2007 seçimlerinde AKP‘nin oy oranı yüzde 47′ye yaklaşınca, iktidar partisi “iki kişiden biri bize oy veriyor” diye propagandaya başlatmıştı…
Hiç unutmam, o dönemde nereye gitsem herkes aynı soruyu soruyordu; “Ben vermedim, kim oy verdi?..”
Neredeyse aileler arasında kavgalar çıkmıştı!.. Hanımlar kocalarından, beyler eşlerinden, kardeşler ise birbirilerinden kuşku duymaya başlamıştı!..
“Seçimlerde hille yapılıyor” şeklindeki tartışmalar da en çok o dönemde yaygınlaşmıştı. Ülke kötü yönetilmesine rağmen AKP’nin oylarının yükselmesi sandığa müdahale edildiği yolunda kaygıları arttırmıştı!
AKP, “Her iki kişiden biri bize oy veriyor” iddiasını 12 Haziran 2011 seçimlrinde iyice perçinledi. Artık tamamdı; ülkedeki her iki kişiden biri AKP’ye oy vermişti!..
Peki, ya diğer yüzde 50?.. Yani tüm baskı ve kumpasa rağmen AKP’ye direnen diğer cephe?..
Düşünebiliyor musunuz, ülkedeki seçmenin yarısının oylarını alan partinin gözü doymamıştı!.. Hemen diğer yüzde 50 üzerinde çalışmaya başladılar.
—-Ülke Bitti Mi?—-
Başbakan Erdoğan, “Bize oy vermeyen yüzde 50′nin kaygılarını anlamaya çalışıyoruz” deyince araştırma şirketleri hemen harekete geçmişti.
12 Haziran seçimlerinin ardından başlatılan araştırmanın ilk verileri 14 Temmuz ayında Kızılcahamam’da yapılan AKP’nin istişare toplantısında masaya yatırılmıştı.
Ancak 69 bin kişi üzerinde yapılan o araştırmanın daha da derinleştirilmesi kararlaştırıldı.
Hükümete yakın olan Sabah gazetesi o araştırmanın ilginç, tuhaf ve de şaşırtıcı sonuçlarını “İşte yüzde 50′nin sırrı” başlığıyla dün yayımladı.
Şimdi ortada bazı sıkıntılar var; bu araştırmayı yayımlayan adı üstünde Sabah gazetesi... Yani sonuçta hükümetin çabasıyla kamu kaynakları kullanılarak el değiştiren bir gazete…
Medyanın önemli bir bölümünün AKP’nin denetiminde olması ve araştırma şirketlerinin AKP’ye yakın durması da cabası!.. Yani bu araştırma, bir yanıltma stratejisinin ürünü de olabilir!..
O yüzden peşinen söyleyeyim, ben bu araştırmaya kuşkuyla yaklaşıyorum… Çünkü bu araştırmaya inanırsak eğer “ülke artık tamamen bitmiş” dememiz de gerekiyor!..
Ya da en kolaycı yaklaşımla şu soruyu sormak zorundayız; “Halkımızın kafası mı karışık!..”
—-Seçmenin Rotası!..—–
AKP‘nin göz koyduğu yüzde 50 oranındaki seçmen dilimi üzerindeki araştırmayı Anar ve Pollmark adlı şirketler yapmış.
Erdoğan’a sunulan araştırmaların, 22 Haziran-10 Temmuz tarihlerinde, 26 ilde 28 bin 723 AKP seçmeni üzerinde yapıldığı belirtilmiş!
Araştırmaya göre; AKP’ye oy veren 21 milyon 466 bin 356 seçmenin yüzde 27.1′i kendini “muhafazakar”, yüzde “24.4′ü “Türk Milliyetçisi”, yüzde 5.9′u “liberal-demokrat”, yüzde 1.4′ü ise “Kürt Milliyetçisi” olarak tanımlamış!..
Biz bu kesimler üzerinde pek durmayacağız… Özellikle muhafazakarlar ve liboşların AKP’den uzak duracağınız zaten düşünemiyoruz!..
Bizi en çok şaşırtan, AKP’ye oy verdiğini belirten diğer seçmen kesiminin kendi siyasal tercihleri üzerinde yarattıkları derin çelişki!..
AKP’ye oy verenlerin yüzde 16.4′ü kendini “Atatürkçü-Kemalist”, yüzde 7.2′si “sosyal demokrat”, yüzde 3′ü ise “ulusalcı” olarak tanımlamış!..
Yani aslında CHP’ye yönelmesi gereken yüzde 26.6 oranındaki seçmen ne hikmetse rotasını AKP’ye çevirmiş!.. Anlayacağınız rejimle çatışan partinin değirmenine su taşımış!..
—Bu Çelişki Kimin?..—-
Normalde Kemalist, ulusalcı ve sosyal demokrat çevrelerin, Anayasa Mahkemesi’nce “laiklik karşıtlarının odağı” ilan edilmiş bir partiye bırakın oy vermeyi, cephe alması gerekmiyor mu?..
Araştırma şirketleri seçmen ve davranışları arasındaki bu tuhaf çelişkiyi “İdeolojik kalıplar kırıldı” şeklinde pek mantıklı olmayan bir gerekçeye sığdırsa da, anketin özellikle bu çevreler açısından yansıyan sonuçları çok şaşırtıcı!..
Düşünebiliyor musunuz, özellikle 3 milyon 520 bin yurttaşımız kendilerini “Kemalist” olarak tanımlamışlar ancak 12 Haziran’da gidip Atatürk’ün kurumlarını hedef alan partiye oy vermişler!..
Şimdi varsayalım bu araştırma ciddi yapıldı… Varsayalım sonuçları da doğru… Ve yine varsayalım ki, bu araştırma için kullanılan 28 bin 723 denekten alınan yanıtlar sağlıklı!..
Peki o halde neden?.. Bu kadar insan kendilerini AKP ideolojisinden ayrı tutuyorsa, niçin gidip Erdoğan’ın partisine oy verdiler?..
Denilebilir ki “istikrar beklentisi”, “ekonomik gerekçeler” ya da Erdoğan’ın kişisel etkisinin yansıması vs. Bence pek öyle değil!..
—-Anketteki Tokat!..—-
Olaylara her zaman madalyonun arka yüzünden bakmaya çalışan biri olarak hem şaşkınım hem de kuşkucu!..
Çünkü bir yerde bir başarı varsa karşısında da bir başarısızlık olduğuna inananlardanım!..
Kendini “Kemalist”, “ulusalcı” ya da “sosyal demokrat” olarak tanımlayan toplam 26.6 oranındaki seçmen AKP’yi tercih etmişse burada asıl sorun CHP’nin politikalarında değil midir?..
Demek ki, CHP kendi tabanına yeterince mesaj verememiş!.. Demek ki, CHP seçmen üzerinde yeterli güveni yaratamamış!..
Kısacası laik seçmen, oy kullanırken CHP ile AKP arasında pek bir fark da görememiş!..
Bence AKP için yaptırılan bu araştırmayı en çok CHP’liler okumalı!..
CHP Genel Merkezi de bu araştırmanın sonuçlarını çok dikkatli analiz etmeli!..
Çünkü AKP araştırmasından yalnızca çelişki yansımıyor!..
CHP’nin seçim öncesi laik çevreleri ürküten mesajları, Kemalist kadroların tasfiye edilmesi, parti meclisi ve milletvekili listesinin yarattığı erozyon da birilerinin yüzüne çarpıyor!..
Mehmet Faraç
AYDINLIK