Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, 14 büyükşehir belediyesi sınırlarının “il mülki sınırı” olarak kabul edilmesini öngören yasa tasarısına AKP milletvekilleri içinde de karşı olanlar bulunduğunu belirtti. “Bunu ezbere söylemiyorum. Bilerek söylüyorum. Bizden, tehlikeye dikkat çekmemizi, oylamanın gizli değil, açık yapılma sı için çaba göstermemizi rica ediyorlar” dedi.
TBMM İçişleri Komisyonu, 80 saat süren çalışma sonucu Aydın Balıkesir, Denizli, Hatay, Malatya, Manisa, Kahramanmaraş, Mardin, Muğla, Tekirdağ,. Trabzon, Şanlıurfa ve Van’ın “büyükşehir” olmasını, Adana, Ankara, Antalya, Bursa, Diyarbakır, Eskişehir, Erzurum, Gaziantep, İzmir, Kayseri, Konya, Mersin, Sakarya ve Samsun büyükşehir belediyelerinin sınırlarının “il mülki sınırı” olarak kabul etti. Bu tasarının genel kurulda görüşülmesi de 5 Kasım'da başlıyor.
Bazı konularda AKP ile görüş birliği içinde olan BBP, Büyükşehir Belediyeleriyle ilgili yeni düzenlemede karşı karşıya geldi. BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, SÖZCÜ’ye şunları söyledi:
Eyalet sisteminin alt yapısı
Getirilmek istenen düzenlemeyle, köyler, valilik, belediye, il özel idareleri kaldırılıyor. Yapılmak istenen düzenlemeleri Türkiye’de ‘eyalet”’. ‘yarı başkanlık’ ya da ‘başkanlık’ sistemine geçişin alt yapısı olarak görüyoruz. Ancak, bu niyetlerini açıklamıyorlar. Niyetlerini açıkça söylesinler, halk bunları bilsin.
Ben, AKP milletüvekilleriyle de yakından görüşüyorum. Büyükşehir yasa tasarısının TBMM’de açık değil, gizli olarak oylanmasını istiyorlar. Bunun sağlanması için de bizden yardım istiyorlar. Eğer, gizli oylama yapılırsa, bu yasaya AKP içinden de oy vermeyeceklerin sayısı da hayli yüksek. Bunu ezbere söylemiyorum, bilerek konuşuyorum. Başbakan, meclis iradesini adeta tahakküm altına almış. Böyle demokrasi olur mu?
Belediyeleri PKK’ya bırakacak
Başbakan, zaman zaman Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) milletvekilleri ve belediye başkanlarını PKK’nın yönettiğini öne sürüyor. İl sınırı büyükşehirlerde belediye başkanlarına bırakılacağına göre bu yörelerde bütün belediyeler PKK’ya bırakılacak demektir. Partimiz, Güneydoğu illerinde 4. sırada yer alıyor. Bu düzenlemeye vatandaşlarımızı da şiddetle karşı çıkıyor. Biz de bu durumu AKP’li milletvekillerine aktarıyoruz. Ancak, onlar bizden de rahatsız olmalarına rağmen, açık oylama olduğu için yapacak bir şeyleri olmadığını, gizli oylama yapılması halinde farklı bir tablo ortaya çıkacağını söylüyorlar. Başbakan kendisine güveniyorsa gizli oylama yapsın. Hodri meydan.
“Gereğini’ niye yapamıyor?
BDP Milletvekillerinin, Şemdinli kırsalında kameralar önünde PKK’lılarla kucaklaşmasından sonra, Başbakan Erdoğan, TBMM açılır açılmaz bu milletvekilleriyle ilgili ‘gereğini yapacaklarını’ söylemişti. Meclis açıldı açılmasına ama Başbakan bugüne kadar ‘gereğini’ yapmadı. Biz hala ‘gereğinin yapılmasını’ bekliyoruz.
Yaptırdığımız anketlerin sonucuna göre halkın yüzde 98’i hem idam cezasının, hem de dokunulmazlıkların kaldırılmasını istiyor.
Müzakereler yüzünden mi?
‘Gereğinin yerine getirilmemesi’ için biz neden göremiyoruz. Son dönemlerde yeniden Kandil, İmralı, Oslo görüşmeleri konuşulur oldu. Terörle müzakereler başladığı için mi ‘gereği’ yerine getirilmiyor? Biz böyle olduğunu düşünüyoruz.
Bizim gördüklerimizi AKP milletvekillerinin görmemesi mümkün değil. Öyle bir hava estiriliyor ki ‘görüyorsunuz silahlı mücadele ile terör çözülmüyor. Bunu masada çözelim. Bunun için Abdullah Öcalan’ın affedilmesi, ana dilde eğitim, belediyeler kanunu için çalışılıyor. Bir çok düzenlemeyle Devlet PKK’nın inisiyatifine bırakılıyor. Devletten yana tavır koyanlar dışlanıyor.
Yaşanan olaylar gizleniyor
Güneydoğu’da kamu görevlileri çok trajik olaylar yaşıyor. Bunlar üst makamlara intikal bile ettirilmiyor. Valiler, ‘asayişi sağlayamıyor’ denilmesin diye bunları duyurmuyor. Ancak, bize ulaşan çok hazin öyküler var. Bayan öğretmenlerin PKK’lılar tarafından saçlarından sürüklenip okuldan götürüldüğüne tanık olunuyor. Şikayetlerden bir sonuç alınamıyor.
Büyük vebal altına girerler
Büyükşehir Yasasında yapılacak değişiklikle bütün yetkiyi siz PKK’lı başkanlara bırakırsanız olacakları şimdiden görmemek mümkün değil. Yasa, TBMM’den geçirilirse Türkiye dönülmez bir noktaya girer. O zaman bu yasaya oy verenler de büyük vebal altına girmiş olur. Biz uyarı görevimizi sonuna kadar yapmaya kararlıyız.”