Terörü ayakta tutan, finans kaynaklarıdır. Bu kaynaklar kesilmediği sürece bir örgütün çökertilmesinin mümkün olmadığı bilinir. Türkiye gibi terörü yaygın bir biçimde yaşayan ülkenin, terörün finans kaynaklarının kesilmesine öncülük etmesi gerekirken, bu konuda mücadele etmediği için ‘kara liste’ye alınmak üzere.
Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü’ne (OECD) bağlı olan uluslararası piyasalarda kara para aklama ve terör finansmanıyla mücadele etmek amacıyla kurulmuş Mali Eylem Görev Gücü (FATF), terörün finansmanıyla yeterli mücadeleyi vermediği gerekçesiyle Türkiye’yi suçluyor. Gerekli adımları atmaması halinde 22 Şubat 2013 tarihinden itibaren Türkiye’nin üyeliği askıya alınacak. Aslında, bu Türkiye’ye tanınan son şans olacak.
En riskli ülkeler arasındayız
Terörün finansmanı ve kara paranın aklanması konusunda Mali Eylem Görev Gücü tarafından eylül ayında yapılan toplantıda İran ve Kuzey Kore, terörün finansmanıyla ilgili en riskli ülkeler ilan edildi. Bu iki ülke halen kara listede.
Aynı toplantıda, daha önce mücadelede yetersiz kaldıkları gerekçesiyle Bolivya, Küba, Ekvador, Etiyopya, Gana, Endonezya, Kenya, Myanmar, Nijerya, Pakistan, Sri Lanka, Sao Tome, Suriye, Tanzanya, Tayland, Türkiye ve Vietnam uyarıldı.
İşte bu ülkeler içinde Türkiye, Kenya ve Myanmar’ın riskinin daha yüksek olduğunu dikkate alan Mali Eylem Görev Gücü, üç ülkeye 31 Ekim 2012’ye kadar süre tanıdı. Kararda Türkiye’nin, İran ve Kuzey Kore Cumhuriyeti’nden sonra üçüncü derecede “en riskli ülke” olduğu dile getirildi. Yani, terörün finansmanına ilişkin işlemlerin en yüksek olduğu ülkeler arasında görülmeye başlandık.
Bu kararı, Merkez Bankası’nın eski bir yöneticisine sorduğumda, “Eğer, belirtilen süreye kadar gerekli önlemler alınmaz ve Türkiye kara listeye girerse, her an Türkiye’nin bankacılık sistemi de kara listeye alınır, muhabir bankaların işlemlerini durdurmaları olasılığı ortaya çıkar” dedi. Ancak aynı kişi, bu tarihten önce Türkiye’nin sürenin uzatılması talebinde bulunabileceğini belirtti. Nitekim öyle de oldu. Türkiye’nin “süre uzatma” talebi değerlendirildi. İstenilenler yapılmazsa 22 Şubat 2013’te Türkiye “kara listeye” alınacak.
Terörist varlıkları dondurulmuyor
Dünyanın terörist olarak ilan ettiği bazı kişiler, Türkiye’de “çok itibarlı” oluyor. Bunun hayli örnekleri de var. İşte o yüzdendir ki; FATF, Türkiye’yi, “terörizmin finanse edilmesini önlemesi ve terörist varlıklarının dondurulması konusunda gerekli adımları atmaya” çağırıyor.
Eski Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı ve DSP Genel Başkanı Masum Türker’e, FATF’ın kararının ne anlama geldiğini sordum. Türker, “Çok önemli uyarıdır” dedi ve şunları ekledi:
“Türkiye’nin kara listeye alınması durumunda yurt dışıyla ilişkilerinde para akışları muhabir bankaların çalışmaması nedeniyle duracak, bu nedenle Türkiye’ye döviz akmayacağı gibi Türkiye’den de ithalat ve benzeri işlemler için döviz transfer edilemeyecektir. Bu durum Türkiye’yi zor duruma sokabilir.
Türkiye, kara para aklama ülkesi olarak görülüyor. Gerekli yasal düzenlemeler belirlenen tarihe kadar yapılmazsa, Türkiye en yüksek riskli ülke statüsündeki İran ve Kuzey Kore ile aynı statüde görülecek. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu tarafından kredi kullanan şirketlerin denetlenmesi zorunluluğunu sağlayacak bir düzenlemeye gidilirse FATF’ın Türkiye hakkında karar alması söz konusu olmaz. Bütün anonim şirketlerin denetim kapsamı altına alması şarttır.”
PKK, kaçakçılığın neresinde?
Eski Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı ve DSP Genel Başkanı Masum Türker’e, FATF’ın kararının ne anlama geldiğini sordum. Türker, “Çok önemli uyarıdır” dedi ve şunları ekledi:
“Türkiye’nin kara listeye alınması durumunda yurt dışıyla ilişkilerinde para akışları muhabir bankaların çalışmaması nedeniyle duracak, bu nedenle Türkiye’ye döviz akmayacağı gibi Türkiye’den de ithalat ve benzeri işlemler için döviz transfer edilemeyecektir. Bu durum Türkiye’yi zor duruma sokabilir.
Türkiye, kara para aklama ülkesi olarak görülüyor. Gerekli yasal düzenlemeler belirlenen tarihe kadar yapılmazsa, Türkiye en yüksek riskli ülke statüsündeki İran ve Kuzey Kore ile aynı statüde görülecek. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu tarafından kredi kullanan şirketlerin denetlenmesi zorunluluğunu sağlayacak bir düzenlemeye gidilirse FATF’ın Türkiye hakkında karar alması söz konusu olmaz. Bütün anonim şirketlerin denetim kapsamı altına alması şarttır.”
PKK, kaçakçılığın neresinde?
Terör örgütü PKK’nın uyuşturucu kaçakçılığı bilinmesine rağmen Batı ülkeleri örgütün bu yönünü yeterince görmüyor. 1984’ten günümüze kadar PKK’nın karıştığı 365 uyuşturucu kaçakçılığı ortaya çıkarıldı. Bu kapsamda 4 bin 253 kilo eroin, 23 ton esrar, 710 kilo kokain, 338 bin adet sentetik uyuşturucu yakalandı, iki imalathane ortaya çıkarıldı. Bunlar bilinenler.
ABD Uyuşturucuyla Mücadele Teşkilatı (DEA) ile Emniyet Genel Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele (KOM) Dairesi’nin yaptığı çalışmalarla PKK terör örgütü ABD tarafından “Birinci derecede önemli uyuşturucu madde kaçakçısı örgüt” olarak ilan edildi. Bunun sonucu olarak 9 PKK yöneticisi, Mal Varlıkları Kontrol Ofisi listesine alındı. Yani bunlarla hiçbir ticari ilişki kurulamayacak, bu kişilerin ABD mal varlığı belirlenirse hemen el konulacak.
İşte, ABD’nin yaptığını Türkiye, terörü açıkça destekledikleri bilinen, örgütün finans kaynağı olanlara karşı hiçbir şey yapmıyor. O yüzdendir ki, Türkiye’yi “kara liste”ye almasınlar da ne yapsınlar?
ABD Uyuşturucuyla Mücadele Teşkilatı (DEA) ile Emniyet Genel Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele (KOM) Dairesi’nin yaptığı çalışmalarla PKK terör örgütü ABD tarafından “Birinci derecede önemli uyuşturucu madde kaçakçısı örgüt” olarak ilan edildi. Bunun sonucu olarak 9 PKK yöneticisi, Mal Varlıkları Kontrol Ofisi listesine alındı. Yani bunlarla hiçbir ticari ilişki kurulamayacak, bu kişilerin ABD mal varlığı belirlenirse hemen el konulacak.
İşte, ABD’nin yaptığını Türkiye, terörü açıkça destekledikleri bilinen, örgütün finans kaynağı olanlara karşı hiçbir şey yapmıyor. O yüzdendir ki, Türkiye’yi “kara liste”ye almasınlar da ne yapsınlar?
