Artık Bahçeli ile Kılıçdaroğlu balık tutmaya çıkabilir
Cumartesi, Temmuz 14, 2012
Vatanı sevmek kolay değil, Bahçeli ve Kılıçdaroğlu için artık balık tutma zamanıdır.
AKP ile HAS Parti birleşiyormuş. Öyle ya Numan Kurtulmuş geldi, “Yetmez ama Evet” diyerek Saadet Partisi’ni AKP’ye sürükledi, ardından böldü ve şimdi de özüne döndü; AKP’ye geçiyormuş… Anlamı şudur; erken seçim, Erdoğan Cumhurbaşkanı ve Kurtulmuş Başbakan yani AKP tam kadro iktidar. Kamuoyu yoklamaları da aynı telden çalıyor zaten.
Ama bu ülke AKP ülkesi değil ki; CHP’si var, MHP’si var ve vatana sahip çıkacak partiler var. Peki onlar ne alemde?
Ahlak dışı bir kaset olayı sonrası CHP’nin başına gelen Kılıçdaroğlu, geldiği günden beri parti teşkilatı ve parti programı üzerinde çalışıyor. Sonuç; ne teşkilat ne de program kaldı, halbuki Atatürk’ün çizdiği yol belli idi, aynı yoldan başı dik alnı açık yürüyecekti, hepsi buydu ama yapmadı, yapamadı.
İktidar ortağı iken erken seçim isteyen Bahçeli, bırakın iktidardan düşmeyi, aldığı % 8,36’lık oyla Meclis’e bile giremedi. Diğer iktidar ortağı CHP ise %19.39’luk oyla muhalefet olmakla yetindi. Sözde yeni kurulmuş olan AKP ise %34.28’lik bir oyla, yani toplam oyların üçte biri ile tek başına iktidar oldu, nasıl demokrasi ise...
2002’den günümüze başımıza neler gelmedi ki; karakollarımız basıldı; şehit verdik, askerimizin başına çuval geçirildi; aşağılandık, Barzani-Talabani kafa tuttu; cevap bile veren olmadı, gururumuz incindi, Kıbrıs Rumlara satıldı; ihanete uğradık, Rumlar devlet oldu, Türkler ise hiç, özelleştirme yaptılar; yetime döndük, elimizde kaynak kalmadı, daha ne diyeyim…
AKP iktidarı ile geçen son on yılda çok şey kaybettik biz; en başta Alevi-Sünni ayrışmasına maruz kaldık, ardından Türk-Kürt ayrışmasına. Atatürk mirası her şey satıldı; bankalar, şirketler, borsa, limanlar, topraklar, madenler, iş sonunda Cumhuriyet Devleti’nin satılmasına kadar geldi. Onu da yaptılar; Cumhuriyet’in ordusuna saldırdılar, komutanlarını hapse attılar. Kurumlarına saldırdılar; ne adalete güven kaldı ne bürokrasiye. Milli Eğitime saldırdılar; öğretmenlerimiz aç, çocuklarımız ezberci, gerisi özel okul, özel dersane. Daha ne diyeyim, çok şey kaybettik biz, çok…
Şimdi ise Doğu Anadolu’da halkımızı kaybediyoruz, öyle ya İmralı çıktığı anda, halkımız esir olmuş demektir. Konu komşuyu da kaybediyoruz; Malatya’ya getirdiler ABD’yi, İran düşman, Suriye düşman oldu. En önemlisi kardeşliğimizi vurmak istiyorlar; Alevi Sünni’ye Kürt Türk’e, düşman etmek istiyorlar.
Biz kaybederken CHP’li Kılıçdaroğlu muhalefet, MHP’li Bahçeli de muhalefet ama Meclis’te görünen partiler idi. Ama nasıl bir muhalefetse bu muhalefet, ne kaybetmemizi önlediler, ne de kaybettiklerimizi geri almayı başardılar. Ve onlar hala muhalefet.
Sözün özü, önümüzde iki seçenek kaldı; ya bu CHP ve MHP yönetimleri değişecek, onlar değişmese oy veren halkımız değiştirecek ya da halkımız, Bahçeli ve Kılıçdaroğlu’nu bir kenara bırakıp milli-ulusal çatı ve temelde birleşecek, onlar istese de istemese de, ülkemizi ve çocuklarımızı kurtaracak. Ne yani biz, Türk Milleti, Yahudi siyaseti güdenlere teslim mi olacağız, asla!
Vatanı sevmek kolay değil, Bahçeli ve Kılıçdaroğlu için artık balık tutma zamanıdır. Gerisini halkımız halleder; unutulmasın ki bugün AKP’yi iktidara taşımış olan halkımız, onu devirmesini de bilir, çünkü güç halkımızdadır, başkasında değil!