Kadıköy Belediye Başkanı Selami Öztürk, Alman vakıfları konusundaki tartışmanın çok yüzeysel, güncel sorunları kapatmaya ve gündem değiştirmeye dönük olarak gördüğünü belirterek, "Tartışma modeli belediye başkanlarını üzüyor. Şahsen beni üzüyor. Başbakanının açıklamasında da, genel başkanın açıklamasında da, her ikisinde de belediye başkanları hırpalanıyor" dedi.
Öztürk, Kadıköy Belediyesine yönelik yapılan operasyonla ilgili makamında gazetecilere yaptığı açıklamada, operasyonların, tam olarak 5-6 aydan beri başlayan CHP’lilere karşı ciddi "itibarsızlaştırma" operasyonları olduğunu savundu.
Şu an morallerinin yerinde olduğunu belirten Öztürk, "Arkadaşlarımız göz altına alınmış, bizim hiç bir çekincemiz yok. Konunun ne olduğunu iyi kötü biliyorum. Arkadaşlarımızın ifadesi alındığı andan itibaren, olay polisçe açıklandığı andan itibaren basına geniş bir açıklama yapacağım. Büyük ihtimalle açıklama yapacağım sırada da arkadaşlar yanımda olacaklar" dedi.
Gözaltına alınan belediye yetkililerinin kimler olduğunun sorulması üzerine de Öztürk, gözaltına alınan 2 müdürün, görevlerinden dolayı değil, bir ihale dosyasına ilişkin ihale komisyonunda bulunmaları dolayısıyla gözaltına alındıklarını belirterek, şunları söyledi:
"Müdür sıfatı veya başkan yardımcısı sıfatıyla alınmış değiller. Yani onlar kendi birimlerindeki işlemle ilgili değil, yapılmış bulunan bir ihaleye ilişkin... Ben bir ihale biliyorum. Çünkü o ihale komisyonu bir kaç ihale yapmış olabilir, ama ihaleye ilişkin isimler orada birleşiyor" dedi.
Öztürk, belediyede arama yapılıp yapılmadığına ilişkin bir soruya da,
"Sabah 06.30’da haberim oldu arama yapıldığından. Bütün arkadaşların evlerine
ayrı ayrı ekipler gelmişler. Bazı yerlerde çok kibar davranmışlar, problem yok.
Ama tabi olayın oluş tarzı üzücü. 6 ay önce alınmış bu dosyayla ilgili
arkadaşlarımıza ’buyurun gelin’ deselerdi giderlerdi. Böyle yapılıyor Türkiye’de,
böyle uygulanıyor. Ama belediyede söz konusu gördüğünüz gibi bir arama yok"
şeklinde yanıt verdi.
Bir başka gazetecinin, "Başbakan Erdoğan ile Kılıçdaroğlu sürekli bir
polemik yaşıyor, Alman Vakıfları üzerinden. Bizim aklımıza bu geliyor. Bununla
ilgili olabilir mi?" şeklinde soru üzerine Öztürk, şunları söyledi:
"Bu çok yeni bir konu. Daha dün ortaya atıldı. Ama bu operasyonlar son
bir yıldır devam eden operasyonlar olarak gözüküyor. Biz 2008 yılından beri takip
altında olduğumuzu biliyoruz. Çünkü bize gelen yazışmalarda 2008 yılında açılmış
bir dosyayla ilgili iddialar ortaya atılıyor. Yani biz 3 yıldır dinlenen, teknik
takip altında olan bir belediyeyiz. Buna rağmen gördüğünüz gibi bütün
birimlerimiz ile hizmete devam ediyoruz. Hiç bir çekincemiz yok. Arkadaşlarıma da
son derece güveniyorum" dedi.
Öztürk, "Sizin her hangi bir Alman derneği ya da vakfıyla bir
çalışmanız, bir görüşmeniz oldu mu?" şeklinde sorulan soruya da, "Avrupa
Birliği fonları dışında her hangi bir yabancı fon kullanmadık. Yani hiç bir
başvurumuzda olmadı. Ancak yani bir Alman derneği ya da bir başka dernekli kredi
konusunda görüşme yapmanın, anlaşma yapmanın da suç olduğunu düşünmüyorum ben.
Yani eğer öyle bir şey varsa o zaman hükümetin bunu yasaklaması lazım. O bakımdan
bu tartışma konusunu çok yüzeysel, güncel sorunları kapatmaya dönük, gündem
değiştirmeye dönük olarak görüyorum. Tartışma modeli belediye başkanlarını
üzüyor. Şahsen beni üzüyor, Başbakanın açıklamasında da, genel başkanın
açıklamasında da, her ikisinde de belediye başkanları hırpalanıyor" diye
konuştu.
Bu arada, emniyete götürülenler arasında Belediye Başkan Yardımcısı
Mustafa Demircan’ın yanı sıra Belediyenin Destek Hizmetleri Müdürlüğünden Nuray
Kötri ile Sabri İlze’nin de bulunduğu öğrenildi.
AA