Şamar oğlanı!
Cuma, Haziran 29, 2012
“Türkiye büyüktür, Suriye çete devlettir” diyorsa da bu laf ola beri gele… İnandırıcılığı yok.
Büyük ülke!
Şamar oğlanı olamaz.
Gelen vuramaz.
Giden vuramaz.
Büyük ülke:
Vurmaya geleni sezer.
Anlını karışlar.
Büyük ülke:
Vurup gideni kaçırmaz.
Belini kırar.
Büyük ülke:
Toprağına; kendi kontrol edemediği “yabancı süper gücün radar sistemini” boynunu bıçağa uzatan kurbanlık koyun uysallığıyla koydurmaz.
Büyük ülke:
Durduk yerde komşuları Rusya ve İran ile ilişkilerini gerilime sokmaz.
Büyük ülke:
Başkası istedi diye komşusunun iç isyan yangınına benzin püskürtücü olmaz.
Büyük ülke:
Komşusunun isyanını önler.
Komşu halkını bölmeye kalkmaz.
Büyük ülke:
700 yıl geriden gelmez.
Büyük ülke:
Çürük ipliğe hayal tespihinin tanelerini dizmez.
Büyük ülke:
700 yıl öncesinde baş vurulan ve sonuç alınan “mezhep ayrımcılığı” silahını kullanarak “dünya devleti ya da bölge lideri” olabilme rüyaları görmez.
Büyük ülke:
Çağdaş değerleri savunur.
Dini siyasete alet etmez.
Mezhep ayrımcılığını kınar.
Kardeşi kardeşle barıştırır.
Xxx
Büyük ülke:
Kendi uçağını; “düşman ilan ettiği” komşusunun hava sahası içinde silahsız, korumasız, bir başına dolanıp fotoğraf çekmeye, askeri bilgi toplamaya çıkartmaz.
Büyük ülke:
Bölücülerin tuzağına düşmez.
Büyük ülke:
Kendi bölünme tehlikesini savuşturma mücadelesi verirken “komşusu Suriye’yi 3’e böleceklerini şimdiden ilan ederek” istedikleri yöne çekmeyi planlayanların dolduruşuna gelmez.
Büyük ülke:
1 ayda 23 şehit vermez.
Büyük ülke:
Sınırlarına sağlam karakol yapar.
Büyük ülke:
Kendi toprakları içinde karakol baskını ile askerlerinin öldürülmesine izin vermez.
Büyük ülke:
Karakollarını basan, askerlerini şehit eden bölücü güçlerin yuvalandığı dağları yerle bir etmek için başkasından izin beklemez.
Büyük ülke:
Fikri hür insanlar yetiştirir.
Büyük ülke:
Fikri hür insanlar yetişmesi için gazeteleri amigolaştırmaz, gazetecileri kukla yapmaz. Büyük ülkenin ünlü gazetecileri, bir gün önce “Suriye uçağımızı sahilinden 13 mil uzakta uluslar arası sularda kendi füzesiyle vurdu” diye yazıp, bir gün sonra “Suriye uçağımızı 100 metre gibi çok alçaktan ve karasularına girmiş olarak Rus füze ateşiyle düşürdü” diye yazmaz ve gazetesinin manşetine başbakan propagandasına hizmet olsun diye “Vururum… Vur Emri..” savaş kışkırtıcısı başlıklar atmaz. Büyük ülkenin gazetecisi, “savaşın cinayet olduğunu” bilerek yazı yazar. Gazetesine başlık atar.
Xxx
Büyük ülke:
Tutarlı olur.
Komşularla “sıfır problem” diye yola çıkıp gerilimli-çatışmalı-sorunlu olmayan tek bir komşusu kalmayan ülke haline getirmez.
Kabul edelim:
Suriye çetedir.
Esad, oligarşinin başıdır.
Babadan diktatördür.
Fakat büyük ülke:
Şamar oğlanı olamaz.
Gelen vuramaz.
Giden vuramaz.
Vurmaya gelenin anlını karışlar.
Vurup kaçanın belini kırar.
Büyük ülke:
Karizmatiktir.
Büyük ülke:
Karizmasını çizdirmez.
(uyan borusu)
Bu bilgi doğruysa…
Suriye’nin arkasında Rusya var. Bunu biliyoruz. Elektronik posta ile bir yeni bilgi geldi. Diğer gazetecilere de gitmiştir. Bu bilgi doğru mu değil mi? İşte o bilgi ve gönderenin adı: “ Uçağımızın düşürüldüğü bölgenin çok ama çok yakında ne var? Suriye’nin Lazkiye Limanı. Bu limanda; Rus donanmasının en önemli 3 savaş gemisi; Amiral Çabanenko, Smetlivıy ve Yaraslav Mudri firkatyeni nisan ayından buyana buradalar. Amiral Çabanenko savaş gemisinin özelliği, dünyanın en gelişmiş hava savunma ve radar sistemini taşımasıdır. Uçan sineği bile algılar, bilgiyi anında iletir. Şimdi soruyorum: uçağımızın vurulduğu geceden buyana ekranları kaplayan sivil, asker, akademisyen, diplomat, gazeteci uzmanların aklına bu anlattıklarım geldi mi? Gündüz Evren-Siyaset Bilimci”
Necati Doğru
Sözcü
Tags