"Özel Yetkili" gitti, "güzel yetkili" geldi


Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (CMK) 250. maddesiyle yetkilendirilen C. Savcıları ve hakimlerine “özel yetki”yi Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) veriyor. Kapatılan Devlet Güvenlik Mahkemeleri’nin (DGM) yerini alan bu mahkemeler ve özel yetkili C.savcılarının uygulamaları hep tartışma konusu oldu.

Yapılacak yeni düzenleme yalnız hukukçulardan, muhalefet partilerinden değil, AKP milletvekillerinden bile gizlendi. Özel Yetkili Mahkemelerin, ellerindeki mevcut dosyaları sonuçlandırdıktan sonra kapatılmasını öngören düzenleme kavga-dövüş içinde sonuçlandırıldı. Adalet Bakanlığı yetkililerine yeni düzenlemenin neler getirdiğini soruyorum. İşte, bakanlık yetkililerine göre getirilen yenilikler:

Terörle Mücadele Kanunu’na
- CMK 250. madde kapsamına giren ve yeni sistemde Terörle Mücadele Kanunu’nun (TMK) 10. maddesinde düzenlenen suçları işleyenlerin sıfat ve memuriyetleri ne olursa olsun özel yetkili ağır ceza mahkemelerinde yargılanacağın ilişkin hüküm kaldırıldı.

- Yeni sistemde, yargılamaya ilişkin ilgili kanunlarında ayrık bir düzenleme bulunması durumunda ilgili kanundaki hükümler uygulanacak.

- CMK 250. madde kapsamına giren ve yeni sistemde TMK’nun 10. maddesinde düzenlenen suçlardan “Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak,cebir ve şiddet kullanarak Anayasal düzeni, TBMM’ni, Hükümeti ortadan kaldırmak, halkı hükümete karşı silâhlı bir isyana tahrik etmek, silahlı örgüt kurmak, örgüt için silah sağlamak, Devlet aleyhine suç işlemek için anlaşmak” suçları, hakkında görev sırasında veya görevden dolayı işlenmiş olsa bile Cumhuriyet savcılarınca doğrudan soruşturma yapılacak. Bunun dışındaki suçlar yönünden genel usul hükümleri uygulanacak.

Dinleme ve arama kararlarına özel hakim
- Mevcut sistemde arama, el koyma, yakalama, gözaltına alma, tutuklama ve iletişimin tespiti gibi koruma tedbirlerine ilişkin kararları, özel yetkili ağır ceza mahkemesi üyesi verirken, bu uygulamadan vazgeçildi.
- Yeni sistemde sadece bu işlere bakmak üzere “özgürlükler hâkimleri” görevlendirilecek. Bundan böyle arama, dinleme, yakalama, tutuklama kararları “özgürlükler hakimi” tarafından verilecek, bunlara yapılan itirazlar da yine bu amaçla görevlendirilen diğer hâkimler tarafından karara bağlanacak.

Birden çok avukat bulunabilecek
Mevcut düzenlemede yer alan; soruşturmanın gerekli kıldığı hâllerde suç mahalli ile delillerin bulunduğu yerlere gidilerek soruşturma yapılamayacak. Toplu halde işlenen suçlara ilişkin gözaltı süresinin 7 güne kadar uzatılmasına son veriliyor. Duruşmanın düzen ve disiplinini bozan sözlü - yazılı beyan, davranışlar hakkında yayım yasağı konulamayacak. Şüphelinin kolluk tarafından ifadesi alınırken, ancak bir müdafiin hazır bulunabileceğine ilişkin hüküm kaldırıldı. Avukatın dosya içeriğini incelemesi, belgelerden örnek alması kısıtlanamayacak. Avukatlar duruşmalardan çıkarılamayacak.

“O mahkemelerle 20- 25 yıl daha”
Aralarında Balyoz, Ergenekon, KCK gibi davaların avukatlarına, bazı hukukçulara sorduğumda, yeni düzenlemenin hiçbir yeni tarafı olmadığını, özel yetkili mahkemelerin kaldırılmasının da 20-25 yıldan önce mümkün olamayacağını söylüyorlar.

CHP’nin hukukçu milletvekili, CHP Adalet Komisyonu Sözcüsü Ali Rıza Öztürk’e “yeni yasa hayırlı olsun” dediğimde “hayırlı olan da, değişen de bir şey yok. Milleti kandırıyorlar. CMK’nın 250, 251 ve 252. maddelerindeki hükümler kesilip, kopyalanıp TMK’nin 10. maddesine kelimesi kelimesine, virgülünden noktasına kadar aynen yerleştirildi” diyor.

Bakanlık yetkililerinin “reform” olarak nitelendirdiği açıklamaları hatırlattığımda da “söylediklerinin hiç biri doğru değil” dedi ve şunları ekledi:

“Yapılan şu: özel yetkili mahkemelerin sahip olduğu soruşturma ve kovuşturmadaki yetkiler, tanınan ayrıcalıklar kelimesi kelimesine aynen korundu. Merak eden, bunları satır satır karşılaştırabilir. Özel yetkili mahkemelerin kaldırılmasından anlaşılması gereken o mahkemeleri diğer mahkemelerden ayıran özel yetkinin ortadan kaldırılmış olması gerekir. Oysa yetkiler devam ediyor, bu mahkemeler daha uzun yıllar görev yapacak.

“O da, yasada yer alan hüküm”
Yeni yasada, arama, dinleme, tutuklama kararlarına “Özgürlük hakimi”nin karar vereceği belirtiliyor. Oysa, CHPH Milletvekili, bunun için da “aldatmaca” iddiasında bulunuyor, “bu görevin aslında CMK 251. maddesinde de yer aldığını” hatırlatıyor.

Kısaca, CHP açısından yeni bir şey yok. “Yeni” diye anlatılanlar mevcut CMK ve Terörle Mücadele Kanunu’nda yer alan hükümlerin harmanlanmasından başka bir şey değil. Nitekim, CHP’liler yeni mahkemelerin de “özel yetkili” olmaktan çıkarılıp “güzel yetkili” mahkemelere dönüştürüldüğünü, bu güzelliğin de daha çok Başbakan işine yarayacağını ekliyorlar.


Saygı Öztürk
Sözcü

Yorum Gönder

0Yorumlar
Yorum Gönder (0)