“Allah hekime, hakime muhtaç etmesin” derler ama, muhtaç oluyoruz. Hem de yaşımız ilerledikçe daha da sık!..
Hekimler ve hastaneler olmasa ne yapardık! Son günlerde taciz edilmeyen, dayak-bıçak ve kurşun yemeyen kalmadı... Hekimler de, acil yardım ekipleri de nasiplerini alıyorlar. Doktorlara saldırmak ahvali adiyeden oldu. Manyaklar acılarının hıncını onlardan alıyorlar. Ama günün birinde muhakkak bu hekimlere muhtaç olurlar!
Şükürler olsun ki, yaşadığımız Alanya’da mükemmel özel ve devlet hastaneleri ve hekimler var. O kadar ki yabancılar tedavi olabilmek için buraya koşuyorlar. Alanya Avrupa’nın bir sağlık merkezi olabilir.
Biz ailece Alanya’nın bu nimetinden yararlanıyoruz. Eşimin geçirdiği bir kazadan sonra bu doktorların ve hastanelerin kıymetini daha iyi anladım. Can/Anadolu hastanesinde Operatör Hilmi Ulus eşimi başarıyla ameliyat etti ve tedavisi halen sürüyor. Kendisine, ekibine ve hastane yönetimine minnettarız.
***
Amma bilinmelidir ki, sadece Alanya’da değil, bütün Türkiye’de sağlık sektöründe uluslararası alanda boy ölçüşüyoruz.
Diş hekimliğinde de...
Çocukluk ve gençliğimde diş doktoru denilince akla ilk gelen isimlerden, meşhur Musevi Dr. Sami Günzberg vardı. Beyoğlu’ndakı muayenehanesine korkarak giderdik... Dişlerimi çekerken kullandığı krom kaplı kerpeten hala korkulu rüyamdır... Dr. Sami padişahların, şehzadelerin de hekimliğini yapmış. Onlardan bir çoğunun resimleri muayenehanesinin duvarlarında asılı idi. Atatürk de dişlerinin tedavisi için Sami’ye gidiyor. Ama ne doktor duvarlardaki o fotoğrafları kaldırıyor, ne de Atatürk Doktor Günzberg’e kızıyor..
Alanya’da böyle çok doktor var... Dr. Metin İşman da onlardan biri. Belki reklam kastım olmadığı halde isimlerini yazmam doğru değil ama, ülkemizin yüz akı bir sektörü ve çalışanlarını anmak ta bir insanlık borcu değil mi!..
***
Bu satırları yazarken, çocukluğumun ve gençliğimin hastanelerini hatırlıyorum... O dönemlerin hekimleri mahdut imkanlar içinde ve bugünkü teknolojiden yoksun oldukları halde, kendilerini mesleklerine ve insanlığa adamış büyük insanlardı. Bazılarının adlarını anayım; Dr. Akil Muhtar. Çocukken bizi tedavi eden Dr. İhsan Hilmi Alantar. Kulak-Burun-Boğaz mütehassısı Dr.Taptas. Göz hekimi Dr. Şakir Ahmet. Bostancı’daki aile hekimimiz Dr. İskender. Hastalandığımızda hemen T modeli Ford arabası ve siyah çantasıyla gelirdi. Gençliğimde verem hastalığımı tedavi eden Askeri Dr. Adil Hakkı Taşbaş. Operatör Orhan Abdi Bey. Ve devrin en ünlü cerrahı Mim Kemal Öke’yi unutabilir miyim! Beni ve kardeşlerimi o sünnet etmişti. Röngten şualarından hırpalanmış elleriyle her zaman hastalarının yanında olan Dr. Neşet Ömer Irdelp, Atatürk’ün de hekimi idi ve stetoskopun olmadığı zamanlarda “kulağının” hassas olmasıyla meşhurdu. Askeri Dr. Tevfık Salim Paşa ve ilk kadın doktorlardam Naile hanım.
Türkiye’de akıl ve ruh hastalıkları tedavisinin öncüsü Dr. Mazhar Osman. Bugünlerde Mazhar Osmanlık ne kadar çok insan ve olay var. Op. Dr. Emin Bey, Dr. Besim Ömer Paşa, daha sonraları şehremini (belediye başkanı) olan Op. Dr. Cemil Topuzlu ve niceleri...
Bilmem Etibba (hekimler) Odasının özel bir salonunda bütün bu doktorlarımızın fotoğrafları asılı mıdır?..
***
Hastanelere gelince...
İstanbul’da Askeri Gülhane Hastanesi, GATA’nın eşi. Şişli Etfal Hastanesi ve Teşvikiye Sağlık Yurdu. Haydarpaşa Numune Hastanesi. Ankara’da rahmetli İhsan Doğramacı’nın eseri Hacettepe, Alman, İtalyan ve Amerikan Hastaneleri... Çoğuna gitmişliğim ve yatmışlığım vardır...
Allah insanları hekime muhtaç etmesin ama, muhtaç ettiğinde de, bugünkü gibi, dünyadaki meslektaşlarıya boy ölçüşen ve en son teknolojiyi kullanan hekimleri de başımızdan eksik etmesin.
Hemen söyleyeyim, ülkemizde en çok ilerleme gösteren sektör sağlık sektörü... Devlet Hastanelerimiz de her geçen gün biraz daha mükemmel hale geliyor.
Son sözüm; hekimlere, hemşirelere ve acil yardım elemanlarına saldıran eller kırılsın ve Allah onları bu insanlara muhtaç etsin ki günahlarının ve hatalarının boyutunu anlasınlar!
Nisaiye kadın doğum uzmanlığı da, ebelikten başlayarak tıp alanının en önemli uzmanlık dallarından biri. Bilir misiniz ki, Cumhuriyetin ilk ve başarılı Dışişleri Bakanı Tevfik Rüştü Aras bir jinekolog idi.
Altemur Kılıç
Yeniçağ