Hatırla 1918'i


'Atatürk'ten nefret ediyorum!' diyen kadın! 1918'i biliyor musun?
Seni yalanlarla kandırdılar; ana sütü yerine gericilik zehri içirerek büyüttüler.
Düşman ettiler milletine...
Düşman ettiler tarihine.
Geçtin ülkemizi işgal eden 'Beyaz-Batılı Haçlı'ların safına...
Cumhuriyet yürüyüşünü yasaklayan Ankara Valisi!
Sen de hatırla 1918'i...
Amasya'daki hem Abdül hem de Celil Vali!
1918'i biliyor musun?

YAHYA KEMAL'İ OKU
Bilmiyorsan; biliyor da hatırlamak istemiyorsan o zaman büyük şairimiz Yahya Kemal'i oku. Geçen günkü yazımda değinmiştim; 1918 isimli şiire. Bak orada neler söyleniyor:
'Ölenler öldü, kalanlarla muztarip kaldık
Vatanda hor görülen bir cemaatiz artık
Ölenler en sonu kurtuldular bu dağdağadan
Ve göz kapaklarının arkasında eski Vatan
Bizim diyar olarak kaldı ta kıyamete dek
Kalanlar ortada genç, ihtiyar, kadın erkek
Harab olup yaşıyor taliin azabıyla
Vatanda düşmanı seyretmek ıztırabıyla
Vatanda korkulu rüya içindeyiz gerçek
Fakat bu çok süremez mutlaka şafak sökecek
Ateş ve kanla siler bir gün ordumuz lekeyi
Bu, insanoğluna bir şeyn olan Mütareke'yi'

KİM SİLDİ O LEKEYİ?
Şimdi o kadına sorsak; 'Mondros Mütarekesi diye bir şey yok. Yahya Kemal o günlerde hayal görmüş.' biçiminde engin bir görüş sunabilir. Yahut da 'Bunlar Kemalistlerin palavraları!' buyurabilir. Çünkü; bunların öğretmenleri; 'Yunanlılarla savaş yapmadık; Yunan tarih kitaplarında böyle bir şey yok. Kurtuluş Savaşı şehitlikleri de uyduruk/sanal şehitlikler' bile diyebiliyorlar. Hatırlayın: AKP Ordu Milletvekili ilahiyatçı İhsan Şener; Atatürk'ü önemsizleştirmek adına bu anlamda saçmalamayı bile göze almıştı.
Şair Yahya Kemal'in 'Yüzkarası Mütareke' dediği, 30 Ekim 1918'de Osmanlı Devleti'nin Batılı emperyalistlere teslim olduğuna ilişkin o anlaşma uluslararası bir belge olarak resmi kayıtlar altındadır.
Peki kim yırttı o anlaşmayı?
Şu bizim dini bütün türbanlı kadının nefret ettiği bir insan var ya... Hani Atatürk diye bildiğimiz büyük komutan ve devlet adamı... İşte o yırttı Mondros'u ve bunun peşinden gelen Sevr'i.
Bu yüzden Batılılar Atatürk'ten nefret ederler. Kendilerine mağlubiyeti tattırdığı ve Doğu dünyasını uyandırdığı için.
Kürtçüler ve Ermeniciler de öyle...
Peki bu dini bütün kadına ne oluyor? İstanbul İngiliz işgalinde kalsa, ezan yasaklansa; her yer kiliseyle dolsa; bugünkü büyük Türkiye'nin yerine İç Anadolu'da küçük beş vilayetten oluşan bir Anadolu Devleti kalsa daha mı mutlu olurdu bu Müslüman (!) kadıncıklar?

CUMHURİYET'İN VALİSİ
Allah için elinizi vicdanınıza koyun da iktidarın yaptıklarına bir bakın: Milletvekili, bakanı, valisi el ele cumhuriyetin üstünü örtmeye çalışıyor. Vatandaş cumhuriyeti anmak için Atatürk Anıtı'na çelenk bırakacak: Vali emir veriyor: 'Yassaktır; koyamazsın!'
Sayın Vali! Sen cumhuriyetin mi yoksa AKP'nin mi valisisin? İktidar böyle ister diyerek; cumhuriyet ve Atatürk kavramlarını unutturacak, önemsizleştirecek işlere kalkışmak yakışıyor mu o makama gelmiş birilerine?
Hani; eski bayram biçimi militaristti de halkın bayram yapmasını istiyorlardı?
Askeri militarizm yerine polis militarizmi uygulamıyorlar mı halka karşı?
***
Ben buradan AKP'ye oy vermiş bulunan kardeşlerime sesleniyorum: Lütfen cumhuriyet kutlamalarına katılın. Cumhuriyet; bizi birbirimize bağlayan en güçlü kurumdur. Her dinden, her milletten, her bölgeden insanı o bir arada tutar. Bunu zayıflatırsak ayakta kalamayız. İslam birliği; bu çağda hayaldir. Bakın İslam coğrafyası paramparça değil mi?
Cumhuriyet fazilettir; demokrasinin bize geldiği en büyük dönüşüm/devrimdir. Ona bugün sahip çıkmak da bir erdemdir.

Yorum Gönder

0Yorumlar
Yorum Gönder (0)