Türkiye özgürlükler konusunda bir ileri, bir geri adım atıyor…
Mehter takımı gibi.
Yeni anayasa ile, devlete borcu olanlar dahil, ekonomik sebeplerle yurtdışına çıkış yasağı mahkeme kararına bağlandı. Öte yandan ‘terörü finanse ettiği iddia edilen kişi ve kurumların’ malları bir maliye denetim elemanının isteğiyle dondurulabilecek. Mahkeme kararı olmaksızın…
Anadolu Ajansı’nın önceki gün geçtiği habere göre; Türkiye, Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü’ne (OECD) taahhütleri çerçevesinde karapara aklama ve terörün finansmanıyla mücadeleye dönük kanun değişikliğine gidiyor.
Taslakta ‘terörün finansmanı’ yeniden tanımlanıyor. Sadece ulusal değil, uluslararası düzeyde bireysel ya da örgütsel olarak terörü finanse edenler, bunlara fon sağlayanlar, terörün finansmanı suçu kapsamına alınıyor. Birleşmiş Milletler’in aldığı kararlarla terör örgütü olarak belirlenen örgütlere fon desteğinde bulunanlar da terörün finansmanı suçunu işlemiş sayılıyor. Taslakta terörün finansmanı konusunda iç ve dış odaklar için ‘malları dondurma’ hükmü getiriliyor.
Yurt içi ya da uluslararası terörü finanse edenlerin mal varlıkları, düzenlemenin yürürlüğe girmesinden sonra hakim kararı olmadan Mali Suçlar Araştırma Kurulu (MASAK) tarafından dondurulabilecek.
Maliye çevrelerinde bu yasanın anlamını sorduğumda oldukça karamsar yorumlarla karşılaştım.
Yorumlara göre; bu yasa o kadar tehlikeli ki, MASAK adına denetim yapan bir gelirler kontrolörü, maliye müfettişi veya hesap uzmanı, terör örgütünü finanse ettiği ileri sürülen herhangi bir kişinin ya da kuruluşun mal varlığını, mahkeme kararı olmadan dondurma yetkisine sahip hale geliyor!!!
Bu kadar sınırsız yetki savcılarda bile yok.
Ceza Muhakemesi Kanunu’na (CMK) göre; savcı, karapara şüphesi halinde mal varlığını dondurma kararı alabiliyor.
Ama bu kararını 24 saat içinde mahkeme kararına çevirmek zorunda. Yani sınırsız bir yetkiye sahip değil. Ama MASAK’ın elemanları için (henüz) böyle bir sınırlama yok.
Muhalefet uyuma!
Bu arada terör ve terör örgütü tanımında nasıl bir değişiklik yapılacağı belli değil. Her ne kadar “Birleşmiş Milletler’in almış olduğu kararlarla terör örgütü olarak belirlenen örgütler” cümlesi varsa da…
Korkum; bu listenin ‘Türkiye şartları’na uydurulup genişletilmesi!!!
Sonra da bunun taraf olanları bertaraf etmek için kullanılması!!!
Mesela; bazı kişilerin mallarına “Sen, Ergenekon Terör Örgütü destekçisisin” diye el konulması!!!
Umarım korkular yersizdir.
Ayrıca yasa TBMM’den geçerken muhalefetin çok dikkatli olması şart. Zira bazı mali af yasalarında muhalefetin nasıl oyuna getirildiğine ilişkin bilgiler halen hafızalarda ve TBMM tutanaklarında.
Nedim Şener
Posta