Genelkurmay Başkanlığı’nın dün Suriye’de düşürülen jetimizle ilgili
65 bininci kez açıklama yaptı...
*
Son açıklamaya göre:
Uçağımız düştü mü?
Düşürüldü mü?
Şu an aranan uçak ne uçağı?
Kaç tane uçak vardı?
Uçak füzeyle mi vuruldu?
Uçaksavarla mı vuruldu?
Lazerle mi vuruldu?
Uçak vuruldu mu?!
Vurulmadıysa nasıl düştü?
Vurulduysa kim vurdu?
Suriyeliler mi vurdu?
Ruslar mı vurdu?
Uzaylılar mı vurdu?
Hiçbiri belli değil!!!
*
Peki, bunların hiçbiri belli değilse günlerdir konuşulanları kim uydurdu?
2 tane pilotumuz neden şehit oldu?
*
Siyasetçilerin çok konuşup hiçbir şey söylemediğine tanıklık etmiştik.
Ama koskoca Genelkurmay Başkanlığı’nın uzunca bir açıklama yapıp
hiçbir şey söylemediğine ve hatta kafaları iyice çorba ettiğine ilk kez şahit oluyoruz!
*
Pes!
Uludere’de istihbaratı kim verdi belli değil...
Uludere’de emri kim verdi belli değil...
Hatalı emir verenlere ne ceza verildi belli değil...
Suriye’de uçağı kim düşürdü belli değil...
Nasıl düşürdü belli değil...
*
Daha içler acısı olan ne biliyor musunuz?
Bu kadar dahili ve harici tehdit varken Genelkurmay işi gücü bırakıp
Okan Bayülgen hakkında dava açarak orduya olan güvenimizi adeta perçinledi!
*
Ne kadar general varsa Silivri’ye doldurmanın bedelidir bu...
*
Genelkurmay Başkanı’nın Akşam’a verdiği röportajda “Savaşa girecek halimiz yok”
derken ne demek istediğini şimdi daha iyi anlıyorum. Gerçekten halleri yok!
*
Başbakan’ın çok sevdiğim veciz bir lafı var:
“Askerlik yan gelip yatma yeri değildir.”
Haberiniz olsun: Genelkurmay hiç değildir!!!