi savaşa sokacak taşeronluk sürekli göndermede tutulmalıdır. Halk, kendini dinlettiğini, izlettiğini düşündüğü AKP’den korkmaktadır. Polis baskısı, cezaevi tehdidi insanları korkutmaktadır. CHP’nin en güçlü ve inandırıcı argümanı bu aniti-demokratik uygulamalara karşıtlığıdır. Bu avantajdan yararlanmalıdır. Demokrasi talebi, tıpkı 12 Mart sonrası CHP’ye büyük oy getirdiği gibi Yeni CHP’ye de getirecektir. Halk, telefonda konuşamaz hale geldi. Adalete kimse inanmıyor.

CHP ÖLÜ TOPRAĞINI ATTI

-CHP kadroları halâ halka uzaktır. TV’de konuşan parti sözcüsü, artık örgütlerinde kadınların çocuklarının altlarını temizleyip bez bağlayacakları odalar olacağını söyleyerek, bunun devrim olduğunu söyledi! İyi niyetli bir proje ama Türkiye’de kaç anne çocuğuna süpermarkette satılan “bez” bağlıyor acaba? CHP halâ sokağa bir türlü çıkmayı tartışamıyor; ilçedeki köydeki kahveyi dile getirmiyor. Gitmiyor. Halâ seçkincilik var. Ve buna göre kadrolar belirliyor halâ. Medyada görünen değil köye giden partili lazım bize.

-CHP üzerindeki ölü toprağını attı. Her yerde CHP milletvekilleri var. Şimdi bunu örgüte indirgemek gerekli. Her yerde, her eylemde CHP örgütü olmalıdır. Doğayı, tarımı, hayvancılığı korumak için sivil toplum kuruluşları kurmalı, varolanların içinde yer almalıdır.

-Kürtlere güvence verecek tek parti Yeni CHP’dir. Bölgede hava CHP lehine, AKP aleyhine gelişiyor. Kılıçdaroğlu, çekinmeden daha net söylemlerde bulunmalıdır. Anadilde eğitimi savunmalıyız.

CHP’NİN KUTSALLARI

-Demokratikleşme konusunda AKP çuvallıyor; sallıyoruz ve düşecekler. Dış dünyada da gözden düştüler, tek ellerine sarıldıkları ABD artık.

-AKP’de büyük bir yorgunluk var. 2014’e kadar bile götürmeleri zor. Halka güven verirsek iktidar oluruz.

-CHP’nin üç kutsalı var: Hz. Muhammed, Fatih Sultan Mehmet ve Atatürk. Fakat bu isimler sürekli dile getirilerek iktidar olunamaz. Ne yapacağınıza halkı inandırmanız gerekiyor. Kılıçdaroğlu, CHP için şanstır. İnandırıcılığı yüksektir.

CHP’nin rakibi AKP değil, Recep Tayyip Erdoğan’dır. Karizması üzerindeki jelatini kazıyıp gerçek yüzünü ortaya çıkaracak bir söyleminiz olmalıdır. Belgelerle, kendi söylediklerini sonra nasıl yiyip-yuttuğunu halka göstermeliyiz.


Odatv
Tags

Yorum Gönder

0Yorumlar
Yorum Gönder (0)