Herkes Mehmet Ağar'a bakıyor öbür Mehmet'i kimse görmüyor




Konu Susurluk, “Derin Devlet” olduğu zaman herkesin aklına ilk gelen isimlerdendir Mehmet Ağar. Özellikle de Susurluk davasında, dokunulmazlığı nedeniyle yargılanamadığı uzun sürenin sonunda, yargılandığı mahkeme tarafından geçtiğimiz günlerde mahkum edildikten sonra...

Oysa bu konular gündeme geldiğinde gözlerden kaçan/kaçırılan önemli bir isim daha var ki, esas onun üzerinde konuşulması gerek: MİT'çi Mehmet Eymür... İlişkileri ve faaliyetleri birçoğu kamuoyuna ilk kez yansıyan resmi belgelerle Av. Nusret Senem'in Kaynak Yayınlarından çıkan “Fethullah ve Susurluk” adlı kitabında ayrıntılarıyla anlatılıyor. Yandaş basının büyük bir özenle kamuoyundan saklamaya çalıştığı bu bilgilere biraz yakından bakalım...

YEŞİL İLE İLİŞKİLERİ

Kitaba göre sürekli jandarma ile ilişkili olarak gösterilen Yeşil'in aslında jandarma ile bir ilişkisi yoktu. MİT'e göre, Bingöl'deki bir MİT personeli aracılığıyla taşeron olarak kullanılabileceği teklifini Mehmet Eymür'e iletiyor ve aynı yıl Eylül ayında Eymür ile ilişkisine başlıyor. MİT ile ilişkisi ise yine MİT'e göre 1973. (s:205, 206) Zaman zaman ilişkisinin kesildiği izlenimi oluşsa da aslında bu ilişki hep devam ediyordu. Kullandığı farklı kimliklerin tamamı MİT, Başbakanlık ve İçişleri Bakanlığı'na ait (s.167). “Ahmet Demir” adına İçişleri Bakanlığı Psikolojik Savaş Uzmanı kimliği bunlardan biri. Bu kimliği düzenleyen Başbakanlık görevlisinin kimlik üzerindeki numarası 54893. Başbakanlık bunun kim olduğunu çok iyi biliyor (s. 169). Sizce neden açıklanmıyor?

Yeşil'in kullandığı bir diğer isim de “Metin Atmaca”. MİT, bu isme düzenlenen pasaportun Mehmet Eymür tarafından alındığını belirtiyor (s.175). Yeşil'in kimliği, Mehmet Eymür'e MİT Kontr terör Dairesinin Başkanı olduğu ve Yeşil de bu birimde çalıştığı için teslim ediliyor...

Diyarbakır'da Bayram Kanıt'ın, Ankara'da Cem Ersever'in, Milletvekili Mehmet Sincan'ın, Behçet Cantürk'ün, Vedat Aydın ve Musa Anter'in öldürülmelerindeki rolü de kitapta ayrıntılarıyla anlatılan Yeşil, doğrudan Mehmet Eymür'e bağlı... Bu nedenle Ocak 1995'te Ankara Emniyet Müdürü Orhan Taşanlar tarafından gözaltına alınıp sorgulandıktan sonra, kaburgaları kırık vaziyette kime teslim ediliyor dersiniz?

Gece saat 03.00'da MİT'e Emniyetten telefon edilerek, “gelin alın adamınızı” dendiğinde, Yeşil'i teslim alan kişi Mehmet Eymür!.. (s. 189)

Yeşil - Mehmet Eymür ilişkisinin 1998 yılında da devam ettiği, Antalya Emniyet Müdürlüğü tarafından Lara Caddesi, Ofo Oteli karşısındaki Güner Sitesinde yapılan bir aramada ortaya çıkıyor. Eymür ve Yeşil aynı sitede komşu! (s. 202)

EYMÜR'ÜN VURUCU GÜCÜ

Nazlı Ilıcak, 12 Aralık 1996 tarihli Akşam gazetesinde Mehmet Eymür'ün MİT bünyesinde bir vurucu gücün başında olduğunu yazıyor. TBMM Susurluk Komisyonu raporunda Yaşar Topçu ve Metin Öney, Eymür'ün faaliyetlerinin MİT'in denetimi dışında olduğunu belirtiyorlar. (s. 193)

Yaptığı hiçbir eylem denetlenemiyor, incelenemiyor. Bu vurucu güç neler yaptı?

CEM ERSEVER CİNAYETİ VE EYMÜR

Cemal Alparslan Ertuğ'un Mehmet Eymür'ün sağ kolu olduğu Ergenekon duruşmalarından da ortaya çıkıyor. (s.209) Semih Tufan Gülaltay'ı Mehmet Eymür ile görüşmeye davet eden kişi Cemal Alparslan Ertuğ... Eski bir Dev-Yol (aslında THKO) militanı olduğu ve o yıllarda Eymür tarafından devşirildiği belirtiliyor. (s. 210)

İşte bir “sağ kol” Cem Ersever'e öldürüldüğü gün minibüs tahsis eden ve kendi şoförüyle gideceği yere gönderen kişi... Olay ayrıntılarıyla anlatılıyor.

DANIŞTAY SUİKASTİ VE MEHMET EYMÜR

Danıştay saldırganı Alparslan Arslan'ın avukatlık bürosunun Cemal Alparslan Ertuğ tarafından döşendiği Ergenekon davasında bazı sanıklar tarafından defalarca dile getirildi. Danıştay saldırısından hemen sonra ise Mehmet Eymür'ün 30 Haziran 2006'da MİT'e giderek gerçek dışı bilgilerle hedef saptırmaya çalıştığı, MİT'in yazısından anlaşılıyor. (s. 213) Yani MİT Eymür'ün bilgilerini yalanlıyor.

Mehmet Eymür'ün Ergenekon savcılarına yasadışı yollarla verdiği mahkemede ispatlanan ama daha önce MİT tarafından gerçek dışı olduğu tespit edilen belge ve bilgiler ise davanın delilleri arasında!..

Davanın en şaibeli ismi olan Tuncay Güney'in de Mehmet Eymür'ün adamı olduğu artık netleşti. Yani, hangi taşı kaldırsak altından bir isim çıkıyor: Mehmet Eymür.

Peki neden kimse bu ismi gündeme getiremiyor?

Bugün elinde mercekle derin devlet arayan veya hükümet muhaliflerini suçlayan biraz aklı ve vicdanı varsa bu ismi ve icraatlarını araştırırlar. Ama zaten, bu ismi perdeleyenler de onlar değil mi?

Ömer Lütfi Topal'ın “vurucu güç” tarafından öldürülmesinden sonra kumarhaneler krallığına yükselen Sudi Özkan'ın yanında çalışan, CIA ve FBI okullarında ders veren bu zat-ın gündemde hak ettiği kadar yer tutmadığını düşünüyoruz. NİYE?

Soru aslında yanıt...

Bu kitabın okunmasını mutlaka tavsiye ediyorum, eğer yakın tarihimizde neler olduğunun yanıtını arıyorsanız.

Mehmet Yiğittürk
Odatv
Tags

Yorum Gönder

0Yorumlar
Yorum Gönder (0)