Necdet Özel'e bir mektup daha
Pazar, Mayıs 06, 2012
“PAŞAM, Genelkurmay Başkanlığı olarak önceki gün yaptığınız sert açıklamayı baştan sona, dikkatle okudum. Kendinizi aklamak uğruna, bizim gibi düşünen insanlara haksızlık ediyorsunuz.
Türkiye’nin özellikle AKP dönemindeki yıllarını düşünün. Bunların medyası sizin ordunuza, bizim gözümüzün bebeği olan ordumuza ana avrat dümdüz gitmez miydi?
Bunların birinci düşmanı Atatürk ve Cumhuriyet rejiminin koruyucusu olarak bilinen Türk ordusu değil miydi?
Günün birinde Genelkurmay Başkanı dahil bütün komutanlar,onları içlerine sindiremeyip istifa etmek zorunda kaldılar.
Ve makam zat-ı alinize kaldı. O makama komutanların topluca istifaları nedeniyle ve kaderin cilvesiyle oturdunuz. Tayyip sizi getirdi.
Şimdi Necdet Bey,ötesini siz, bizden daha iyi bilirsiniz!
Sizin o makama gelmenizle birlikte, iktidar medyasının TSK’ya karşı saldırıları ve salya sümük küfürleri bir anda bıçakla kesilmiş gibi durdu! Sizi kendilerinin ‘Dostu ve yandaşı’ olarak görmeye başladılar.
Zat-ı aliniz de o doğrultuda demeçler verdiniz. Sizin bu ‘Tayyipçi’ tavırlarınız, bu ülkede Türk Ordusu’nu sonuna kadar destekleyen ve güvenen kitleleri hayal kırıklığına uğrattı. Siz gerçi çok önemli bir şahsiyetsiniz, öyle herkesle kolay kolay muhatap olmazsınız ama, bir fırsat bulursanız,şöyle halkın,hatta astlarınızın arasına karışıp onlara sorun.
Kimleri nasıl hayal kırıklığına uğrattığınızı belki görmüş olursunuz.
***
“Necdet Bey,yüzlerce silah arkadaşınız tutuklu. Her rütbeden generaller, amiraller dahil herkes tutuklanmış durumda. Yakın geçmişte önlerinde esas duruşta bekleyip emirlerini sorduğunuz komutanlarınız bile içeride. Hangisini sayayım,’Terörist (!)’ İlker Başbuğ dahil!
Ordumuzun komuta kademesinin neredeyse dörtte biri tutuklu Necdet Bey.
Burada kaç kez yazdım, onlara bir gün olsun geçmiş olsun demeyi, hatırlarını sormayı, ziyaretlerine gidip bir çaylarını içmeyi hiç aklınıza getirdiniz mi?
O silah arkadaşlarınızın sorunlarıyla bir gün olsun ilgilendiniz mi?
Geride kalan acılı ve nice sıkıntılarla boğuşan ailelerine bir kez olsun, göstermelik bile olsa ulaşıp hatır sormayı düşündünüz mü?
Paşam, kusura bakmayın ama burada açık konuşmak gerekir.
Bu iktidar 29 Ekim törenlerini iptal etti, göz yumdunuz. Ulusal bayramlar birer birer iptal ediliyor, sizden ses yok.Genelkurmay sitesinde her gün Anıtkabir ziyaretçi sayısını açıklardınız, kaldırıldı. En son,23 Nisan günü Anıtkabir’e şeref vermediniz! Yönetmelik değiştirilmiş ve sizin gitmenize gerek yokmuş!
Gitseniz ne olurdu? Sizin kolunuza girip oradan çıkarırlar mıydı?
***
Necdet Bey, muhterem Paşam, bir şeye çok dikkat ediniz. Sizi haklı olarak eleştirip bildiri yayınlamanıza neden olanlar, bu orduya her zaman sahip çıkan, ona toz kondurmayan kesimlerdir. Hiç kimse size darbe yapın, el koyun, siyaset yapın gibi anlamsız ve geçersiz çağrılarda bulunmuyor.
Ama siz tutum ve davranışlarınızla, milyonlarca insanımızın “Atatürkçü,laik Cumhuriyetimizin bekçisi” olarak bellediği ve güvendiği ordumuzun komutanı olarak, o kitleleri ne yazık ki büyük hayal kırıklığına uğrattınız.
Hiç düşünme zahmetine katlandınız mı, yakın geçmişte kadar ‘Atatürkçü’ ordumuza sövenler, şimdi sizin döneminizde niçin övgüler düzüyor? Sizin Genelkurmay Başkanı olmanızla birlikte acaba ne değişti?
Ordumuza her zaman sahip çıkan,ona toz kondurmayan milyonlarca Atatürkçü, laik, Cumhuriyetçi insanımız sizi niçin eleştiriyor?
Dikkat ediniz, çok önemlidir:
Ordumuz değil, Necdet Özel eleştiriliyor.
İktidar mensupları, yandaşları, entel liboş takımı, şeriatçılar, Fetullahçılar ise ordumuza değil, Necdet Özel’e övgüler düzüyor.
Lütfen ortalıkta ‘Tayyip’in Genelkurmay Başkanı’ olarak görünmeyiniz. Bunları biraz olsun düşününüz, bu iyi niyetli eleştirileri dikkate alınız.
Sizi eleştirenler için bildiri yayınlamak elbette hakkınızdır da, biraz da madalyonun öbür tarafını görmeye çalışınız.
Bizler,zat-ı alinizi ikinci bir Hilmi Özkök gibi görmek istemeyiz. Ama siz öyle olmak isterseniz, elbette kendi bileceğiniz bir iştir.
Saygılarımla.
Emin Çölaşan
Sözcü
(Sizin gibi büyük bir insana haddi olmayarak mektup yazmaya yeltenen sıradan bir gazeteci vatandaş.)
Tags