Artık şike davasında karar aşamasına gelindiği söyleniyor.
Kararı verecek kişi de aslında bu davaya bakan özel yetkili ağır ceza mahkemesinin yargıcı Sayın Mehmet Ekinci'dir.
Şu ana kadarki uygulamalarına baktığımızda; kendisinin gerçeği ortaya çıkarmaktan çok; Aziz Yıldırım'ı ve dolayısıyla da Fenerbahçe'yi mahkum etmek niyetinde olduğunu düşünüyorum. Bu iddiam da boşuna değil.
*Anayasa'nın 37. maddesine göre; şike işi; özel yetkili ağır ceza mahkemesinde görülemez. Ama bu mahkeme; yetkisini aşmış; iddianamedeki yanlışlara ve çarpıtmalara sahip çıkarak davaya el koymuştur. Demekki; hedefte ceza vermek vardır.
*Olay sadece futbolla ilgili olduğu halde Aziz Yıldırım anında tutuklanmış; ağır suçlular gibi tutuklu yargılanmıştır. Böylece onun suçlu olduğu, ceza yemesi gerektiği fikri kamuoyuna baştan kabul ettirilmek istenmiştir.
*'Şike operasyonu' bugün artık tamamen Aziz Yıldırım ve Fenerbahçe ile sınırlı hale getirilmiştir.
*Aziz Yıldırım ve Fenerbahçe lehine olan belgeler; bilgiler hiç dikkate alınmamıştır. Mahkemenin sahip çıktığı iddianamede; dava ile çok yakından ilgili olan eski Futbol Federasyonu Başkanı Mahmut Özgener, Aziz Yıldırım'dan talimat almakla suçlanmış, o Federasyon'un Fenerbahçe'ye haksız biçimde paralar verdiği; bu paraların şikede kullanıldığı; iddianamede yer almış ama; yargıç Mehmet Ekinci, o federasyon yönetiminden kimseyi çağırıp da bu iddia doğru mudur diye sormamıştır. Sormamıştır; çünkü; bu iddianın, şike savcısı Mehmet Berk'in bir yakıştırması, uydurması; Fenerbahçe'yi cezalandırtmak için yarattığı hikaye olacağı ortaya çıkacaktı.
Mahkeme bunu sormadığına göre demekki Aziz Yıldırım lehine olabilecek işlerden kaçınmıştır ve ceza vermek peşindedir.
*Davadaki temel iddia; Aziz Yıldırım'ın Fenerbahçe'de çıkar amaçlı suç örgütü kurduğu; kulübü kendi menfaati için kullandığı idi. Davanın temelini oluşturan bu iddianın doğru olup olmadığını araştırmak mahkemenin temel görevi idi. Ama Yargıç Ekinci; Fenerbahçe yönetiminden Ali Koç, Nihat Özdemir; Cihan Kamer gibi diğer isimleri çağırarak; 'Böyle bir iddia var; sizler bundan haberdar mısınız?' diye sormamıştır. Sormamıştır; çünkü Aziz Yıldırım'ın lehine bir cevap geleceğini biliyorlardı:
*Şike Savcısı Mehmet Berk; özel yetkileri kaldırılıp başka göreve getirilince; 'Şike operasyonu sürecinde basında yer alan haberlerin yüzde 90'ı yalandı.' dedi. Halbuki o iddialar savcı'nın iddianamesine ve polisten yasadışı biçimde sızdırılan karalama haberlerine dayanıyordu. O haberler yalan ise; o haberlerle dolu olan iddianame de yalandır; yani temelsizdir. Peki bu yalan iddialara niçin inatla sahip çıkıyor Yargıç Mehmet Ekinci? Buna bakınca niyetinin adaleti ortaya çıkarmak değil de Aziz Yıldırım'a ceza vermek olduğunu söylemek yanlış olur mu?
*TFF'ye bağlı Etik Kurulu; hazırladığı ayrıntılı raporda Aziz Yıldırım'ı bütün maçlardan suçsuz buldu.
*UEFA, bu rapor doğrultusunda Fenerbahçe'nin suçsuzluğunu onayladı. Ama mahkeme heyeti bu temel gerçekleri görmezden geldi. Demekki ceza vermek niyetindeler...
*Yargıç Ekinci'nin elindeki tek dayanak olan iddianamede; futbol adamlarının, hakemlerin, bilirkişilerin, saha gözlemcilerinin hiçbir suçlayıcı belgesi, görüşü yok.
Sayın Yargıç; bütün bu olumlu durumları hiç dikkate almadığına göre; niyeti nedir?
*İddianamede büyük ölçüde telefon konuşmalarına dayanıyor. Bu konuşmaları da şike Savcısı Mehmet Berk çarpıtarak; kafasına göre yorumlayarak buradan bir suç örgütü imal etmeye çalışmış. Üstüne üstlük 100'den fazla telefon konuşmasında Aziz Yıldırım'ı suçlayacak hiçbir şey yok. Ayrıca; Yargıtay tarafından. sadece telefon konuşması ile ceza verilemeyeceği karara bağlanmışken Aziz Yıldırım'a buradan yüklenmek; mahkemenin niyetinin ne olursa olsun ceza vermek olduğunu göstermez mi?
OKU SAYIN YARGIÇ
Aziz Yıldırım'ı bir yerde 'şike yapmak' ile, bir yerde 'silahlı çete kurmak' ile bir yerde de 'çıkar amaçlı suç örgütü kurmak' ile suçlayan hukuk garabeti o iddianameye; büyük bir gayretle sahip çıkan mahkeme heyetine hatırlatıyorum:
Film hikayesi yazar gibi yazılan iddianamede; Aziz Yıldırım; Olgun Peker üzerinden mafya üyesi gibi gösterilmek isteniyor ama gelin görün ki Sayın Yıldırım; o kişi ile 1 kez bile telefonda konuşmamış.
En önemlisi de şudur: Olgun Peker; Aziz Yıldırım'ın Fenerbahçe'nin başında kalmasını istemiyor.
Bunun ispatı da sizin o iddianamedeki 2021 numaralı telefon konuşması kaydı. 07.04.2011 tarihinde Olgun Peker ile İlhan Yüksel Ekşioğlu arasındaki konuşma metni; Aziz Yıldırım'ın masumluğunu gösterip iddianameyi çökertiyor. Bakın ne konuşmuşlar:
Olgun: Aziz Yıldırım artık yaşlandı; yeni başkanlar lazım artık bu ülkeye.
İlhan: Valla gittikçe gençleşiyor.
Olgun: Beklemeyelim mi boşuna?
Yukarıdaki konuşma gösteriyor ki; Olgun Peker; Aziz Yıldırım'ı istemiyor; ona karşı; Fenerbahçe'nin başından gitmesini istiyor.
Sayın Mehmet Ekinci; sayın Mahkeme heyeti... Sadece bu belge bile; o sahip çıktığınız iddianamenin ve kurulan davanın çürük olduğunu gösterir.
Adaleti arıyor iseniz; adil olun; tarihe yeni bir Yassıada Mahkemesi gibi geçmeyin. Aziz Yıldırım'ı da Türk Dreyfüs'ü yapmayın.