Necip Hablemitoğlu, “Alman Vakıfları’ndan kimlerin yemlendiğini ve neler yaptığını” anlatan bir yazardı.
Öldürüldü.
Katili bulanamadı.
Hatırlıyorum; Hablemitoğlu, Alman vakıflarından Türkiye’de “etki ajanı” gibi çalışanların beslendiğini sürekli yazıyordu.
Dış gezilere götürür.
Seminerlerini destekler.
Projelere para aktarır.
Alman Vakıfları, “kim cumhuriyet değerlerinden vazgeçilmesi gerektiğini söylüyorsa” onlara her türlü desteği veriyordu.
Başta gazeteciler var.
Araştırma kuruluşları.
Ulusal ve yerel gazeteler.
Belediyeler. Sendikalar.
Çevreci örgütler.
Özel üniversiteler.
Üniversiteden profesörler.
Bölücü yapılanmalar.
Şeriatçı örgütler.
Tarikat önderleri.
Cumhuriyeti alttan oyanlar.
Kıbrıs sorununda, Ermeni sorununda, Kürt sorununda kimler; “Verelim kurtulalım, özür dileyelim kurtulalım, bölünelim mutlu olalım” görüşlerinin şu ya da bu şekilde borazanlığını yapıyorlarsa Alman Vakıfları’nın yemlediği kişi ve kurumlar onlar oluyordu.
Hablemitoğlu haklıydı.
Kim Atatürk’e söverse!
Kim Türklüğe küfür ederse!
Kim bölünmeye katkı sunarsa!
Alman Vakıfları onları eğitiyor ve yemleyerek destek akıtıyordu.
Xxx
Hablemitoğlu’nun öldürülmesi üzerine; “Alman Vakıflarından yemlenenlerin isimlerinin ve kurumlarının halka açıklanması” konusu gündemden düştü.
Konu yeniden canlandı.
Başbakan’ın elinde ciddi bir belge mi var, yoksa eski MİT ajanlarından Mahir Kaynak’ın altını çizdiği gibi “Başbakan, Deniz Feneri soygunu ortaya çıkartan Almanya’ya yönelik bir uyarı mı” yapıyor?
Gelmeyin üstümüze!
Biz de geliriz üstünüze!
Her neyse!
Başbakanın amacının CHP’yi vurmak üzerine olduğunu anlıyoruz. Ancak CHP için de altın fırsat doğdu. Muhalefet partisi olarak CHP, son 30-40 yıl içinde Alman Vakıfları’ndan “kimlerin beslenip desteklendiğini, hangi gazetecilerin gezilere götürüldüğünü, hangi araştırma şirketlerine, üniversite hocalarına, hangi çevreci örgütlere, hangi sendika ve belediyelere nelerin ne yolla aktarıldığını ” ortaya çıkartacak bir ciddi çalışmayı yapabilir.
Sonuna kadar kovalar.
Alman Vakıflar kimi yemlemiş, niçin desteklemiş ortaya dökülür. Halk da görür.
Xxx
Başbakan iddia etti:
Yemlenen CHP belediyesi kim?
PKK’ya para nasıl gitti?
Başbakan herhalde ortaya belge koyacaktır. Belgesiz konuşuyorsa yalancı, iftiracı, çamurcu ve çürütmeci olur.
Bundan 2 yıl önce de “CHP’nin Almanya’daki bir Vakıf’tan yüklü bir para aldığı, Deniz Baykal’ın kızının 1 milyon dolarlık hesabı olduğu, CHP Genel Başkanı iken Deniz Baykal’ın rüşvet aldığı” iddia edilmişti.
Hepsi yalan çıktı.
CHP yalanı seyredemez.
Çıktığı yere sokabilmeli.
————-
KUTU
(uyan borusu)
Deniz Fener’ini her gün yazsak bitmez!
Türkiye’deki ile Almanya’daki arasında bir bağlantı yok, “iki Fener” farklı diyorlardı. Görevden alınan 3 savcının ulaştığı belgeler ve bir şüphelinin alınan ifadesi tersini söylüyor. Şüpheli ifadesinde; “Alındı belgelerini Kanal 7 INT’nin canlı yayın aracıyla Almanya’ya biz götürdük. Ben araca Kanal 7’nin önünde bindim. Bindiğimde araç alındı belgeleriyle doluydu” diyor. Türkiye’de binlerce kişiye yardım dağıtıldığını idda eden bu alındı belgelerinin çoğu sahte… Bazı valilik ve AKP’li belediyelerin sağladığı yoksulluk listeleriyle oluşturulan sahte alındı belgeleri soygunu saklamanın örtüsü olarak kullanılmış… İki Fener yok, tek Fener var ve “valilikler ile belediyeler” de soyguna alet edilmiş. İktidar bu derneğe “üstün hizmet madalyası” verdi.
Necati Doğru
SÖZCÜ