Hadisleri uydurma!


Hayran kitlesi yarattı.
İnanıyorlar.
Başta uçağına aldığı gazeteciler sonra bakanları, milletvekilleri, partisinden belediye başkanları, halktan da pek çok insan “söylediklerini hadis” gibi kabul ediyorlar.
Başbakan “üçüncü havaalanı Terkos Gölü’nün kıyısına yapılacak” diyor hadis oluyor. Yeni evlenenler “üç çocuk sahibi olacak” diyor. Hadis oluyor.
Söylediyse doğrudur.
Tartışılmaz.
Şüphe edilemez.
Dün son hadisini söyledi:
“İki başlılık devlet yönetiminde çok kötü sonuç doğurur”

Hadis hemen onaylandı.
Gazete manşet yaptı.
“Çift başlılık olmaz”
Uçağına bindirip Almanya’ya götürdüğü yazarlar, “İki başlılık çok kötü sonuç doğurur” diye yazılar döktürdüler.
Meclis Başkanı demeç patlattı.
Parti Grup Başkanı tekrarladı.

Xxx

Cumhurbaşkanı kabullendi.
Eveliyor, geveliyor. Gözlerini kameradan kaçırıyor. Halkın şüphelenip “çifte başlılık neden kötü olsun?” diye gerçeği arama sorusu sormasının önünü kesiyor.
“Çift başlılık iyi olmaz”
Niçin olmaz?
Çünkü Başbakan söyledi.
Üstelik; “çift başlılık iyi olmaz” diye yola çıktıkları örnek iyi sonuç vermiş. Polisin aldığı emre uyarak sert, acımasız davranacağı için çok feci olayların çıkma ihtimali de olan “bayram kutlama yürüyüşü” Cumhurbaşkanı, Vali’ye “barikatı gerekirse gevşetin, esnek davranın, bayram günü insanları kırıp dökmeyin” önerisi yapınca birkaç istisna hariç belasız kapanmış.

Xxx

Bu örnek bile gösteriyor.
Çifte başlılık iyi olmuş.
Vali Başbakan’ı dinleseydi.
Esnek davranmasaydı.
Ölümler bile olabilirdi.
Dolayısıyla “tek başlı yönetim biçimini” analiz etmeden kabullenmek toplumun aklını, zihnini, idrakini, dikkatini betonlaştırmak demek.
Demokrasi, çoğulculuk.
Çok başlılık.
Yasama ayrı bir baş.
Yürütme ayrı bir baş.
Yargı ayrı bir baş.
Basın ayrı bir baş.
Sivil örgütler ayrı bir baş.
Gerçek ve tam demokraside bütün bu başlar; hiç bir konuda tornadan çıkmış gibi aynı düşünmez. Birinin ak dediğine, diğeri kara der. Tartışırlar. Birbirlerini denetlerler. Toplum için en az zararsız fakat en çok faydalı olanı bulurlar.
Çoğulcu demokrasi işler.

Xxx

Tek Baş olacak.
Dediği hadis sayılacak.
Problemsiz yönetim olacak.
Bu doğru olsaydı; padişahlığın, krallığın, saltanatın, tek adamlı diktatörlüklerin yıkılmadan bugünlere gelmesi gerekirdi. 50 yıldır tam üye olmak için bahçesinin kapısında beklediğimiz Avrupa Birliği, 223 yıldır (1789 Fransız Devrimi’nden beri) “Kuvvetlerin birbirinden ayrı ve birbirini denetlediği çok başlı yönetim olan demokrasiyle” yönetiliyor.
ABD’yi örnek gösteriyorlar.
“Tek Başlılık” ABD’de var.
ABD’de 50 ayrı eyalet (bağımsız yönetim) var.
ABD 50 başla yönetiliyor.
Başbakan’ın hadisleri uydurma!
Halk uyanmazsa!
Yazık olur topluma!


(uyan borusu)

TLzone
zonkladı!

Boş, tutarsız, dayanaksız böbürlenmenin sonu yok. Türkiye AB’ye tam üye olsa bile “Euro Birliği’ne girmeyebilir, güçlü ekonomisi ile kendi “TLzone” sini yani bölge ülkeleriyle “TL Birliğini” yaratabilir propagandası başlatıldığı günün ertesinde İstanbul Ticaret Odası, aylık enflasyon artışını açıkladı. Ekim ayında enflasyon yüzde 2.5 arttı. Kendi parası, kendi ülkesinde ayda yüzde 2.5 değer kaybedip eriyen bir ülke “TLzone(bölgesel para birliği) kurabiliriz“ diye açıklama yapıyor. TLzone kurabiliriz öğünmesi bir günde zonkladı.

Yorum Gönder

0Yorumlar
Yorum Gönder (0)