"Yağlı kazık" öyküsünü olayın kahramanından dinleyelim
Çarşamba, Mayıs 09, 2012
Milli Güvenlik Kurulu’nda, 28 Şubat 1997 kararları alınmış, Başbakan Necmettin Erbakan da, Bakanlar Kurulu’nda 13 Mart 1997’de ele alınan konularla gerekli kısa, orta ve uzun vadeli önlemlerin saptanması, yasa değişikliğini gerektiren konuların belirlenmesi için tüm bakanlara 14 Mart 1997’de yazı gönderip ekinde 18 şubat kararlarına yer vermişti.
Ortalık gergindi. Hanefi Avcı’nın başkan yardımcısı olarak görev yaptığı dönemde Emniyet İstihbarat Dairesi Başkan vekilliğine Niğde Emniyet Müdürü Bülent Orakoğlu getirilmişti. Orakoğlu, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’nda onbaşı olarak görev yapan polis memuru Kadir Sarmusak’tan, askerlerin faaliyetleri konusunda bilgiler, belgeler almaya başlamıştı.
Genelkurmay Başkanı’nın “gizli” yazısı
Askerler, bu durumu öğrendi. Genelkurmay Başkanı Orgeneral İsmail Hakkı Karadayı, 2 Haziran 1997’de Başbakan Necmettin Erbakan’a, Erbakan’ın da bir üst yazıyla İçişleri Bakanı Meral Akşener’e gönderdiği ve belgelerini Kemal Yurteri ile birlikte yazdığımız Doğan kitap’tan çıkan “MGK” isimli kitabında açıkladığımız yazıda şöyle diyordu:
“1-Deniz Kuvvetleri Komutanlığı İstihbarat Daire Başkanlığı emrinde askerlik hizmetini ifa eden, Emniyet kökenli Dz.Onb. M.Kadir Sarmusak, isimlerini verdiğimiz Emniyet mensuplarının talimatıyla Deniz Kuvvetleri Komutanlığı karargahına yönelik personel ve diğer konularda TSK’leri aleyhine istihbari bilgi ve belge toplamaya çalıştığı ve bazı belgeleri sızdırdığı belirlenmiştir.
2- Devletin işleyişine, geleneklerine, çalışma düzenine ve yasalara aykırı olan bu tür faaliyetler, aynı zamanda devletin kurumları arasındaki güven ve işbirliğini sarsıcı bir mahiyet taşımaktadır.
4-Bu ihbarla adları geçen Emniyet Genel Müdürlüğü Personeli hakkında gerekli idari incelemenin yapılmasını ve gereğini arz ederim.”
“Yağlı kazık” söylendi ama…
İçişleri Bakanı Meral Akşener, bu yazı üzerine müsteşar Teoman Ünüsan’ı Genelkurmay’a gönderdi. Ünüsan o günü SÖZCÜ’ye şöyle anlattı:
“Bakan hanımın bilgisi dahilinde Genelkurmay’a gittim. Çevik Bir’in odasının karşısındaki odada ya da ayakta 5 paşa ile sohbet ettik. Bizden istedikleri İstihbarat Dairesi Başkanı Bülent Orakoğlu’nun görevden alınmasıydı. Ayrıca, Polisin ordu içerisinde istihbarat yapmasının da kabul edilecek bir şey olmadığını söylediler.
İşte o konuşma sırasında paşalardan birisi, ‘ordu içinde istihbarat yapmaya bundan sonra devam edilirse, o emri veren kadın da yağlı kazığa oturtulur’ dedi. Bu sözleri duyunca elim-ayağım dolaştı. ‘Kadını yağlı kazığa oturtmak’ nedir? Önemli olan o lafın generallerden birisi tarafından söylenmiş olmasıdır.”
Müsteşar Teoman Ünüsan, ardından Çevik Bir’in odasına alındı. Ünüsan, Çevik Bir’le yaptığı görüşmeyi de şöyle anlattı:
“Gördüğüm generaller arasından bir tek Çevik Bir’i simaen tanıyordum. O da, Bülent Orakoğlu’nun görevden alınmasını, başka hangi göreve verilirse verilsin kendilerini ilgilendirmeyeceğini söyledi. Bizden, başka bir talepte de bulunmadı. Bakan hanım için de herhangi olumsuz bir ifade kullanmadı.
Bakan hanıma o sözü söyleyemedim
Bakanlığa döndüğümde, Bakanımız Meral Akşener’e askerlerin isteğinin Bülent Orakoğlu’nun İstihbarat Dairesi Başkan Vekilliğinden alınması olduğunu söyledim. O gün ismini “Çetin Paşa” olarak not ettiğim komutanın ‘yağlı kazık’ sözlerini ise bayan olduğu için bakanımıza anlatmadım. Ancak, paşanın o sözlerini başka bir bakanımıza anlattım. Bugün konuştuğum o komutanları tanımam bile mümkün değil.”
Meral Akşener, askerlerden gelen mesaj ve Genelkurmay Başkanı’nın yazısını dikkate aldı ve Bülent Orakoğlu’nu İstihbarat Dairesi Başkan Vekilliğine son verip “bilgi ve görgüsünü artırması” gerekçesiyle Amerika’ya gönderdi. Devir-teslim işleri tamamlandıktan sonra Orakoğlu eşiyle birlikte Haziran ayında ABD’ye gitti. Hakkındaki iddialar gündeme gelince, Bakanlığa dilekçe verip Türkiye’ye dönmek istediğini bildirdi. Türkiye’ye çağrıldı ve 16 Temmuz 1997’de tutuklandı. Hakkındaki suçlamalardan askeri mahkemede beraat etti.
O gün ön planda olanlar
O günün DYP’li İçişleri Bakanı Meral Akşener, şimdi MHP Milletvekili ve TBMM BaşkanVekili. Müsteşar Teoman Ünüsan, Refah Yol hükümetinin istifasından sonra görevden alınan ilk müsteşar oldu, seçim döneminde İçişleri Bakanlığı’na getirildi. Şimdi emekli. Bülent Orakoğlu’nun değişik partilerden milletvekili adaylığı sonuç getirmedi. Çevik Bir ve o dönemin bazı komutanları ise tutuklandı.
Sonuçta, operasyonlar ise devam ediyor. “Yağlı kazık” dediği öne sürülen Çetin Paşa’nın da, bu sözün söylendiğini belirten Teoman Ünüsan’ın da henüz ifadelerine başvurulmadı. Bu soruşturma “yağlı kazık”la manşetlere çıkacak gibi gözüküyor.
Saygı Öztürk
Sözcü
Tags