Dönüşümün birinci etabı tamamlandı.. 673 imam hatip ortaokulu açıldı..
Zaten ortaokul açma hakkı sadece onlara verilmişti.. Önümüzdeki yıllarda diğerleri de dönüştürülecek..
Peki, İmam hatip ortaokulunu bitiren ne yapacak?
Liseye gidecek?
Hangi liseye..
İmam hatip lisesine..
Bu kadar öğrenciyi bünyesine alacak imam hatip lisesi var mı?
Şimdilik yok..
Ama sayıları her yıl artacak.. İstanbul’da 18 lise, anında imam hatip lisesi oldu bile..
*
Taktik şu..
Ortaokul düzeyinde imam hatipleri yaygınlaştırmak.. Talep var diye her yıl sayılarını arttırmak.. Öğrencileri düz ortaokul yerine imam hatip ortaokuluna teşvik etmek.. Yönlendirmek.. Bazen mecbur bırakmak..
İmam hatip ortaokullarının sayısı arttıkça doğal olarak imam hatip liselerinin sayısı da artacaktır..
Bu yıl 650 okulla yola çıkıldı..
Seneye 1200 olur.. Katlayarak gider..
İktidar elini hızlı tutarsa, kaynak yaratılırsa üç dört yıla kalmaz nihai hedefe ulaşılır..
Nihai hedef ne?
Şu..
4+4+4’ün ikinci ve üçüncü ayağını tamamen imam hatip yapmak.. Tamamı olmasa bile yüzde 80’ini diyelim..
Sonra..
İmam hatip lisesini bitiren istediği üniversiteye gitsin..
Nereden biliyorsun derseniz, görünen köy kılavuz ister mi?
*
İstanbul İl Milli Eğitim Müdürü yol haritasının ipuçlarını vermiş..
Demiş ki.. Ailelere önceden çocuğunuzu imam hatip ortaokuluna gönderecek misiniz? Diye sormadık.. Eğer bir bölgede imam hatip ortaokuluna talep yoksa okul düz ortaokul olarak devam edebilir..
Dikkat..
Talep varsa denmiyor..
Talep yoksa deniyor..
Bunun anlamı şu.. Bütün ortaokulların imam hatip okulu olacağı öngörülüyor.. Talep olduğu kabul ediliyor..
*
Soru şu..
Amaç imam hatipleri büyütmek mi?
Çocukların din eğitimi ihtiyacını doğru dürüst karşılamak mı?
Birincisi..
Başbakan’ın istediği gibi gözbebeği yapmak..
İlk adım atıldı.. 673 okulla yola çıkıldı.. Okul yetmediği için bir kısmı ilkokulların içine yerleştirildi..
İlkokulla imam hatip bir araya konuldu..
*
Asıl değişim seneye!..
Ana rahminde yasadışı fişlemeye suç duyurusu
Sağlık Bakanlığı ana rahmine taktı.. Kontrol mekanizmasını oralara kadar indirdi..
Sistemi kurdu..
Cenine ruh üflenmeden önce bakanlık öğreniyor..
Gebe kalan kadın hemen fişleniyor, takibe alınıyor..
Suç mu suç?
İzinsiz yapıldığı için suç.. Anayasal suç..
Benim bildiğim böyle işler sadece totaliter düzenlerde olur..
*
Bu iş ortaya çıkınca fatura aile hekimlerine kesildi.. Çünkü fişleyen onlar..
Gördük ki onlar da çok dertliymiş..
Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu sonunda isyan etti..
Her türlü cezai uygulama ve baskıya rağmen izinsiz gebe izlemi yapmayacağız dediler..
Bakar mısınız?
Bakanlık baskı yapıyormuş.. Ceza veriyormuş..
Nasıl ceza?
Mesele 400 hastadan beşini bile takip etmeyenin sözleşmesi fesih ediliyormuş..
Görevden el çektiriliyormuş..
Cezalandırılıyor yani..
*
Aile hekimleri, baskıyla gebeleri fişleten, cenin takibine başlatan idareciler hakkında suç duyurusu yaptı..
Bakalım savcılar devreye girecek mi?
Bakalım yasadışı fişlemeleri ortaya çıkaracaklar mı?
Bakalım bakanlık aranacak, idareciler sorgulanacak mı?
Bakalım..
Göstericiye değil gösteriye bak!
İçişleri Bakanı’na göre iki türlü gösteri var..
Birincisi; düşünce yayma hürriyetine yönelik..
İkincisi; provokasyona yönelik..
Birincisine örnek şu..
Hocalı mitingi.. Ermenilere yönelik pankart açılması..
İkincisine örnek, 4+4+4 eylemleri..
Devlet meseleye böyle baktığı için..
Birincisinde polis göstericilere her türlü kolaylığı sağlıyor.. İkincisinde biber gazı sıkıyor, copluyor..
Gözaltına alıyor.. Örgüt üyeliğiyle suçluyor..
Ucu tutuklamaya kadar gidiyor..
*
İçişleri Bakanı’nı sevin sevmeyin.. Harbi adam.. Lafını gizlemiyor..
Hükümetin sevdiği gösterilerle, sevmediği gösteriler ayrımını bile yaptı..
Ona göre davranın demek istiyor..
Demek ki; hangi eylemde polisin nasıl tavır alacağı baştan belli..
Herhalde şöyle oluyor; polis müdürü listeye bakıyor.. Ona göre davranıyor.. Karşısına provokatif yazılmışsa gereğini yapıyor..