Eğer kapı açılırsa...
Çarşamba, Ekim 31, 2012
Anlaşılıyor ki “Kürt konusu”nda gelişmeler var. Ne gibi? En başta Kürtçe... Kürtçe öğrenim ve Kürtçe konuşmak.
Kürtçe konuşmak sorun olmaktan çıkmış, devletin televizyonunda Kürtçe kanal yayın yapıyor.
Eğitim ve öğretim sırada.
Ama asıl sorun İmralı’daki durum.
Abdullah Öcalan’ın durumu ev hapsi gibi...
Çözüm burada kördüğüm olabilir...
* * *
Bu köşenin okurları, yazarın sık sık “Terörle bir yere varılmaz!” diyenlerle tartıştığını hatırlayabilirler.
“Terörle bir yere varılmaz!” diyenler ile “Varılır!” diyenlerin tartışması.
“Kürt yoktur!”
Vardır, vardır. Onlar, sizin uydurduğunuz “Dağ Türkleri” değildir.
“Adamın dili var, türküsü var, şarkıcısı var, ressamı var, müziği var, daha ne olsun?” diyoruz üstü kapalı.
* * *
Diyeceksiniz:
“Niye üstü kapalı?”
Çünkü üstü açık olsa, kim bilir başımıza neler gelirdi?
Bırakın Kürt olmayı, bizim gibi yedi göbek Türk olanı dahi öyle korkutup, yıldırmadınız mı?
* * *
Bir anne dağda yakalanan oğlunu görmek için cezaevine gitmiş...
“Göremezsin!”
Niye?
“Vatandaş Türkçe konuş!”
Sanki öğrettiniz de...
Kadın oğluyla görüşmeden köyüne dönüyor.
Zulüm mutlaka sopayla ya da Filistin askısıyla icra edilmez.
* * *
Şimdi yeni kapı açılacak, öyle görünüyor.
İnşallah “Habur Kapısı”ndaki rezaletler yaşanmaz.
Seyyar mahkemeyi teröristin ayağına götürmeyiz.
Sakın kanıp, yok böyle şey demeyiniz.
Kürtler için de yok demiştiniz.
Bilin ki bu insanlar eninde sonunda bağımsız Kürdistan için dağlara çıktılar.
Tags